Görsel: Eylül Sözeri
Candan Erçetin - Hayranım Sana ; İki kız kardeşimizin ortak şarkısı :)
İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olur. İyi veya kötü eleştirilerinizi vote'lar ve yorumlarla belirtirseniz daha iyi şeyler yapmak için elimden geleni yapmaya çalışırım. Keyifli okumalar. Sevgiyle kalın :)
Bu arada bu bölüm benim çok çok çok severek okuduğum, hikayelerinde aşka doyduğum ve kesinlikle okumanızı tavsiye ettiğim maviivam ' a gelsin. Beni yürekten desteklediği için bir tanelerimden biri :)
3.BÖLÜM
Eylül üstünden attığı şoku bir kenara bırakıp Kıraç ailesinden müsaade istedikten sonra koşar adımlarla ablasının odasına dalmıştı. Aslında hiç mi hiç haz etmese de o aileden, annesinin ve babasının tepkisini daha fazla çekmeye gerek yoktu. Odaya bir hızla giren kardeşine öldürücü bir bakış atmak istedi önce Erva. Tabi ki şakaydı, hayatı boyunca Eylül'e hiç gerçekten kızmamıştı ama kardeşinin suratında öyle bir ifade vardı ki, 'biraz daha kızmış gibi yapsam şurada düşüp bayılacak.' diye düşündü. Erva'nın yüzündeki hafif kızgın, kendinden emin ifadeyi gören Eylül tam ağzını açacaktı ki, Erva olanca nefesiyle gülmeye başlamıştı. Önce şaşıran, 'delirdi galiba' diye düşünen Eylül, çok geçmeden aşağıdaki hareketin aslında sadece kamuflaj olduğunu, ablasının hiç de o kadar sinirli olmadığının farkına varmış, o da ablasıyla birlikte gülmeye başlamıştı.
Hiç konuşmadan kendilerini Erva'nın çift kişilik yatağında bulan ikili gülmeye hala devam etmiş, karınlarına ağrılar girmişti artık. Üç dört dakika sonra artık gülmekten kesik kesik nefesler almayı akıl edip kendilerine gelmeye başladılar. Tavandan gözlerini çekip, sakin bir yüz ifadesiyle ablasına bakan Eylül başladı yine söze.
"Sen var ya tam oyuncu potansiyeline sahipsin. Mimar değil de oyuncu olmalıymışsın. Neydi o aşağıdaki tavır kızım? Yemin ediyorum ben bile bir an gözün döndü sandım. Meğer hepsi oyunmuş."
Yüzünü zafer kazanmış bir ifadeyle bezeyen Erva kardeşine bir göz kırpıp, "Sence bıdık kararlı gibi durmasam üstüme gelip beni vazgeçirmeye çalışmazlar mıydı?" dedi kafasını Eylül'den çekip yine tavana gözlerini dikerken.
"Ne yani kararlı değil misin? Gibi ne demek? Bak içinde bir şüphe varsa vazgeçebilirsin biliyorsun değil mi? Hem bizimkilerde pek sıcak bakmıyor yani ne bileyim işte." Sözlerini ardı ardına sıralayan Eylül'ü Erva kesmişti yine. Bu kız bazen nefes almadan konuşuyor, Erva Eylül konuşurken ölecek diye çok korkuyordu.
Erva ciddi bir tonlamayla kafasını tavandan çekip "Bir nefes al Eylül." dedi önce. Gözlerini tekrar Eylül'den çekerken "Kararlıyım ben kararımda bir değişiklik yok. Bu zamana kadar hep kendi kararlarımızla yaşayalım istediler. Bu onların eseri. Eğer yanımda olmazlarsa karşımda olurlar.Bu kesin ve net." diye bitirdi sözlerini.
Ablasının ciddi ciddi söylediği sözlere hayretle bakan Eylül çok geçmeden yine başladı konuşmaya. Kim susturabiliyordu ki bu cadıyı?
"Bu nasıl bir şey de aileni karşına alma pahasına yolumdan dönmem diyorsun? Ah ben bunu hiç yaşayamayacağım galiba." diyerek derin bir nefes aldı. Gözü karaydı, her şeyi tek başına yapardı ama ailenin küçük bücürük kızı olmaktan da hiçbir zaman vazgeçemezdi.
Erva bu sefer yatakta tek kolunun üstüne yaslanarak kardeşine dönüp konuşmaya başladı. "Bakma öyle hülyalı hülyalı bıdık. Bu zamana kadar olan ilişkilerinde işte bu deseydin emin ol sende benim gibi düşünürdün. Bir nokta geliyor ve işte o diyorsun Eylül. Ölsen vazgeçemeyecek gibi oluyorsun. Hatta benden sonraya kalmasın ilk ben öleyim istiyorsun. Onsuzluk nedir bilmek dahi istemiyorsun." dedi sesindeki değişmez kendinden eminlikle. Sonra kalbini göstererek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...