Çünkü Beni Sevdin -54-

8.2K 342 80
                                    

Hamilelik sebebiyle değişen hormonlarına küfür etmemek işten değildi. Canı bu kez Barkın'ı istiyordu. Adamı günlerce eve hapsettiğinden, artık isyan edip daha kendisi uyanmadan evden çıkmıştı. Doğuma neredeyse günler kalmıştı. Üzerini giyip hazırlanmış salonun ortasında bir ileri gidiyor, bir geri geliyordu. Hamileliği ile varlığını daha çok hissettiren arzusuna boyun eğmemek için kendiyle anlamsız bir savaş halindeydi. Ilım ile Esin'i rahatsız etmek istemiyordu. Hem ne diyecekti ki? Benim canım kocamla deli gibi sevişmek istiyor ama kocam en sonunda evden kaçtı mı? Elbette ki diyemezdi. Öğleden sonra Barkın ile birlikte bebek alışverişine çıkacaktı. Yatak odasının karşısındaki odayı bebek odası olarak tasarlamışlardı. Beşiğinden gardırobuna, küçük komodinlerine kadar birçok şeyi almışlardı. Fakat hala alınması gereken bir sürü eksiği vardı. Akşama kadar dayanamayacağını anlayıp hızla koridora çıktı. Portmantonun üzerindeki çantasını alıp, kapıyı açarak dışarı attı kendisini.

"Oğuz, beni şirkete götürür müsün?"

Oğuz, tek kaşını havaya kaldırıp "Neden?" diye sordu. Deren geçerli bir sebep düşünürken aklına ilk geleni söyledi. "Barkın ile alışverişe çıkacaktık. Unuttu galiba, sesi soluğu çıkmıyor." Oğuz inanmış olacaktı ki, Sertaç'a dönüp "Sertaç abi ben, Deren yengeyi şirkete götüreceğim," diyerek arabaya doğru ilerledi. Sertaç'da onaylayarak kafasını salladığında, Deren küçük bir oh çekti. Sertaç, geçen aylarda Seçkin'in gidişiyle onun yerine gelmişti. Seçkin, etrafına belli etmese de yeni işine bayıla bayıla giderken güvendiği adamlarından birini de Deren'lerin yanına bırakmıştı. Deren'de arabadaki yerini aldığında artık şirkete gitmek için hazırlardı. "Bizim küçük patron ne zaman geliyor?" diye sordu Oğuz, gülümseyerek. Deren, elini karnına götürüp "Haftaya bu günlerde, gelmiş oluruz dayısı," diyerek yanıtladı. Oğuz, Deren'den yaşça büyüktü tıpkı diğerleri gibi. Fakat arada sıra da abla ya da yenge diye hitap ediyor Deren ise bir şey demiyordu. Efendim ya da hanım efendi demesinden daha iyi gibi düşünüyordu.

***

Şirketin otoparkına giriş yaptıklarında, Deren kemerini çözdü. "Oğuz, sen istersen gidebilirsin. Ben Barkın'la döneceğim nasılsa," deyip Oğuz'a baktı. Fakat Oğuz hiçbir tepki vermiyordu. Düz bir sesle "Asla! Siz alışverişteyken de arkanızdan takip ederim. Barkın abi tek geldi şirkete ikinizi birden yalnız bırakmak olmaz," dedi. Deren'e söyleyecek başka bir şey bırakmamıştı. Kapıyı açıp kendini dışarıya attı. Evlendiğinden beri neredeyse şirket yüzü görmüyordu. Arada bir gelip gidiyor, Barkın uzun süre kalmasına izin vermiyordu. Otopark asansörünün gelmesini beklerken, kendi kendine gülümsemeye başladı. Barkın yine Deren'i karşısında gördüğünde sinirden deliye dönecekti. Açılan asansör kapılarından içeri girdi. İlk katın tuşuna basıp beklemeye başladı. Birkaç saniye sonra ilk kata ulaşmıştı. Asansörden çıkar çıkmaz, bir diğer asansöre yöneldi. Kendisini görenlere küçük bir baş selamı vermeyi de esirgemedi. Bir kez daha asansöre bindiğinde gideceği kat belliydi.

Uzun koridorda ilerlerken Selen'e odaya kimseyi almaması için söyleyecek geçerli bir yalan düşünüyordu. Barın'ın şirkette olabilme ihtimali oldukça yüksekti ve bu kez ona yakalanmak istemiyordu. "Selen! Nasılsın?" diye sordu biraz fazlaca neşeli bir sesle. Selen kafasını önündeki bilgisayardan kaldırıp şaşkınca baktı. "İyiyim, Deren Hanım siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim, tatlım. Barkın odasında mı?"

"Evet, Deren Hanım. On dakika önce geldi kendisi."

"Neredeydi?"

"Yeni projenin tanıtım toplantısı vardı."

"Anladım canım. Sonra görüşürüz." diyerek Barkın'ın odasına yöneldi Deren. Şu kızı da bir türlü sevememişti ya neyse.

Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin