Çünkü Beni Sevdin -11-

10.4K 529 75
                                    

"Deren'i gördün mü, bu gün?"

Barkın'ın soğuk sesi odanın içerisinde yankılandığında, karşısında oturan kardeşi ile göz teması kurmaktan kaçınıyordu. Barın oldukça rahat bir tavırla "Dün ofisten çıktıktan sonra, görmedim abi." diye cevapladı. Barkın önündeki dosyaları incelerken kısa bir duraksama yaşadı. Her zamanki saatinde gelmişti şirkete. Sırf Deren'i görebilmek umuduyla girişte birkaç dakika oyalanmasına rağmen görememişti. Daha fazla beklemenin anlamsız olduğunu anladığında, ofisine çıkmıştı. Dün yaşadıklarından sonra, Deren'i aklından çıkarması imkansızdı. Bir çikolatanın anımsata bileceği her şeyi anımsamış, eksikliklerine rağmen kalbinde benimsemişti. Geldiği günden bugüne Deren'in çekiminden kendini alamadığında, aslında bir şeyleri anlamalıydı. İçinde ona karşı büyüyen bir sevgi vardı. Ve bunu geçte olsa fark etmişti.

Karşısında oturan genç adam abisinin duraksadığını fark ederek "Neden sordun?" diye bir soru yöneltti. Barkın bakışlarını kağıtlardan kaldırıp, artık kardeşinin gözlerinin içine bakıyordu. Ne yanıt vereceğini kestiremedi o an. Neden sorduğunu henüz kendisi bile bilmiyordu. Sormak istemişti ve sormuştu. Bir nedeni yoktu. Oysa hayatın da ki sahip olabileceği en değerli varlıklardan biri olan kardeşi, kendisinden bir yanıt bekliyordu. Soğuk bir tavırla "Sadece, merak." diyerek yanıtladı. Evet, verebileceği en iyi cevabı vermişti. Hem de alaycı kardeşine. Genç adam bakışlarını yeniden kağıtlara çevirdiğinde, Barın'ın dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Her ne kadar bu durum onu gülümsetse de, abisinin düşünceli tavrından hiç hoşlanmıyordu. Keyifli bir ses tonuyla "Neden arayıp da, nerede olduğunu kendisine sormuyorsun? Bence yapabilirsin."

"Ne gerek var ki, ne de olsa çıkar bir yerden."

"Hiç sanmıyorum abi. Çünkü şu an da, sıcacık kahvesini yudumluyordur."

Barın'ın kurduğu cümle üzerine, genç adam bir kez daha duraksadı. Ne kahvesinden bahsediyordu bu? Beyninden geçen ağır çekimdeki "Yoksa..." kelimesi bir an da gözlerini fal taşı büyüklüğüne getirdi. Kafasını hızla kaldırıp, neredeyse burnundan soluyarak "Nerede olduğunu biliyorsun değil mi?" diye sordu. Barın neredeyse bir kahkaha bırakacakken, kendisini tutmayı başarmıştı. Abisinin damarına basmak bir hayli hoşuna gidiyordu. Deren'e olan uzaklığı ise, tüm aileyi seferber etmiş durumdaydı. Buna kendisi de dahil olduğu için, işe keyifli olan yanından bakmaya çalışıyordu. Genç adam oturduğu koltuğu biraz daha rahatça yayılarak "Nereden bilebilirim ki, abi. Sadece bir tahmindi. Şirkete gelmediğine göre, arkadaşlarıyla birlikte olabilir diye düşünüyorum. Belki de daha önemli bir işi vardı. Sonuç olarak sevgili abiciğim, ne yazık ki kendisini aramadan öğrenemezsin."

Barkın aklına gelen ihtimallerle öfkelendiğini hissederken, sesine yansıtmamaya çalışarak "Aramayacağım! Çık dışarı, Barın!" diye konuştu. Genç adam abisini sinirlendirmenin verdiği zaferini, tatlı bir gülümseyişle yüzüne yansıtıyordu. Ofisine gelmekte ki amacı da bu değil miydi zaten. Ağır çekime uğramışçasına yerinden kalkarak, omuz silkip "Sen bilirsin.." diyerek kapıya doğru ilerledi. Yüzündeki tarifsiz sırıtış, Barkın tarafından görülseydi genç adamın son gülüşü olabilirdi. Genç adamın ofisten çıkmasının üzerine, Barkın sinirle bir elini saçlarına daldırıp karıştırdı. Merakının altında ezilmenin yarattığı, o anlamsız duyguyla savaşıyordu şimdi. Ama aramamaya kararlıydı genç adam. Kafasını karıştıran tüm duygularından, sıyırılmanın elbet bir yolu olmalıydı.

***

İki genç kız sakin bir kafede sabah kahvelerini içtikten sonra, kafa kafaya verip neredeyse tüm şehri gezmeye karar vermişlerdi. Deren kız kardeşinin yanında olamadığı zamanlarını telafi etmeye çalışırken, Derin ablasının son zamanlardaki durağanlığını gidermeye uğraşıyordu. Aralarındaki yaş farkının çokta fazla olmaması her zaman, birbirlerine daha yakın olmalarını sağlamıştı. Şimdi ise yol da gördükleri bir mağazaya girmiş, şık elbiselerin arasında adeta kaybolmuşlardı. Derin duvardaki boy aynasından kendisine bakıyordu. Esmer teni ve kıvrımlı vücuduna oturan dar kesimli krem rengi elbise bir hayli güzel duruyordu üzerinde. Çok kalın olmayan askıları göğüslerine kadar uzanıp çevrelerken, eteği kalem biçiminde diz kapaklarına uzanıyordu.

Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin