Bölüm 32: Nihayetinde El Altından Kalkıyor

4.6K 305 10
                                    

Geç geldim biliyorum. Yoğun olduğumu söylememe gerek yok siz beni biliyorsunuz zaten. Sınavlarımın çoğunu hallettim bir tane kaldı sona. Elimden geldiğince sizi bekletmeden yazmaya çalışacağım. Sizleri seviyorum. Sınavlardan yeni çıkmanın verdiği rehavetle bir eksiğim varsa affola...

Yorum ve vote bekliyorum bol bol :) İyi geceler, sevgiyle kalın...

32.BÖLÜM Nihayetinde El Altından Kalkıyor

Küçük ama şirin mutfakta, bulaşık makinesinden çıkardığı şeyleri zar zor yerlerini bularak dolaplara yerleştiriyordu Eylül. Bir haftadır burada olmanın verdiği alışkanlıkla çok zorlanmasa da hala alışabilmiş değildi buradaki düzene. Zaten küçücük olan mutfakta hareket etmesi zor geliyordu bir de Yağız makine boşaltma işini üstüne yıkmıştı. Aslında haksızlık etmemek gerekirdi adama, her ne kadar 'Yapayım ben.' dese de Eymen'in uyumasını fırsat bilen Eylül, Yağız'ın çalışmasına izin vermişti. Eymen bir haftadır otelde kalmanın verdiği alışkanlıkla amcasına daha da yakın olmuştu ve bir türlü izin vermiyordu Yağız'ın dibinden ayrılmasına. Bu fırsatı da elinden alırsa adamın çalışamayacağının farkındaydı Eylül. Bu yüzden yapayım dese de yardımcı olmak istemişti. Ancak eline aldığı kasenin yerini arayıp arayıp bulamayınca en sonunda çıldırmaktansa Yağız'a danışmayı tercih etti. Eymen'in ağır uykusundan uyanmayacağını bilse bile işini şansa bırakmak istemeyerek sessiz bir şekilde seslendi içeriye. Ancak bir karşılık alamayınca bir kaç kere daha seslenmek zorunda kaldı. Kendini duymayan Yağız'a iyiden iyiye sinirlenmeye başlarken, çareyi salona geçmekte buldu. Elinde kase Yağız'ı görebileceği bir konuma geldi.

Yağız işine o kadar konsantre olmuştu ki Eylül'ün seslenmesini duymamıştı. Kulağına gelen alçak sesle ise dikkati karşısındaki kadına kaydı.

"Sana sesleniyorum iki saattir, neden duymuyorsun?"

Elindeki tableti orta sehpaya bırakıp oturduğu yerde dikleşti. Sorar gözlerle Eylül'e baktı. Neden bu şekilde sessizce konuştuğunu anlamlandıramamıştı bir türlü.

"Duymadım. Ayrıca neden sessiz konuşuyorsun?"

"Eymen uyuyor akıllım ondan olabilir mi?"

Yağız Eylül'e nazaran normal bir tonla konuşurken, Eylül hala kısık sesle konuşuyordu. Yağız ise dudaklarına yerleşen ufak tebessümü saklama gereği duymadı.

"Top atsan uyanmaz o bilmiyor musun? Düzene girdi zaten neredeyse."

Gözleri Eylül'ün elindeki kaseye kaydı. Soran gözlerle Eylül'ü inceledi.

"Hem o kaseyi ne yapacaksın? Sahi sen neden seslenmiştin bana?"

Elindeki kaseyi havaya kaldırarak "Şunun yerini bulamadım bir türlü. Sinir oldum, gel de yerini göster diyecektim." dedi. Hala kasenin yerini bulamamanın verdiği sinir vardı üstünde. Yağız ayağa kalkarak Eylül'ün yanına gitti. Elindeki kaseye uzanarak aldı ve mutfağa doğru ilerledi. Giderken bir yandan da konuşuyordu.

"Bir yer bulup koyamadın mı? Buranın çok düzeni yok ki, sadece abimin yemek yapma keyfini arada sürmesi içindi buranın yapılış amacı."

Kaseyi ilk bulduğu dolaplardan boş bir yere yerleştiriverdi.

"Bak bu kadar."

Yüzünü Eylül'e dönünce kadının olduğu yerde memnuniyetsiz yüz ifadesini gördü. Homurdanan bir adet Eylül vardı Yağız'ın elinde.

"Onu bizde biliyoruz her halde Yağız, ben yerini öğrenmek istiyorum. Bir yeri vardır diye tahmin ediyorum."

Sorgulayan bakışlarla kendine bakan kadına omuz silkerek "Yoo, yani vardır da, ha burada durmuş ha başka dolap da ne fark eder? Nihayetinde el altından kalkıyor." dedi. Tipik erkek bakış açısını öyle bir yansıttı ki Eylül yüzünü buruşturmaktan kendini alamadı.

EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin