Heyyy ben geldim :) Hem de neredeyim feribotta :) Hafta sonu kaçamağı ev yaptım ve doğal olarak vakit bulamadım. Kendimle kalır kalmaz elimdeki bölümü düzenleyerek size geldim. İnşallah beğenirsiniz. Yolda olduğum için hatam varsa affola... Vote ve yorumları coştursak ya :)
29.Bölüm Anne Yarısı
Temsili Eylül ve Eymen
Yengesinin sözleri ve kendi merakını birleştiren Mehmet, kahvaltısını yarım bırakarak bahçeye açılan boydan boya camın önünde, elinde telefon oteli arıyordu. Berna'nın 'Yağız'ın telefonu kapalı.' sözlerini endişeleneceklerini düşündüğünden evdekilere söylemediği için, çareyi masadan uzaklaşmakta bulmuştu. Elindeki telefonun açılmasıyla Yağız'ın hala otelde olup olmadığını sorup, aldığı olumlu cevapla odaya bağlanan telefonun açılmasını bekliyordu.
Yağız kendisine 'Burada kalabilir miyim?' diye soran kadına ne cevap vereceğini düşünürken, oda telefonun çalmasıyla kucağındaki Eymenle kalktı yerinden. "Efendim." diyerek cevap verdiği telefondan amcasının sesini duymayı beklemediği için endişelenirken, şu sıralarda ne kadar da pimpirikli bir insan olduğunu düşünmeden edemedi.
"Yağız, Eylül Eymen'i de alarak evden ayrılmış, ulaşamıyorlarmış. Senin bir bilgin var mı?"
Duyduğu sözlerle evdekilerle ilgili bir problem olmadığını anlayarak rahatlayan adam, bir anlık kafasını çevirip Eylül'e baktı. Az önceki pozisyonda gözleri kapalı oturuyordu genç kadın. Ne kadar çökmüş olduğunu gördüğü zaman yine içi ezildi Yağız'ın. Eylül'ün deli dolu hallerine en yakın tanıklardan biri olarak, onun bu sus pus halleri bir garip geliyordu. Eymen'in sanki 'Cevap vermedin hala amca.' der gibi yüzüne dokunmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Eylül'ün kendisini duymasını istemeyerek sesini kısarak cevap verdi amcasına. Gerçi kadının kendisini dinlemek gibi bir derdi olmadığı gayet açıktı.
"Benim yanımda amca, merak edilecek bir şey yok. Bunalmış sadece. Hata bende arayıp haber versem hiç de fena olmazdı ama bende şaşırdım görünce."
Mehmet Eylül'ün orada olduğunu duymasıyla derin bir nefes çekti içine. "Tamam Yağız, içim rahatladı. Yengeme ne olacak dedim ama içim hiç rahat değildi."
"Amca sen haber versene millete. Merak etmesinler ben göz kulak olurum. Mevlide de gelmeyelim biz pek iyi değil gibi Eylül."
"Haber veririm ben sen yalnız bırakma, ne olur ne olmaz bir delilik yapmasın."
Telefonu kapattıktan sonra yine Eylül'ün yanına dönerek oturdu koltuğa. Amcasına 'Haber verir misin?' dese bile bunu Eylül'e de söyleyip ailesine haber vermesini istese iyi olacaktı. Kim bilir ne kadar da huzursuzdu ailesi, ne olursa olsun Eylül'ün sorumsuzluk yapmasına göz yumarak ailesini biraz daha üzmesine izin veremezdi.
"Eylül" diyerek seslendi. Bir cevap alamadığını fark ettiğinde tekrar seslendi. Ancak yine karşılık alamayınca Eylül'ün uyuduğunu anladı. Genç kızı hafifçe omzundan dürterken uyanması için bir yandan da adını sesleniyordu. Psikolojik olarak çöktüğünü gördüğü kadının vücudu bu kadar şeyi kaldıramamaya başlamıştı anlaşılan. Eymen'i güvenli gördüğü yere bıraktı usulca Yağız. Eylül'ün bir bacağının altına alarak koltuğa yerleştiği bacağını usulca indirdi yere. Genç kızdan gelen mırıltılarla bir an olduğu yerde kalırken, uyanacak mı diye baktı. Karşılığında uyanmayan bir Eylül görünce, kafasının altından geçirdiği bir koluna, bacaklarının altından geçirdiği diğer kolu eşlik etti. Kucağına aldığı kadını yatak odasına götürüp yatağa yatırdı. Üstünü dolaptan aldığı battaniyeyle örttü uyandırmaktan çekinir gibi. Eğildiği yerden kalkacakken Eylül'ün yüzüne düşen bir parça saçı fark edince eliyle hafifçe çekti. Eylül'ün yüzüne bir an inceler gibi baktı Yağız. "Geçecek mi bu acı cadı, ha geçecek mi? Alışacak mıyız böyle yaşamaya? Sen eski haline dönüp yine bana takılacak mısın? Yine birbirimizi deli gibi yediğimiz zamanlara dönecek miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...