Güncelleme 15.02.2025
Sevgiyle kalın, Rüveyda
BÖLÜM 12
Nikahın ardından arabalara yerleşmiş topluluk yavaş yavaş otele doğru yol almaya başlamıştı. Nikaha Mehmet'in kullandığı arabayla birlikte; önde Yağız arka solda Eylül arka sağ da Sema ortada ise Berna hep birlikte gitmişlerdi. Şimdi tekrar aynı düzenle otele dönüyorlardı. Berna ortada olmanın verdiği rahatlıkla öndeki erkeklerle sohbet edebilmenin keyfini sürüyordu.
Konuşmanın Karadeniz damarına gelmesiyle kendini tutamayan Berna "Ben de Rize doğumluyum bir kere, bende de var o damardan biraz." dedi halinden memnunken ve bu durumdan oldukça gururluydu. Mehmet ve Yağız duyduklarına şaşırırken Yağız yüzünü Berna'ya döndü, Mehmet ise arabayı kullandığı için Bernayla gözleri dikiz aynasından kesişti. Yağız'ın sormak istediğini Mehmet bir çırpıda oldukça meraklı bir halde sordu. "Sen Rize de mi doğdun Berna?"
Berna aldığı soruyla biraz daha dikleşerek "Evet Rize'de doğdum, bir yaşına kadar da orda büyümüşüm." dedi. Babasından bahsederken göğsü daha da kabardı genç kızın. "Sonra babamın tayini İzmir'e çıkmış, başarılı bir polis olduğu için görevini de İzmir Emniyet Genel Müdürü olarak bitirdi."
Yağız bu sefer araya girerek "Demek bizim oralardansın ha, bak bunu beğendim." dedi yüzündeki gülümsemeyle. Sonra birden Eylül tarafından hiç ses gelmediğini fark ederek Mehmetle Berna'yı birbirlerine bırakıp, vücudunu sağa doğru çevirdi. Koltuğun boşluğundan yararlanarak Eylül'e baktı. Eylül kafasını dışarı doğru çevirmiş, gözleri sanki bir şeylerden rahatsızmış gibi dışarıyı izliyordu. Eylül'ün suskun hallerine alışkın olmayan Yağız ise elini hafifçe kendini göstermek ister gibi Eylül'ün dikkatini çekecek şekilde salladı. Yağız'ın elini fark etmesiyle gözlerini diktiği yoldan çeken Eylül gözlerini Yağız'la buluşturdu. Birkaç saniye öylece kaldılar. Aslında Eylül'ün kafasındaki 'Bundan sonra neler olacak, kesin kıyamet kopacak ama yapacak başka bir yol da bırakmadılar.' düşünceleri Yağızda da vardı. Ama erkek hem de bir Karadeniz erkeği duygularını bu konuda çok da açığa vurmazdı. Bir de bunun üstüne Yağız'ın ketum halleri eklenince hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Bakışmalarının ardından Eylül'ün keyfi yerine gelsin diye "Ne o cadı daldın gittin." takılmasına Eylül bu sefer sinirlenmedi. Keyfinin yerine geleceğe hiç benzememesine daha da takılan Yağız bu sefer şefkatli bir sesle konuştu. "Eylül iyi misin?"
Yağız'ın yapmak istediğini anlayan Eylül bu sefer yüzünde içten bir tebessümle baktı Yağız'a ve "İyiyim Yağız." dedi onu ikna etmek ister gibi. Biliyordu Eylül de Yağız'ın aynı kendisi gibi düşüncelerde olduğunu ama fark ettirmediğini. Aslında şunca zamanda ikisinin de anlamadığı tek şey birbirlerine ne kadar uyuz oluyormuş gibi hissetseler de aslında birbirlerini yerine göre çok iyi anlamalarıydı. Bu yüzden Eylül'ün yüzünde minnet dolu bir tebessüm birikmiş Yağız'a öyle cevap vermişti. Yağız ise sesli olarak cevap vermektense yüzündeki 'Hep birlikte aşılacak bunlar, birlikteyiz bu yolda.' bakışıyla karşılık vermişti Eylül'e ve önüne döndü hemen sonra.
Mehmet ve Berna ise hala aralarında ki içten konuşmaya devam ediyor, birbirleri hakkında bilgiler ediniyorlardı. Sema arada konuşmalara katılıyor Eylül ise az önceki halinden Yağız sayesinde biraz daha çıkarak konuşmalara katılıyordu.
Onlar kendi arabalarında aralarında konuşurken, Yaman'ın kontrolünde olan gelin arabası da kendince yol alıyordu. Yaman eli Erva'nın eliyle kenetli bir şekilde tek el arabayı kullanıyordu. Sevdiği, artık karım diyebileceği bu kadının ellerini bir an olsun bile bırakmak istemiyordu artık. Kim ne derse desin tutmuştu ya bu kadının ellerini bir daha bırakmak nasip olmasın diye düşünüyordu kendince. Erva ise aklındaki bütün kötü düşünceleri atmış, aileleri düşünmekten vazgeçmiş sevdiği adamla yeni bir dünyaya adım attıkları için çok mutluydu. Elleri ellerinde kenetli ara ara üstüne minik buseler kondurmasını gözleri aşkla dolu izliyordu. Otele varana kadar aralarında sanki bir anlaşma yapmış gibi hiç konuşmadılar. Aşk vardı ya, nasıl olsa yeterdi onların birbirlerini sessiz de olsa anlamaları için.
![](https://img.wattpad.com/cover/47283991-288-k544589.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET AİLE(DESTEK AŞK'LAR SERİSİ 1)(TAMAMLANDI)
عاطفيةİnsanın canını en çok ne yakar? Arkadaşla kavga? Aşk acısı? Anne baba kavgası? Ya da azıcık taze yenen azar? Herkesin canına tak eden nokta farklıdır. Buna göre çektiği acının da derinliği değişir. Fırtınalar kopar içinizde ve o acı öyle bir siner k...