Evettt, ben geldim :) Bölümü bitirir bitirmez atmak istedim. İnşallah beğenirsiniz. Şimdiden atacağınız her vote, her yorum için teşekkür ederim. Attığınız zaman bireysel de teşekkürlerimi sunacağımı da bildiriyorum, belki yorum yapmak istersiniz :) Sizleri seviyorum, iyi ki varsınız, sevgiyle kalın...Sürç-i lisan ettiysem affola...
33.BÖLÜM Sen Ne Ara Bu Kadar Büyüdün?
Kadının oturduğu koltukta rahatsızlıkla oturduğunun farkındaydı adam. Elindeki dosyalarla ilgilenirken arada bir göz ucuyla baksa da, ne derdi olduğunu anlamamıştı bir türlü. Çok üstünde durmamaya karar vererek dosyalarına geri döndü. Kadın ise yerde oturan yeğeninin kendisiyle oyunlarını izlerken bir taraftan da aklındaki şeyi nasıl söze başlayıp dile getireceğini düşünüyordu. Bundandı huzursuzluğu, koltukta sürekli yön değiştirmesi, kıpırdanması.
Çok zaman geçmese de kendi haline bıraktığı kadını, daha fazla dayanamadan sorgulama ihtiyacı hissetti adam. Elindeki dosyayı yanına bıraktığı gibi bir bacağının üstünde olan diğer bacağını indirdi ve vücudunu yanındaki kadına döndürdü.
"Ne derdin var Eylül?"
Böyleydi işte Yağız... Alengirli cümlelere, 'Bir şey mi oldu?' demesine gerek yoktu. Belki de bunca yıldır birbirlerini tanımalarının getirisiydi bu hal belki de aynı acılarla sınandıkları için. Sonuca bakmak gerekirse en önemlisi de birbirlerini anlayabiliyor olmalarıydı.
Eylül ise her defasında daha da şaşırıyordu. Evet Yağız hep net bir adamdı ama bu kadar anlaşılır olduğunu bilmiyordu duygularının. Çoğu kişi onu çözmeye çalışırken, otel açılışında yaptıkları konuşmanın üstüne birbirlerini daha iyi anlamaya başlamışlardı. Olgunlaştıkları düştü sonra aklına. Zamanın getirilerinin ve götürülerinin aslında her zaman işe yaradığını fark etti. Birbirlerine, tavırlarına alıştıklarını fark etti sonra da. İyi birer arkadaş oldukları düşüncesi beynine iyice dolmaya başlayınca da söyleyeceği şeyi dolandırmadan aynı Yağız gibi söylemekte karar kıldı. Ne de olsa arkadaşlar içlerinde ne varsa direk açmazlar mıydı? Bu yüzden kendini yemeyi bıraktı ve Yağız ile göz teması kurabileceği bir şekilde oturdu. Gözleri önce Eymen'e kaydı ve hemen ardından Yağızla buluştu.
"Ben ablamların evine yerleşmek istiyorum."
İnsanın nutkunun tutulduğu zamanlardan birinde yaşarken Yağız, Eylül'ün her şeyine alışabileceğini ancak şu ani değişikliklerine hiç bir zaman uyum sağlayamayacağını düşündü. Her dakika şaşırtabiliyordu bu kadın onu. Nasıl başardığını bir gün çözerse, alim falan olacağının düşüncesinde şaşkınlığını belli etme ihtiyacı duydu.
"Ne demek oraya yerleşmek istiyorum. Saçmalama Eymen ne olacak?"
'Gerçekten mi?' der gibi baktı Eylül karşısındaki adama.
"Onun için istiyorum Yağız zaten. Şimdi sakin ol da dinle beni. Ben bu yola çıkarken önce kendimi düşündüm. Yani Eymen benim ayakta kalma sebebimdi. Ablamdan kalan son şeydi. Kendimi onunla teselli ettim. Sonra bir fark ettim ki, onun üstünden planlar kuruluyor. Paylaşılamıyor." Gözleri yerde hala kendi halinde önündeki oyuncakları ile oynayan yeğenine kaydı. "Dedim ki onun için bir şeyler yapmalıyım, ablamın emanetine böyle sahip çıkamam. Ve bu yolda sen bana destek oldun. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır çünkü iki tarafla da sen olmadan savaşamazdım. Şimdi seninde hayatını ipotek altına aldığımı düşünüyorum." Kendini, bu sözler üstüne bölmek isteyen Yağız'a elini kaldırdı susmasını söyler gibi. "Dur bir dakika. Dinle azıcık. Sana bu yolda benimle olduğun için teşekkür ederim, biliyorum ki sen hep böyle yanımızda olacaksın. Eymen benim için ne kadar kıymetliyse senin içinde öyle, bundan şüphem yok. Ama senin hayatını da alt üst etmeye hakkımız yok. En önemlisi ben Eymen annesini ve babasını unutarak büyüsün istemiyorum. Dokuz ayını o evde o düzende geçirdi, eğer bu şekilde devam edersem unutacakmış onları gibi geliyor. Ben ablamı unutsun, bana alışsın istemiyorum ki. Diyeceksin ki sürekli fotoğrafları etrafında ama şu süreçte uzak kalırsak onları unutacak hissindeyim. Bozulan düzeni de yerine gelsin istiyorum. Bilmiyorum benim fikirlerim bunlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...