Görsel : Erva Sözeri
İkinci bölümle sizlerleyim sevgili okurlarım :) Bilmiyorum ne kadar aşkla okudunuz ilk bölümü ama inşallah güzel hisler uyandırmıştır sizlerde. İlk bölümü okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim.
Bu bölüm ablama yani tayyibe1989'a gelsin. Her zaman benim yanımda olduğu ve bana destek olmaktan bir dakika bile vazgeçmediği, bana abla kardeş ilişkisinde doruk noktasını yaşattığı için :)
BÖLÜM 2
"Sence kabul ettirebilir miyiz Yağız bu evliği. İkna olurlar mı dersin?" Kızın sesindeki endişe aynen Yağızda da vardı. Daha iki saat önce duydukları 'Biz evleniyoruz' şokunu üstlerinden atamamışlardı. Erva ve Yaman oturdukları kafeden çıktıktan sonra onlar da orda öylece kalakalmış her zamanki gibi yine sessizliği Eylül bozmuştu.
"Bilmiyorum Eylül birbirlerini çok seviyorlar ve bence ne olursa olsun evlenecekler. Ama bizim taraf çok inatçıdır. Annem ablanı kabul etmeyecek bence." dedi Yağız endişesini gizleme gereği duymadan.
Eylül ise elbette annesinin babasının kabul etmesinin zor olduğunu biliyordu ama Erva söz konusu oldu mu savunma yapmaktan hayatta vazgeçmezdi. Yine savunucu kardeş görevini üstlenerek burnundan soluyan bir tavırla "Ne varmış benim ablamda?" diye parladı.
"Bir şey demedik kızım tamam ablanda bişi yok ayrıca Erva'yı bende seviyorum. Sadece annem inatçıdır buralardan bir kız almak ona göre değil." dedi Yağız Eylül'e sakinleştirici bir etki yaratmak isteyerek. Bu derin mevzunun içinde bir de Eylül'ün cadılıklarını çekebilecek boyutta değildi çünkü.
Eylül ilk tanıştıklarında Yağız'ın tavrını hatırlayarak burun kıvırıp "Aynen sen, ilk tanıştığımızda da sen öyle davranmıştın." dedi ve sinirli bir şekilde " Hem mal mıyız biz ne demek buralardan kız almaz ya." diyerek Yağız'a öfkesini kustu.
Yağız ise bu kıza bir türlü anlam veremiyor, ruh halinin nasıl bu kadar çabuk değiştiğini merak ediyordu. "Kızım sen hiç değişmeyecek misin? Sekiz aydır birbirimizi tanıyoruz hala kazadaki hareketlerimi unutmadın. Ayrıca mal ne demek şimdi geleneksel tabiri kullandım sadece. Sende abarttıkça abart zaten." dedi şaşkın şaşkın Eylüle bakarak. Bu kız tam cadıydı aslında ama yine de severlerdi birbirlerini, her ne kadar ilk başta kötü de tanışsalar şimdi iyi anlaşıyor sayılırlardı. Hem yakında akraba olacaklar gibi görünüyordu o yüzden suyuna gidip çok kızdırmamak lazımdı bu tatlı cadıyı.
"Unutmam tabi tam bir öküz gibi davranmıştın. Gerçi hala azıcık sinirlensen öylesin. Abinde de var mı bu hareketler göremedim bu güne kadar inşallah yoktur. Ablama yazık olsun istemem." dedi Eylül biraz şakayla karışık Yağız'ı sinir etmek isterken. İşte bu sefer Yağız kendini pek tutabilecekmiş gibi durmuyordu.
"Eylül yeter artık abime laf etme o kadar da değil." dedi sinirlenerek.
Eylülde hala kendince oynadığı oyunu devam ettirerek "Tamam tamam öküzcüm bişi demedim zaten abinin senin gibi olduğuna şüpheyle baksam ablamı ikna ederdim bir şekilde." dedi bıyık altından gülmeye çalışarak. Pek becerebildiği yoktu ya neyse.
"Eylül diyorum." diyerek kendisine çıkışan Yağız'a tatlı tatlı bu adamı sinir ettiği için gülümsemeye devam eden Eylül
"Tamam ya sadece senin sinir olman hoşuma gidiyor. Neyse konumuza dönelim bir eylem planı çıkarmamız lazım bence." dedi ciddileşirken.
Yağız ise 'Madem sen beni sinir edersin bende seni ederim.' diyerek kendine "Sen var ya tam evde kalacak tipsin kızım seni kimse almaz." dedi Eylüle gayet ciddi, gerçi söylerken içten içe gülüyordu ama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
Romanceİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...