Bölüm 8: Mickey Mouse Meselesi

7.2K 344 5
                                    

Bu hafta başlayan okulum yüzünden şehir dışına gideceğim, bilgisayarım tamirde o yüzden belki diğer bölüm biraz gecikebilir. Şimdiden özür diliyorum ve affınıza sığınıyorum. İnşallah bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızdan ve küçücük vote'larınızdan beni mahrum bırakmazsanız sevinirim :) Sevgiyle kalın...

Bu bölüm beni her bölümde yalnız bırakmayan feridesevda adlı okuruma ithaf ediyorum. Sürpriz olsun istedim bundan sonra böyle küçük sürprizlerle beni yalnız bırakmayanları sevindirmek istiyorum :)

8.BÖLÜM Mickey Mouse Meselesi

Beklemekten iyice gerilen Yağız içeriden çıkan doktorun üstüne atlayacaktı neredeyse o heyecanla ve bir taraftan da sinirle. Kaç dakikadır kapıda bekletiyorlardı hiçbir şey söylemeden.

"İki saattir haber bekliyorum. Burada birileri haber bekliyor diye düşünmüyor musunuz hiç?" demesiyle doktorun karşısındaki insanı anlaması bir olmuştu. Sürekli karşılaştıkları endişeli hasta yakını profilini çok iyi bilen ve bunu idare etmeyi de artık ustalıkla başaran doktor,

"Sakin olun beyefendi. Kan testi yaptık, Sürekli kullandığı ilaçları söyledi Eylül Hanım, kullandık şu an bir sıkıntısı yok bir de serum bağladık kendinde yani. Hatta espiri bile yapmaya başladı alerjisiyle ilgili." dedi karşısındaki adamı rahatlatmak için. 'Espiri' lafını duymasıyla Eylül'e alerjisini söylemediği için olan öfkesi geri gelmiş doktorun "Durun girmeyin müsait." değil demesini takmadan odaya daldı. Daha fazla çektiği cehennem azabının hesabını sormadan durmaya niyeti yoktu.

"Kızım sen manyak mısın? Ne diye söylemiyorsun alerjin olduğunu?" diye Eylül'e kendinin bile inanamadığı bir sesle bağırdı. Eylül ise altında mickey mouse'lu külodu ve üstünde pembe sütyeni ile karşısında kendisine bağıran Yağız'a bağırmayı ihmal etmedi. "Asıl sen manyak mısın? Dön arkanı manyak çıplağım."

Eylül'ün 'Manyak mısın?' sorusuna tam kızmaya hazırlanırken 'Çıplağım' sözüyle kızı incelemeye başladı. Doğal olarak o sinirle içeri girince Eylül'ün üstündekileri bile fark etmemişti. Şimdi ise şaşkınlıktan arkasını dönemiyordu. Bir şey demesine gerek kalmadan Eylül yine cırladı.

"Oğlum kime diyorum çıplağım dönsene arkanı." dedi vücudunda ki yorgunluktan pek de hareket edemez bir halde. Yağız ise gülmeye başlamıştı bir anda sanki bütün siniri geçmiş gibi.

"Kızım mickey mouse'lu külot nedir Allah aşkına?" demekten kendini mahrum bırakmayarak. Eylül 'İşte şimdi hapı yuttun kızım Eylül, bütün hayatınız boyunca ısıtıp ısıtıp önüne getirecek bu mevzuyu.' dedi içinden. Ama hapı yuttuk yüz ifadesini Yağız'a hiç de göstermeye niyetli değildi. Üste çıkmazsa daha da konu uzardı biliyordu.

"Oğlum çıplağım lan neredeyse. Mevzu benim külodum olmamalı şu an. Dön arkanı." Kendisini daha fazla tutamadan kahkaha atmaya başladı bu sefer Yağız, "Cık cık cık Eylül Sözeri lan ağzınıza hiç yakışmıyor." dedi ve devam etti kahkası arasında söylediklerinin duyulması ümidiyle. "Hem sanki seni hiç bikiniyle görmedim."

Tabi artık yarım göz bakıyordu Eylül'e. O da biliyordu bikini ile iç çamaşırı bir değildi ama yaptıklarının acısını çıkartmadan da pes etmeyecekti. İntikam alma sırası yapmışlardı sanki aralarında. Önce Yağız Eylül'e ulaşamamış sinirlenmiş Eylül 'Sen kimsin ki?' diyerek intikam almıştı, bu lafın intikamını sonra Yağız Eylül'den almış, daha sonra malum dışarıda ecel terleri dökerken sıra yine Eylül'e geçmiş, şimdi ise Yağızdaydı. Bu yarışın kazananı olmayacağı ise şimdiden belliydi aslında. Sırayla intikam mı olurmuş canım :)

EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin