Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1

Çünkü Beni Sevdin -13-

Genç adam üzerinde hissettiği bakışların sahibini gördüğünde, yaşadığı şaşkınlığı gizlemeye çalışıyordu. Hareketli müziklerin sıklıkla çalındığı bir yere gitmektense, eski şarkıların yoğun duygularına ihtiyacı olduğunu anlayıp soluğu burada almıştı. Nasıl oluyordu da, Deren ile her zevki aynı olabiliyordu, akıl sır erdiremiyordu. Adımlarını genç kıza doğru atmaya başladı. Ve zaten her seferinde ona doğru çekiliyordu. Deren'in yanına geldiğinde genç kız gözlerini devirerek "Buraların sana göre olmadığını, biliyordum." diyerek aslında neden şu an da yanında olduğunu anlamak istemişti. Genç adam biraz daha yaklaştığında, mekandaki sigara kokusunu silip götürecek şekilde olan erkeksi kokusunu hissetti. Kanı kaynıyordu ve bunun alkolden olduğunu varsayıyordu. Genç adam bakışlarını yoğunlaştırarak "Sorsaydın, söylerdim. Bilinmeyen bir şey değildi." dedi. Genç kız Barkın'ın gözlerinin içine bakıyordu. Kahverenginin can alıcı tonuna sahip olan gözler, kahve içmeyi sevmesine tek sebepti. O gözlere baktığında unuturdu her şeyi. Benliğini o gözlere teslim eder, ruhunu huzura erdirirdi. Hafif kirli sakalı, erkeksi bir o kadar da sert olan yüz hatları kalbine zarardı. Gözle görülür bir şekilde yutkunup "Gitmeseydin... bende biliyor olurdum." diyerek boşalan bardağının yerine gelen ikinci bardağını yudumlamaya başladı. Tüm mekanda bir ses daha yankılandığın da, genç kız tamamen alkolün etkisi altındaydı.

"Öyle sarhoş olsam ki, bir an seni unutsam
Unutsam bu günleri, yarınları unutsam
Öyle sarhoş olsam ki, bir daha ayılmasam
Her şey bir rüya olsa, unutarak uyansam"

"Benimle dans eder misin, kış güneşi?"

Deren Barkın'ın yumuşak ses tonuyla söylediğini duymuş olmasına rağmen, bir tepki veremiyordu. Balodaki danslarından sonra ilk olacaktı bu. Yıllarca o gecenin anılarıyla yaşamıştı. Genç kız ne cevap vereceğini bilemeden, öylece Barkın'ın gözlerine bakıyordu. Barkın ise güçlü ve büyük eliyle, kızın avucunun içinde kaybolan elini tutup, sahneye doğru çekiyordu. Genç kız adamın elindeki eline baktı. Kalbindeki buz biraz daha erimeye başlamıştı. Sahneye doğru geldiklerinde genç adam Deren'in elini bırakıp, iki elini de bel boşluğuna koyarak kendi bedenine doğru çekti. Kızın kolları kendinden bağımsız bir şekilde, adamın boynunda düğüm oluşturmuştu. Parmak uçlarında ensesindeki kısa saçları hissediyordu. İpeksi ve yumuşacık.. Genç adam kızın bedenini kendine doğru çekiştirdiğin de, kollarının arasından kaçıp gitmesin diye bir nefeslik mesafeyi bile kapatmaya çalışıyordu. Deren'in kalbindeki buzlar eridikçe beyninde, ona olan nefretinin sebebini açıklama isteği oluşuyordu. Dudakları sanki dökülmesi gereken cümleler için kavruluyordu.

"Seni gördüğüm günü, sevdiğimi unutsam
Bir başka dünya bulsam, içinde sen olmasan"

Genç kız içindeki karmaşık duygularla başının döndüğünü hissetti. İkisi de konuşmuyor, anı yaşayarak nefeslerinin buluşmasına izin veriyordu. Deren genç adamın sert bedeninin içinde atan kalbin, hızını hissettiğinde nefes alıp verişleri de çoğaldı. Artık tutamıyordu kendisini. Başını omuzuna yaslayarak, kirpiklerine tırmanıp intihar etmeye meyilli yaşlarına izin verdi. "Ben..." dedi hıçkırıklarının arasından "... senden nefret ediyorum, çünkü..." bir nefes çekti içine, Barkın'ın kokusu doldu ciğerlerine "... seni Esila'ya sarılıp, öperken gördüm." söylemişti işte. Kelimeler firar etmiş, küçük hıçkırıkları da onlara eşlik etmişti. Genç adamın kalbi patlamak için atıyordu adeta. Gördüğü kabusu anımsadı. Deren görmüştü tüm olanları. Lakin onun sandığı gibi değildi hiçbir şey. Öptüğü ve ya sarıldığı doğru değildi. İtiraz etmek istese de yapamıyordu. Genç kızı susturmaktan korkuyordu. Anlık duraksamanın ardından, daha sıkı sarıldı genç kıza. Kendine katıp, içine hapsetmek istercesine.