Bölüm 37: Sussak Olmaz mı?

4.2K 316 12
                                    

Arayı çok uzatmadan geldim. Bir şeyler bırakıp gidiyorum. Aslında devamını da yazacaktım ama çıkmadı  maalesef. Keyifli okumalar. 

37.Bölüm Sussak Olmaz mı?

Beklemediğiniz anda beklemediğiniz şeyler karşılar sizi hayatta. Afallarsınız, sersemlersiniz, ne yapacağınızı düşünür durursunuz. Bir çıkış yolu bulamazsınız. Sonra bir bakmışsınız çıkış yolunu yine bir anda hiç beklemediğiniz biz zamanda bulmuşsunuz. Aslında kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş derler büyüklerimiz. Haklılar belki de. Diğer taraftan kimileri de yumurta kapıya dayanınca der buna. En son raddede çözüm odaklıdır insan evladı. Son anda bulur en mükemmel ve en pratik çözümü. Kısacası en mükemmel sonuçları en sıkıştığımız anlarda buluyoruz demek pek mümkün olabilir bu teze göre.

Peki??? Ya bulduğunuz yöntem gerçekten sıkıştığınız anda çıkmış ama bir o kadar da saçmaysa. Eylül tam da bunları düşünüyordu. Bütün öğrencilik hayatı boyunca ödevlerini, projelerini rahatlığıyla son anda halletmiş bir insandı o. Ya da her işin içinden cin bir fikirle kurtulmasını bilirdi. Ama şu an olduğu konum, ortaya attığı yalanı bir hayli büyütmüş görünüyordu ve kendini sorgulamasına sebep oluyordu. Elinde olmadan olaylar dallanıp, budaklanmış, önüne geçilmeyecek boyuta gelmişti.

İşte bu yüzden bir süre sonra ne annesini ne müstakbel kayınvalidesini duydu genç kadın. Yanındaki adamın ise rahat tavırları kendinden geçmesine sebebiyet verecekti neredeyse. Aslında biliyordu o da çok rahat değildi; öyle görünmeye çalışıyordu. Eylül'ün istediği ise rahat görünmeye çalışması değil, 'Ne istemesi canım daha çok erken, bırakın biraz sevgililiğin tadını çıkaralım.' demesiydi. Ama ne Yağız'ın dilinden dökülebildi kelimeler ne de iki eski-yeni dünürler bu fikirlerinin çok ani olduğunu kabul etti.

"Eylül sen ne dersin kızım, bu hafta sonu uygun mu?"

Annesinin sözleriyle girdiği girdaptan çıktı. Çok şükür ki bir rüya gibi anlık gelip geçmişti zihnindeki görüntüler. Halbuki ne kadar da gerçeklerdi. Kendini toparlamak için kafasını iki yana salladı usulca ve gözlerini annesiyle kesiştirdi.

"Ne için uygun mu anne?"

Leman Hanım kızının hal ve hareketlerini yorumlamaya çalışıyordu. Şoka girdiğini düşünerek hafif bir tebessüm etti. Ee kolay değildi tabi ki istemeye geleceklerdi kendisini. Biraz da ani olduğunu kabul ediyordu Leman Hanım. Ama bu işi uzatmanın da faydası yoktu. Sözlüyken devam ederlerdi ilişkilerine. Hem insanların ağzı kapanırdı hem de bu iki genç birbirlerini uzunca süredir tanıyorlardı. Söz hiç bir şeyi değiştirmezdi ilişkilerinde. Tabi bu sadece annelerin tarafından bakınca böyleydi. Eylül ve Yağız tarafından bakınca sadece oyun olan bu gerçeklik için değil.

"İsteme için kızım."

Ah bir anlık kötü bir rüya değil miydi yani az önce yaşadıkları? Hatta halüsinasyon falan gördüğünü düşünmüştü. Hatta ve hatta şizofren yaftası yese şu an gıkını çıkarmazdı. Gözleri büyürken, dili yine lal oldu.

"Ani oldu farkındayız Eylül ama madem bir yola çıktık diyorsunuz, tam olsun dedik Meryem ile. Ee insanlarında neler söyledikleri ortada. Yüzük takarsak kimsenin ağzı saçma sapan açılmaz, hesap veriyormuş gibi hissetmezsiniz. Hem hayırlı işler uzatmaya gelmez."

Bu iki kadın değil miydi ilk evlatlarına hayır diyen? Günlerce aylarca süründüren. Yüreklerine ateş düşüren. Neydi şimdi bu acele. Neden birbirlerini tanımaları için zaman vermiyorlardı ki? Anlamakta güçlük çekiyordu Eylül. Bu yüzden yüzünde sorgulayan bir ifade vardı. Anlamlandırmaya çalışırken gözleri bir Meryem Hanım da bir de annesinde geziniyordu.

EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin