Yine ben... Akşam geç saatte :) Okul çok güzel bir yoğunlukla başladı. Sizi boşlamadan yola devam etmeye çalışıyorum işte bende... Çok yakında yeni bir hikaye tanıtımıyla sizlerle olmayı dört gözle bekliyorum. Şimdiden biraz biraz yazılmaya başladı. İnşallah Emanet Aile'ye final vermeye yakın ona da başlayacağız. Daha güzel günler için takipte kalalım birbirimizi :) Sizleri seviyorum ve bu bölüm inşallah en son ağlayacağımız bölüm olacak, sonrasında duyguları ve gidenlerin eksikliklerini bir parça da olsa tamamlamaya başlayacağız inşallah.
Bu bölüm tabi ki tüm okurlarıma ama benim her zaman destekçim, hikayemi laf arasında önerirken okuldan biri nasıl olur sorusunu kendime defalarca sorduğum, bir parça korksam da bu korkumu yerle bir eden çok sevgili arkadaşım, buradaki en büyük destek kaynaklarımdan biri olan unicornillaa ya gelsin. Elif'im seni seviyorum canım arkadaşım :) <3
Bölüm şarkısı Aliye Mutlu-Kınalı Kuzum
27.BÖLÜM Gidiyor musun Gözümün Bebeği?
Bazen adım atmak ne kadar zor gelir insana... 'Atmasam da şu adımı, sonunu görmesem.' der insan oğlu... Ama ne olursa olsun kendiliğinden atılıverir o adım. Hayat sizi istemeseniz de bir adım ileriye sürükler.
Berna aldığı haberi annesine ve babasına verdikten sonra, restoranda olan Kerem'e de haber verdiler. Mehmet'in ayarladığı helikopterle yola çıktıklarında Erem Hanım'ın içini kaplayan huzursuzluk hepsinde bir parça olsa da, onda olan biraz daha farklıydı. Eline doğan Erva'ya bir şey olmuş olma ihtimalini düşünmek bile canını yakıyordu kadının. En çok da abisini düşünüyordu. Bunca yıl, anneleri öldüğünde bile, birbirlerine soğumamıştı içleri. Şu an düşündüğü ise sadece oydu. Anne baba ölümü ne kadar ağır olsa da evlat acısı farklı bir şeydi. Ölümü insanoğlu sıraya koyduğu için, yaşı gelmiş diye nitelendirilen insanlarınki daha kabullenilir oluyordu. Şimdi Erva'nın acısı olma ihtimalinde abisinin acısını ne olursa olsun azaltmak için çabalayacaktı Erem Hanım.
Düşünceleri içinde boğulurken helikopterin iniş anonsuyla kendine geldi. Çok geçmeden indiklerinde Erem Hanım'ın ayakları sabitlenmiş gibi hastane binasına takılı kaldı. Berna annesinin koluna girerken destek olmak için hafifçe sıktı kolunu. "Annem hadi."
Aldıkları bilgi çerçevesinde herkesin bulunduğu odaya girdiklerinde gözler üstlerine çevrilirken, Erem Hanım abisiyle kesişen gözlerini bir an olsun çekmedi. Bunca yılı nasıl ayrı geçirdiklerini sorguladı bir anda. İnsan nasıl da kör olabiliyordu. Bir mutluluk birleşmeye sebep olamazken bir acı birleşmeye sebep olabiliyordu. Aslında bu da ne kadar büyük hatalar yapıldığının kanıtı değil miydi? Ercan Bey'in söylediği sözler üstüne cesaretini toplayarak kardeşine gitmesi, Erem Hanım'ın da gururunu bir parça geriye katarak abisini affetmesi bunca yılın boşuna geçmesini engellerdi belki. Yine de insanoğlu ancak acı ile anlıyordu ne kadar büyük hatalar yaptığını.
Abisinin gözlerinden çekmediği gözlerine birer birer aktı acı. Gözlerinden bir damla yaş düşerken anladığı gerçeği kabul etmek istemezcesine dibinde bittiği abisinin güvenli kollarında buldu kendini. Nasıl da özlemişti bu kokuyu. Nasıl da hasretti dolu dolu 'Abim' demeye. Ercan Bey ise harcadığı yıllara yanıyordu. Kızı hayattayken o kadar dil dökmüş birleştirememişti onları şimdi ölümü nasıl da birleştirmişti onları. Bu gerçekle bir hıçkırık döküldü dudaklarından. "Gitti Erem, kızım gitti."
Daha da sıkılaştı Erem Hanım'ın abisini sardığı kolları. Kaç dakika öyle kaldıklarını ikisi de bilmiyordu. Yılların hasretini dakikalara sığdırmak hiç de kolay değildi. Birbirlerinin bedenlerinde sürdürdükleri yaşlarını düzene sokunca ayrıldılar birbirlerinden. Ercan Bey kardeşinin yanaklarına dolu dolu birer öpücük kondururken Erem Hanım'ın elleri başını tutan abisinin elleri üstündeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...