Sanırım bundan sonra bölümleri salı-cuma olarak yayınlayacağım en azından bir iki hafta kadar. Çünkü daha sonrasında vizelerim var ve ben sizi o zaman yalnız bırakacağım. Şimdiden bir telafi niyetinde olsun dedim. İnşallah beğenirsiniz.
Bu bölüm beni yalnız bırakmayan MesudeTosun adlı okuruma. İyi ki yanımdasın :)
13.BÖLÜM Yüzleşme 1
Sessizlik... İnsana ne anlatır kim bilir... Kimi için bulunmaz huzur, kimi için içinden çıkılmaz bir kuyu, kimi için bir an önce bitmesi istenen bir an... Erva ve Yaman içinse hemen bitmesi gereken bir şeydi. Yaman Erva'nın bu kadar cesur olmasına hayranlıkla mı baksa yoksa hayret mi etse bilemedi bir anda. Onunda nutku tutulmuştu. Orada olan herkes gibi.
Ercan Bey ve Leman Hanım duyduğu cümle üstüne ne diyeceklerini bilemeden, Erva'yı ve Yaman'ı el ele gördükleri anda ayağa kalktıkları gibi hala ayakta duruyorlardı. Sessizliği bozan Leman Hanım'ın "Ne demek kocam Erva?" diyerek kekeleyerek sormasıydı. Erva biraz daha salonun ortasına doğru Yaman'ı çekiştirirken "Biz evlendik." diye aniden söyledi. Aslında bu kadarını kendinden hiç beklemiyordu ama madem bu yola baş koymuşlardı şimdi bunun sefasını sürdükleri gibi cefasını da çekme vaktiydi.
Ercan Bey Erva'dan duyduğu şok sözlerle yerinde sendelememek için kendini zor tutarak "Biz evlendik mi dedi o?" diye sordu karısına dönerek. Leman Hanım kocasına anlamaya çalışır bakışlarını gönderdi. Ne yani kızları, gözlerinden sakındıkları onlara haber vermeden mi evlenmişti? Kaçarak, hiç bir şey söylemeden. Tamam izin vermemişlerdi belki ama insan hiç mi bir şey söylemezdi? Böyle yangından mal kaçırır gibi normal miydi bu iş? Eylül araya girme ihtiyacı hissederek "Baba anne hadi oturun konuşalım." dedi. Ercan Bey iyice sinirlenirken "Neyi konuşacağız Eylül, neyi kızım?" diyerek sesini yükseltmekten kendini alamayıp "Ablan geldi evlendim diyor konuşacak bir şey mi kaldı artık?" diyip kendini az önce kalktığı koltuğa tekrar bıraktı.
Sevdiği kadının yeterince cesur davranarak üstünden yük alarak bir şeyleri yapmasının yeterli olduğunu düşünen Yaman araya girerek "Ercan Bey, oturup konuşalım ne olur?" dedi soru dolu bir ifadeyle. Bu sefer Leman Hanım kızının yüzündeki ifadeyi anlayıp biraz sakinleştirmek istedi kocasını. "Ercan otursunlar konuşalım." Kocasının yanına gidip yanına otururken ellerini de tuttu. Sinirliydi o da kocası gibi, olmaması gerekiyordu belki ama olmuştu. En azından anne yüreği oturup anlatmaları için bir fırsat vermeyi tercih etmişti.
"Geçin oturun." dedi biraz sert bir tonda Ercan Bey hiç bakmadan. Erva Yaman'ın elini tuttuğu gibi oturdu annesinin babasının karşısına. Yağız abisinin yanına oturmayı tercih ederken Eylül ve Berna da tekli koltuklara oturmayı tercih ettiler.
Erva yine açık açık ama sert değil yumuşak bir şekilde konuşmaya başladı. "Baba bize başka bir yol bırakmadınız. Anlattık anlamadınız. Olmaz dediniz. İki taraf olarak da geri adım atmadınız, yanımızda olmak yerine karşımızda oldunuz. Üzgünüm baba ama vazgeçmeyeceğimi söylemiştim size."
Ercan Bey kızına daha da sinirlendi bu sözleriyle. Bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Sonra sert sesiyle konuşmaya başladı. "Ben senin mutsuz olmanı istemedim Erva, Yaman'ın ailesinin seni istemediğini bile bile bu evliliğe razı gelmemi beklememeliydin benden."
Erva ise artık biraz sinirlenerek konuşuyordu babası gibi. "İnadınız yüzünden bizi buna mecbur ettiniz baba, geri adım atmayı bilseydiniz ben bu evden gelin olup çıkardım." dedi sesini yükseltirken. O anda Yaman elinde olan elini sıkmasa belki biraz daha söylenirdi Erva. Ama durdurdu Yaman karısını çünkü geri dönüşü olmayan bir yola girmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...