Çünkü Beni Sevdin -25-

12.5K 454 89
                                    

"Hani hiçbir zaman bırakmayacaktın beni... Uyandığım da neden yoktun sırık..."

Genç adam huzursuzca gözlerini birkaç kere kapatıp açtıktan sonra, oturduğu koltuktan kalkarak Deren'in üzerine eğilip alnına küçük bir buse kondurdu. Ve geri çekilirken genç kızın içini ısıtan o sesiyle "Ben hep buradaydım minik... Bir an bile ayrılmadım... Kimseyi yanına almazlarken defalarca elini tutup konuştum seninle... Sen uyanmadan saatler önce de buradaydım..." diyerek almış olduğu nefesini sıkıntıyla geri verdi. Deren yüzünde beliren hafif bir tebessümü gizlemek isterken, başaramıyordu genç adam ise ona karşı olan bu gülümseyişi ne kadar çok özlediğini düşünüyordu. Genç kız bedenini biraz daha dikleştirmek umuduyla kendini kaldırmak isterken canının acıdığını hissederek yüzünü buruşturdu. Genç adam hızla atılarak "Ne yapıyorsun, güzelim dur..." diyerek eline aldığı ikinci bir yastığı genç kızın sırtına doğru yerleştirerek kalmasına yardımcı oldu.

"Ben evime gitmek istiyorum, Barkın..."

"Gideceğiz zaten... Ama şimdi değil."

Barkın gülümseyerek sevdiği kadının yüzüne bakarken, genç kız ise sıkıntıdan iç çekiyordu. Odanın kapısı yavaş hareketlerle açılırken, Barın kafasını aralıktan uzatıp bir eliyle parmakları aralıklı bir şekilde gözlerini kapatıyordu. Keyifli ses tonuyla "Kumrular... Nefes alıyorsanız geliyorum bak," dediğinde, Deren kıkırdarmışçasına bir ses çıkardı. Tedirgin surat ifadesini takınan Barkın "Amcamlar kapıda değil mi oğlum, ne biçim konuşuyorsun sen öyle." derken Mustafa Bey'in Barın'ın arkasından içeri girmesiyle genç adam nefesini tutmak zorunda kaldı. Her ne kadar iki ailenin de gelecekleri için onayı varsa da genç adam bu durumun usulsüz karşılanmasını istemiyordu. Buna Deren ile görülmekte dâhildi. Diğer aile fertleri de yüzlerindeki tebessümlerle odada yerini alırken genç kız "Tıflıgül nineyi neden yordunuz buraya kadar," diyerek kızgınlıkla ailesine bakıyordu. Tıflıgül nine "Sen şimdi oradan kalkacaksın, ben yatcam kuru kız." diyerek araya girdi. Odadakiler sesli bir şekilde gülerken, Deren neşeli bir sesle "Nine ama ben diğer tarafa gittim de geldim bu yatak bildiğin yataklardan değil." deyip göz kırptı. Barkın boğazını temizleyerek çatılmış kaşlarıyla genç kızın gözlerine bakıyordu. Semra Hanım "O nasıl söz kızım. Deme bir daha öyle şeyler." deyip genç kızın eline küçük bir öpücük bıraktı. Mustafa Bey duruşunu biraz dikleştirerek boğazını temizleme isteğiyle "Şükür yeniden kavuşturana." diyerek bir elini kızının saçlarına götürdü. Gözleri yaşarmıştı koskoca adamın. Günlerini bir umutla bekleyerek geçirmiş yavrusunun bakmaya doyamadığı gözlerinin açılmasını dilemişti. Genç kız babasının dokunuşuyla gözlerini kapatıp derin bir iç çekti. Herkes bir şekilde Deren ile konuşurken, Sine hanım kapının köşesinde yaşlı gözlerle bakıyordu evladına. Hala atlatamamıştı üzerindeki şoku belki de. Tam umudunu yitirdiğinde açmıştı gözlerini sanki... Sanki her zaman ki gibi dik başlılığını gösteriyordu annesine. Genç kız annesinin düşünceli hallerini fark edip "Anne neden orada duruyorsun?" diyerek bir elini yavaşça kaldırarak tutmasını istiyordu.

Oysa Sine Hanım sanki bir suçluymuşçasına kızına yaklaşamıyor, eline uzanamıyordu. İçinin nasıl da acıdığını hissetti, saatler öncesine kadar evladını kaybetme korkusuyla yüreği sıkışırken şimdi kocasının gözlerine benzeyen gözleri yeniden hayat bulmuştu. Dudakları titredi gözleri bir kez daha yaşardı. Ağır adımlarla genç kıza doğru ilerlerken havada duran elini avuçlarının arasına alıp yanağına götürdü. Bu hareketiyle gözlerini kapattığında pürüzsüz yanaklarına bir damla yaş süzüldü.

"Kızım," diyebildi sadece. Öylesine yürek yakan, boğazlarda bir düğüm bırakan cinstendi. Ufacık bir kelimeydi oysa ama bir anne için hele ki evladını kaybetmek üzere olan bir anne için söylemesi zor ama hissetmesi ondan da zor olan bir kelime. Deren annesinin bu haline dayanamamış onunda gözleri dolu vermişti. Mustafa Bey sıkıntılı havayı dağıtmak istercesine "Hadi artık bu kadar yeter. Hepimiz perişan olduk. Deren'de uyandığına göre eve gidip biraz toparlanalım." diyerek araya girdi. Barkın ise "Bence de amca, hem ben buradayım. Barın ile Derin de kalır. Sizi gidip dinlenin bir şey olursa ben haber veririm" dedi. Odadaki herkes genç kızı fazla yormadan alnın ve eline birer öpücük kondurarak çıktığında babaannesi kapı ucundan bakarak "Sende evimden gitmedin ya, daha ne ister bu yürek." diyerek Deren'in gözlerinin dolmasına sebep oldu. Çoğu zaman kavga etseler de genç kız babaannesini anlamlandıramadığı bir hisle severdi. Dedesi ile amcasının emaneti olarak görürdü onu. Kızardı, sinirlenirdi, hatta kimi zamanlarda sesini bile yükseltirdi ona karşı ama yine de günlerce görememeye dayanamaz ondan bir türlü geçemezdi. Genç kız "Babaanne," diyerek yaşlı kadının bakışlarını üzerine çekerek "Dedem ile amcam... Çok iyilerdi..." diyerek kirpiklerine tırmanan gözyaşlarının yanağına süzülmesine izin verdi. Odada bulunanlar genç kızın ne demek istediğini anlayamazken babaannesinin anladığını biliyordu. Gözlerinde görmüştü. Derin huzursuzca "Abla... Sen ne dedin az önce?" diyerek bir soru yönelttiğinde genç kız "Hiç... Hiçbir şey." diyerek konunun kapanmasını istercesine omuz silkti. Rüyasını anlatmayı deli gibi isterken diğer bir yandan söylediklerine inanılmayacağını düşünüyor bu yüzden susuyordu. Belki de ona sadece bir kişi inanabilirdi. Gözleriyle ne zaman denk gelse o kahvenin huzur tonunu anımsatan gözlere içi erirdi, genç kıza inanabilecek tek kişiydi...

Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin