Çünkü Beni Sevdin -69-

5.4K 310 34
                                    

Gözlerinden taşıp yanaklarına süzülen her bir damla sol yanına batıyordu. Hissettiklerinin hiçbir karşılığı yok gibiydi. Kafasını çevirip yatağa bakmaya bile gücü yoktu. Ellerinin arasındaki çarşafı öylesine güçlü sıkıyordu ki neredeyse incecik kumaştan tırnakları derisine batıyordu. Kahrolası gözyaşları bir türlü dinmemişti. Yüreği sıkışıyor nefes almakta güçlük çekiyordu. Tüm masumiyetini inandığı aşka teslim ederken sonunu hiç düşünmemişti. Bedeninde bıraktığı her bir izi aşktan saymıştı. Aşk tabi ya, bir yalan üzerine kurulan kahrolası üç harften ibaret yakıcı duygu. Dudaklarında gözyaşlarının tuzlu tadını duyumsadı bir süre. Alt dudağını dişlerinin arasında kıstırırken beyninin içinde dün gecenin kalıntıları dolaşıyordu. İnanmakta güçlük çektiği her bir cümle tekrar tekrar yankılanıyordu kulaklarında. "Seni hiç sevmedim ki, Esila!" demişti Mehmet, ardından iğrenç bir kahkaha atarak. Birkaç damla daha göz pınarlarından kurtulup dudaklarına doğru yol alırken, uykusuzluk ve ağlamaktan acıyan göz kapaklarını kapattı. Dün gece yaşadıklarının tamamını bir kez daha beyninin içinde yaşadı.

***

BEŞ SAAT ÖNCESİ

Duyduğu tıkırtı sesiyle aralandı yorgun düşmüş gözleri. Vücudunda hala yaşadığı o sıcacık dakikaların izleri vardı. Halsiz düşen bedeni bile ayrı bir tatlılık gibi geliyordu. Güçlükle doğruldu yataktan. Odanın içerisi karanlık olduğundan pek bir şey göremiyordu. Komodinin üzerinde bulunan gece lambasına uzandı ilk önce. İncecik çarşafın içinde hala çırılçıplaktı. Çarşafı biraz daha göğüslerine kapatıp saate bakındı. Saat sabahın beşini gösteriyordu. Bakışları odanın içinde Mehmet'i aradı. Duşa girmiş olabileceğini düşünerek birkaç saniye su sesi duymayı bekledi. Ancak hiçbir ses gelmiyordu. Küçük bir tıkırtı sesi daha duyduğunda yataktan çıkmaya karar verdi.

Çarşafa sarınıp hızla yataktan ayrıldığında ayakları onu istemsizce oda kapısının bulunduğu koridora çekiyordu. Her şeyiyle giyinik ve elindeki küçük bavuluyla nişanlısını gördüğünde bir an ne yapacağını kavrayamadı. "Nereye gidiyorsun?" diye titrek sesiyle bir soru yöneltti kapıyı açmakta olan nişanlısına. Sahiden gecenin bu saatinde nereye gidiyordu bu adam? Hem de elinde bavuluyla...

Mehmet, Esila'nın titrek sesini duyduğunda olduğu yere çakıldı. Kahrolası saatini yere düşürmeyi başarmasaydı şu an çoktan çıkıp gitmiş olacaktı. Sol yanında hissettiği ağırlığa sert bir küfür savurdu. Arkasını bile dönmeden "Bitti," dedi duygusuz ve bir o kadar buz gibi bir sesle. Ancak kapıyı açıp bir türlü kendisini dışarı atmayı başaramıyordu. Esila, nişanlısının dudaklarından dökülen küçücük bir kelimenin altında ezildiğini hissediyordu. "Be-ben, anlayamıyorum. Ne bitti Mehmet?"

"Seninle olan işim bitti."

Esila, aniden hissettiği üşüme hissiyle titremeye başladı. Aklı bir türlü almıyordu. Ne işinden bahsediyordu bu adam? Mehmet öylece arkası dönük bir şekilde kapının önünde dikiliyordu. Sol elinin yüzük parmağındaki alyansın ağırlığı tüm bedenini etkisi altına almış gibiydi. Hiçbir anlamı olmayan bir yüzük şimdi canını sıkıyordu. Daha önce çıkarmayı neden akıl edemediğini düşünürken "Yüzüme bak," diyen Esila'nın sesini işitti. İç sesi 'dön arkanı bir kez bak gözlerine' diyerek fısıldamaya başladı. İçinde konuşup duran lanet olası ikinci sesi ilk kez dinlemek istedi. Ağır adımlarla yavaşça döndü arkasını. Esila'nın üzerine doladığı çarşafı titreyen elleriyle tuttuğunu gördüğünde, ona bakmakla hata ettiğini anladı. "Bir kez daha söyle! Biten şey ne?" dedi Esila, burnunu havaya kaldırarak. Gözlerinin yavaş yavaş dolduğunu hissediyordu. Ama şimdi ağlamayacaktı.

Mehmet ciğerlerine güçlü bir nefes alıp "Seninle olan ilişkim bitti. Sahte nişanımız bitti. Annenin kurduğu küçük oyun bitti artık, Esila! Oyun parkı kapatıldı herkes evine dağılıyor," yeniden kapıya dönmeye yeltendi.

Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin