Bölüm 42: Güzel Bir Adam

4.9K 317 33
                                    

Ben geldim :) Çok uzatmadan gidiyorum. Bir gece önceden geldik sizlere, Eylül, Yağız ve diğerleri olarak :) İyi okumalar...

Ha bu arada 80K'yı devirdik. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler <3

42. Bölüm Güzel Bir Adam

Saatin geç olduğunun farkında yavaşça evden içeriye girmeye çalışırken, ayaklarından çıkardığı ayakkabıları kutusuna koyup portmantonun üstüne bıraktı. Ses çıkarmamaya özen göstererek içeriye girdiğinde salonun ışığına doğru ilerleyerek hala uyumadığını varsaydığı Yağız'ı görmeyi bekledi. Tam da beklediği gibi Yağız koltuğa uzanmış vaziyette televizyon izliyordu. Daha doğrusu izleyemiyordu. Çünkü uyuya kalmıştı. Eymen'i uyutmayı başardıktan sonra televizyonun karşısına geçip izlerken, Eylül'ün geç geldiği zamanlarda görmeye alıştığı sahneyi sergiliyordu adam. Yüzüne tatlı bir tebessüm otururken elinde olan çantasını yavaşça televizyon ünitesine bıraktı. Özellikle ses çıkarmamaya çalışıyordu. Yağız'ın uykusunun hafifliğini bilerek hareket ediyordu. Odadan çıkarak Yağız'ın kaldığı odaya gitti. İçeriden ince bir battaniye aldı. Havaların soğumaya başlamasından dolayı adamın hasta olmasını istemezdi. Elindeki battaniyeyle geri dönerek Yağız'ın üstünü hafifçe örttü. Üstüne eğildiği adamı bir süre bütün mimiklerine varana kadar inceledi. Uyurken ki masumiyeti Eymen'i hatırlatıyordu kendisine. Yaşam haklıydı belki de, amcasına çekmişti Eymen. Kendine de benzeyen tarafları var mı diye merak etti o anda. Belki de bazen huysuzlukla donanan hallerini kendine benzetmesi gerekirdi. Emin olamadığı anlarda, yaptığı şeye son vermesinin gerekliliğiyle doğruldu. Çantasını bıraktığı yerden aldıktan sonra kapıya doğru ilerleyip ışığı kapatarak çıkacağı sırada arkasından uykulu sesiyle kendisine seslenen adamı duydu.

Yağız battaniyeyi üstüne örtmesine kadar geçen sürede bir şey hissetmemiş olsa da, alıştığı ışığın kapanmasıyla gözlerini araladı. Önce nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Uyuya kaldığını fark ettiğinde ise hafifçe yattığı yerden doğrularak, ışığı kapatanın ancak Eylül olabileceği düşüncesiyle kıza seslendi. Üstündeki battaniyeyi itiştirirken, Eylül de arkasını dönerek Yağız'ı görmeye çalıştı.

"Efendim."

Sadece sokaktan gelen hafif ışıkla gözlerini olabildiğince kısan ikiliden ilk rahatsız olan Yağız oldu.

"Açsana ışığı."

Yağız'ı dinleyip dinlememekte tereddüt etti Eylül. Pat diye ışığı açarsa gözlerinin rahatsız olma olasılığını bildiğindendi düşünceleri. Hala kapıda beklerken "Başucundaki abajuru açsana. Bunu açarsam gözlerin kamaşır." dedi. Evi dekore ederken kullanmak yerine süs niyetli aldığı uzun abajur, Eylül'ün ve Yağız'ın en büyük eğlencesi olmuştu. Sakinliklerine arkadaş oluyordu abajur. Akşam biri kitap okuyup biri televizyon izlerken işlerine geliyordu bu dinginlik.

Eylül'ün kendini düşünmesiyle yüzüne tebessüm oturan Yağız, yavaşça arkasındaki abajura elini uzatıp açtı. Işık sayesinde ayakta kendine bakan Eylül'ü rahatça görmeye başlarken, gözleri de kızın dediği gibi rahatsız olmadı. Battaniyeyi iyice toparlayıp yanında bulunan tekli koltuğa atarken, yan tarafını eliyle işaret etti.

"Gelsene."

Sanki bunu bekliyormuş gibiydi hareketleri Eylül'ün. Anlatmak istediği, içinde tuttuğu bir sürü şey vardı. Yol boyunca kafasının içini kurcalayan, daha Yağız'a söylemeden tamam demesinin yanlış olup olmadığı düşüncesi yiyip bitirmişti içini. Sonuçta evliliklerinin gerçek olduğunu düşündüğü bir adamla görüşecek, eski günlerden bahsedecekti. O adamı da düşünmek zorundaydı. Görüşürken kocasına olmayan duygularından dolayı yanlış bir hareket yapıp adamı ümitlendirmek istemezdi ya da yanlış anlamasını. Bu durum ki Yağız'a da kendisine de yanlış hareketler yaptırabilir, Eymen için çıktıkları yolda yanlış şeylerle onunda hayatını etkileyebilirlerdi. Yağız'ın sözlerine itaatinin sonucu, oturdu adamın yanına. Kafasını koltuğun tepesine koyarken, gözleri çoktan kendiliğinden kapanmıştı.

EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin