°Temmuz 2oo4°
Oldukça büyük bahçedeki, iki uzun ağacın altına konulan geniş sallanan koltukta uzanan genç kız, bir türlü ellerinin arasındaki kitaba odaklanamıyordu. Havanın sıcaklığından bunalmış, gözlerinin önündeki kelimeler adeta birbirinin üzerine çıkmış gibi gözüküyordu.
Okullar yaz tatiline çıkalı neredeyse bir ay olmuştu. Geçen bir ayda genç kızın yaptığı tek şey kitap okumak, kimi zaman havuza girmek ve çoğunlukla Barkın ile vakit geçirmekti. Onunla olduğu zamanlarda böylesine sıkıldığını hatırlamıyordu. Genç kıza bir işi çıktığı için bu gün gelemeyeceğini söylemiş, ama akşama kesinlikle geleceğini belirtmişti. Barkın'ın olmayışı gittikçe canını sıkarken, yattığı yerde doğrularak bacaklarını aşağıya salladı. Öylece karşısındaki havuzu izliyor ne yapmak istediğine bir türlü karar veremiyordu. Babası iki haftadır yurt dışındaydı ve bu da can sıkıntısını ikiye katlamıştı. Havuzlu bir eve sahip olsa da, denize olan özlemini gideremiyordu. Yaz tatillerinin çoğunu bu yüzden evde geçiren genç kız sıkıntısına sıkıntılar ekleyen düşünceleriyle boğuşmak zorunda kalıyordu. Barkın'ı özlüyor, yanında olmasını istiyordu. Saatlerin bir türlü geçmediğini fark edip, hala açıkta olan kitabını sertçe kapatıp ayağa kalktı. Bu sırada yardımcıları Nazlı Hanım düz bir sesle "Deren kızım, arkadaşın Esila geldi. Salonda seni bekliyor." diyerek genç kızın vereceği cevabı bekliyordu. Şu an da hiç arkadaş çekebilecek durumda olmayan Deren, omuz silkerek "Nazlı abla, acaba.. ona öldüğümü falan söyleyip de göndersen. Bak söz mutfakta sana yardım edeceğim." diyerek dudaklarını büzdü. Nazlı Hanım'ın duyduklarıyla şaşkınca açılan gözlerini gören genç kız, sert bir nefes alarak "Ah.. Tamam lütfen büyütme gözlerini, geliyorum." diyerek Nazlı Hanım'ın bulunduğu tarafa yöneldi.
Arka bahçeye açılan kapıdan içeriye girip, bahçe ile evin bir kısmını birleştiren kısa koridordan Nazlı Hanım ile birlikte ilerlerken, Esila'ya ne söyleyeceğini düşünüyordu. Günlerdir sıkıntısından en yakın arkadaşından da uzaklaşmış, hiçbir şekilde görmek istememişti. Hepsinin tek sebebi babasından yine uzak olmasıydı ve en zoru da onun bu hallerini anlayacak kimsesi yoktu. Büyükbabası dışında.
Büyükbabası Abdülaziz Bey, genç kızın bu hayattaki tek şansıydı. Babasından sonra, onun yokluğunda baba diyebileceği tek adam. Gözlerini dünyaya açtığında ilk onun yüzünü görmüş, ilk onu sevmişti. Onu öpüp koklarken yüzünü gıdıklayan sakallarından kimi zaman şikayetçi olsa da, kar düşmüş sakallarını ayrı severdi. Bir gün onun olmadığı bir dünya da nasıl nefes alabileceğini düşünürken yüreğinde bir sızı oluştuğunu hissederek aklından geçenleri savuşturmak istercesine kafasını salladı. Bilmediği tek gerçek ise hayatın acı tokatını ne zaman yiyeceğiydi.Genç kız yavaş adımlarla salona girdiğinde, Esila geniş koltuklardan birine oturmuş elindeki telefonuyla ilgileniyordu. Yaşına göre fazlasıyla bağımlı bir kızdı Esila. Her gün mesajlaşabilecek onca insanı nereden buluyordu bilmiyordu. Barkın'ın olmayışı bir hayli canını sıkarken şimdi bir de Esila ile uğraşmak zorundaydı. Deren yüzüne sevimli bir gülümseme ekleyerek her kelimeyi uzatarak "Hoş geldin" dedi. Esila bakışlarını telefonundan ayırarak, karşısında duran genç kıza baktı. At kuyruğu yapılmış uzun sarı saçları, mavi gözleriyle birleştiğinde küçük kıza ayrı bir güzellik katıyordu. Esila içten içe bu duruma sinir olurken belli etmeyerek "Hiç gelmeyeceksin sandım." diyerek ayağa kalkıp sarıldı arkadaşına. Deren çevresindeki tek arkadaşıydı. Onunla konuşan, anlayan çoğu zaman herkesten önce yardımına koşan. Ama daha çok kıskandığı arkadaşı. Kendisinden daha mükemmel bir ailesi, mükemmel notları bile kıskanması için geçerli bir sebepti. Onun yanındayken sıkılmıyor ama içindeki zehirli kana da engel olamıyordu. Sıkıca saran kollarını çözerek yeniden bir çift mavi gözlerle buluşturdu bakışlarını. Deren tatlı tatlı gülümserken "Biraz daha gelmezsem, sanırım erken yaşta ölmeme sebep olacaktın." diyerek, Esila'nın kalkmış olduğu koltuğa oturdu. Esila'da yanındaki boş yere geçerken duygusuz bir sesle genç kızın yüzüne bakarak "Eh... yapsam fena da olmazdı." dedi. Deren arkadaşının kurduğu cümle üzerine kısa bir şaşkınlık yaşasa da şaka yaptığını varsayarak "Sonuç olarak, şu an da yanındayım." diyerek gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1
Romance☆ Tüm hakları şahsıma aittir. ☆ Gölgesinde yaşayacağı geçmişi olmayan bir adam, Geçmişin acılarını unutmaya çalışan yaralı bir kadın. Ortaya çıkmayı bekleyen onlarca sır, aydınlatılmayı bekleyen karanlık bir geçmiş. İmkanların imkansızlığına yenik...