Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1

Çünkü Beni Sevdin -34-

Bizzzz geldikkkk🙈
Canlarımmm, bu gün yazarcığınızın (yazar adaycığı diyelim) doğum günü olduğundan ve uyandığımdan beri birçok kişiden tatlış mesajlar aldığımdan ve bunun yanında canım kardeşim KendineKadar Selcan'ımın ellerinden çıkma sürpriz kapağımızı yaptığından. Bende size yeni bölümü getirdim😍😍
Keyifle okuyunn deyip sizi bölümle başbaşa bırakıyorum. Yorumlarınızı eksik etmeyin hepinizi kocamannnnn seviyorummm😘😘😘

●

●

●

●

Sabahın erken saatlerinde tüm ev halkı ayaktaydı. İsteme ve söz merasiminin hemen ardından nişan günü belirlenmişti. Barkın daha fazla uzatmamak için, aile ve arkadaşları arasında güzel bir eğlence ile ertesi gün yapılmasını istemişti. Kendilerinin bir hazırlık yapmasına gerek kalmayacağını, her şeyin önceden görüşmüş olduğu organizasyon şirketinin yapacağını söylemişti. Genç adam kendince kararlarını aldığı için aile büyüklerine de onaylamaktan başka seçenek sunmamıştı. Akşam düzenleyecekleri nişan için arka bahçelerindeki havuzun orası hazırlanıyordu. Büyük çardağın ise orada olması işlerini biraz daha kolaylaştırıyordu. Barkın'ın ayarladığı organizasyon şirketi çok erken saatte gelmiş hazırlıklara başlamıştı. Diğerleri ise ufak tefek işlerini hallediyorlardı. Her ne kadar tüm yiyecek ve içecekler şirkete ait olsa da, Sine Hanım kabul etmemiş yardımcısı Nazlı ile kolları sıvamıştı. Sözden sonra Ilım ve Esin evlerine gidip birkaç kıyafet alarak geri dönmüşlerdi. Onlar geldiğinde ise dört kız Deren'in oda kalmak istediklerini belirtmişlerdi. İlsu için genç kız özellikle izin almış tekrar geri dönmesini istememişti. Şimdi ise kuaföre gitmek için yeniden hazırlık yapıyorlardı. Ilım'ın gözlerinden uyku aktığı o kadar belli oluyordu ki, genç kız oturduğu yerde uyukluyor başı öne doğru düştükçe geri kaldırıyordu. Esin ona göre daha dinç gözüküyordu. İlsu'nun ise henüz çözemedikleri bir sıkıntısı vardı. Deren akşama giyeceği elbisesini kılıfına koyarken, İlsu bağdaş kurarak yatağa oturmuş bir ileri bir geri sallanıyordu. Söylemek istediği bir şey varmış da nasıl söyleyeceğini bilmiyormuş gibi düşünceliydi yüzü. Tepesinde topuz yaptığı kıvırcık saçlarının birkaç tutamı yüzünün kenarlarına dağılmıştı. Deren bir kez daha bu kıza bayıldığını hissetti.

İlsu başını hızla kaldırıp odanın içinde koşuşturan Deren'e baktı. Derin'de odaya hızla girdiğinde sanki işi biraz daha zorlaşmıştı. "Deren abla," dedi çekingen bir tavırla. Deren arkasına döndüğünde İlsu'nun kendisine bakan utangaç gözleriyle karşılaştı. "Efendim, bebeğim," diyerek sıcacık gülümsedi. İlsu kelimelerini toparlamak ister gibi duraksamasının ardından "Şey, ben," diyerek tekrar duraksadı. Genç kız tek kaşı hava da İlsu'nun ne diyeceğini merakla bekliyordu. "Sen, ney ablacım?" diyerek konuşmasını istediğini belirtti. İlsu omuzlarını düşürüp "Ben hazırlıksız geldim abla, yanımda akşam için kıyafetim yok. Eve gidip gelsem olmaz mı?" diye sordu.

"Sen gelsene bakayım buraya!" dedi Deren ve genç kızı kolundan tuttuğu gibi giysi dolabının önüne geçti. İlsu ne olduğunu anlamamış öylece Deren'e bakıyordu. Genç kız dolabının kapağını sonuna kadar açarak "Sabahtan beri kukumav kuşu gibi düşünüp, o güzel yüzünü astığın şey bu muydu? Al sana istemediğin kadar elbise bebeğim," diyerek dolabını gösterdi. "Hatta dur bakayım, bedenlerimiz hemen hemen aynı," deyip elbiselerinin arasında elini gezdirmeye başladı. Aradığını bulunca da askısından çekip alarak biraz havaya kaldırdı. Pudra pembesi elbisenin üst kısımları pullarla süslenmiş, kalın askıları ise v şeklinde olup dekoltesini derinleştiriyordu. Etek kısmı ise kat kat tüllerle hafif kabarıktı. Belindeki krem rengi kurdeleden kemeri ise ayrı bir tatlılık katmıştı. İlsu Deren'in elindeki elbiseye bakarken ne diyeceğini bilmiyordu. Deren "İşte sana elbise tatlım! Çok beğenip aldığım ama sırık efendi yüzünden giyemediğim elbisem artık senindir," diyerek gülümsedi. İlsu bir elbiseye bir de Deren'in içini ısıtan gülümseyen yüzüne baktı. "Bu, bu çok güzel Deren abla! Ben bunu giyemem," dediği sıra da Ilım uykusunu almış olacak ki "Bal gibi de giyersin kıvırcık!" diye seslendi. Bu sıra da Deren gardırobunun bir diğer kapağını açarak bir çift ayakkabıyı da diğer eline aldı. İlsu'nun giyeceği elbisenin renginde burnu açık, bileğinde iki küçük kemeri olan platform topuklu sade bir ayakkabıydı. Esin de yanlarına gelerek "Deren ve Ilım haklılar canım. Bu elbise sana çok yakışacak," deyip gülümsedi. İlsu için başka seçenek kalmamıştı. O elbiseyi giyecek ve nişana katılacaktı.