Size yeni bir bölümle geldim. Bir güncük bir aksaklık oldu kusura bakmayın. İnşallah bölümü beğenirsiniz. Seviliyorsunuz :)
Bölüm ithafım beni okuyan, destekleyen herkese. Özellikle ithaf isteyen olursa buyursun gelsin ben hazırım :)
18.Bölüm Küçük ama Etkisi Büyük Mucizeler
Derler ki torun sevgisi evlat sevgisinden daha farklı... Daha ağır basan, daha iç gıdıklayıcı, daha derin bir sevgi. Belki de canından can bulduğu içindir kim bilir?
Erva ve Yaman aldıkları güzel haberi ailelerine vermek için can atarlarken, hafta sonu olmasını fırsat bilerek kendilerini yalıda bulmuşlardı. Eylül'ün güzel bir şekilde organizasyon yapmasıyla sürpriz yaparak geldikleri evde şimdi oturmuş hep birlikte kahvaltı yapıyorlardı. Hala gizli evlilik kırgınlığı sürse de eskisi kadar birbirlerine karşı soğuk durmuyorlardı. Ercan Bey kızı ve damadının arasındaki ilişkiyi gördükçe burnundan kıl aldırmasa da içindeki kırgınlığı daha kolay örtebiliyordu. Alacağı torun haberiyle daha da üstü örtülecekti elbette.
Erva söze nasıl girmesi gerektiğini düşünüyordu, bir yandan kendini hissettiren midesine bir şeyler sokmakta da kararlıydı. Tabağındakilerle oynarken annesi bir süre sonra emindi ki kendisine yine 'Bir şey yemiyorsun Erva, çöp gibi kaldın iyice.' sözlerini sarf edecekti. O yüzden çok göze batmadan bir şeyler tırtıklıyordu işte. Bebek haberini Yamanla konuştukları gibi ilk kendisi söyleyecekti, bu konuda karar kılmışlardı. En sonunda karar verip yerinde bir kıpırdanmanın ardından gözlerini tabağındaki kahvaltılıklarda olan annesine doğru çevirdi.
"Size bir şey söylemek istiyorum." dedikten sonra bu sefer de gözlerini dikkatini sözleriyle çektiği babasına odakladı. Nasıl tepki vereceklerini az çok tahmin etse de hala evliliklerine olan inançlarının kendince tam olmadığını düşündüğünden içinde 'Acaba erken derler mi?' şüphesi vardı. Boğazını temizleyerek kendisine soru dolu gözlerle bakan annesine ve babasına sırayla bakarak tamamladı içinden geçenleri diline dökerek.
"Biz... Bir bebek bekliyoruz."
İşte söylemişti ve söylediği anda yine içine bir kıpırtı düşmüştü. Her dile getirdiğinde bu kadar sevinçle dolması, yüreğinin pır pır etmesi normal miydi? Öyle bir hisse kapılıyordu ki kulakları aklından geçenleri dile getirip bir lütuf gibi duyumsayınca, bir daha susmadan o kelimeleri tekrar tekrar söylemek istiyordu.
Hisleriyle boğuşurken, annesinin ve babasının gözlerinden geçen duyguları kaçırmıştı bir anda olsun. Sonrasında baktığında şaşkın bir anne baba gördü. Ama öyle bir şaşkınlıktı ki bu, içinde ümit, sevgi, mutluluk barındırıyordu. Derin bir nefes alıp gözlerini annesine sabitledi. İşte şimdi rahatlamıştı, o gözlerde gördüğü mutluluktan sonra...
Leman Hanım duyduklarının doğruluğunu sorgularken Erva'nın yüzünden geçen duyguları saniye saniye izlemişti. İşte o anda duyduklarının doğru olduğu çarpmıştı yüzünde çünkü canı yavrusunun gözlerinde evlatlarına bakarken gözlerine sinen o muhteşem bakışı yakaladığının farkındaydı. O anda yerinden kalkarak Erva'nın yanına gitti ve kızını ellerinden kaldırarak sarıldı. Şimdi tamdı işte Erva, annesi bir şey söylemeden desteğini ve mutluluğunu paylaşmıştı kızıyla. Saçlarını severken yavrusunun, kulaklarına değdi Erva'nın annesinin söylediği sözler.
"İlk göz ağrım, yavrum... Anne mi olacaksın sen şimdi? Hayırlı olsun kuzum, inşallah sağlıkla sıhhatle kucağına alırsın bebeğini."
En güzel dua da annelerin ağzından çıkan dua değil miydi zaten? Onların ağzından çıkan basit bir dua bile size çok önemli bir duaymış gibi gelmez miydi? Hele ki bu kadar güzel bir dua şimdi onun ağzından duyulunca daha da bir içi pırpır etti Erva'nın. Masadaki herkes duygulu gözlerle onlara bakarken içlerinden geçirdikleri koskoca bir 'Amin' ile eşlik etti onlara. Erva huzur bulduğu anne kokusunda dile getirdi içinden geçenleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...