Yinee ben geldimm🤗
Canlar yarın bir kaç işim olduğundan bölümü bugün yayınlıyorum. Bir sonraki bölümümüz Cumartesi günü gelecek💕
Hepinizi kocaman öpüyorumm. Yorumlarınızı bekliyorum. Keyifle okuyun💕💕💕❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣❣
Kızlar işlerini halledip eve geri döndüklerinde büyük bir şok yaşamışlardı. Gelmeden önce konuştukları hiçbir doğal afet gerçekleşmemiş gibiydi. Tek bir tane dağınıklık bile yoktu. Üstelik üç adam salonun orta yerine külçe gibi yığılmış uyuyorlardı. Minik Alaz ise babasının göğsünün üzerindeydi. Öylesine deliksizdi ki uykuları, kızlar yorulmuş olabileceklerini düşündü. Şimdi ise hep birlikte hazırladıkları yemek masasının etrafında sohbet ederek, yemeklerini yiyorlardı. Bu akşam Peri ve İdil de katılmıştı aralarına.
Barkın, çatalını tabağının kenarına bırakıp "Artık İstanbul'da mısın, Peri?" diye sordu. Genç kız gülümseyerek "Evet, Barkın abi. Sanırım dönmeyi de düşünmüyorum," diyerek yanıtladı.
"Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun peki?"
"Okulum yakında bitiyor. Sanırım ardından güzel bir iş bulup çalışacağım."
"Kendi şirketiniz de yerin vardır diye düşünüyorum, güzelim."
"Elbette var abi ama ben ayrıcalıklı olarak görüneceğim bir iş istemiyorum. Soyadımızdan bağımsız bir yer olması lazım."
Barkın, Peri'nin düşünceleri üzerine Deren'e baktı. Nedense onun bu kararı kendi karısını anımsatmıştı. Yeniden gülümseyerek genç kıza dönüp "Okulun bitsin bir bakarız çaresine," dedi.
"Abimler İstanbul'da ufak bir şirket açmayı düşünüyorlar. Burası da aklında bulunsun, bebeğim." dedi Ilım.
İdil'in sessizliği hiçbirinin gözünden kaçmamıştı. Yaman, dudaklarının kenarlarını peçete yardımıyla silip "Madem Peri Hanım başka şirketlere yelken açacak, o zaman İdil'i de ben alırım," diye konuştu. İdil, adının anıldığını duyduğunda usulca kaldırdı kafasını. Yüzüne yerleştirdiği zoraki gülümsemesinden nefret ediyordu. Onların içinde sahte gülüşlere yer olmamalıydı. Fakat yapamıyordu. Eski halini çok özlüyordu ama ulaşamıyordu. "Olur abi, neden olmasın ki," diye yanıtladı Yaman'ı.
Deren araya girip, "Keşke Barın ile Devrim de burada olsaydı. Sıpalara özel davet yollayıp randevu ayarlaman gerekiyor resmen," diye söylendi. Ilgar, Barkın'a dönerek "Sahi iki yaralı kuş nasıl?" diye sordu. Barkın boğuk bir kahkaha atıp "Barın, sıkıntısını içerek gidermeye çalışıyor. Fark etmiyorum ya da umursamıyorum sanıyor ama hala onu izlediğimin farkında değil. Devrim'e gelince de o biraz daha sakin karşıladı İlsu'nun gidişini. Hepimiz gördük aslında ancak bu kadar sakin karşılamasını beklemiyordum," diye yanıtladı arkadaşını.
"Devrim, öyledir Barkın. İçinde fırtınalar kopsa da bunu asla dışarıya belli etmez. Bu onun tek savunmasıdır. Ablası olarak şanslıyım ki, benim karşımda daha fazla direnemeden çözülüyor."
Barkın, masanın üzerindeki karısının elini tutarak gözlerinin içinde baktı. Yine aynı buruk ışıltıları görüyordu. "Bebeğim, sen ona bir abla değil, bir anne gibi davrandığın için en çok sana dayanamıyor."
Bu sırada Ilım'da kocasının elini tutmak istemişti fakat tam karşısın da olduğundan sadece gözlerine bakmakla yetindi. Barkın ile Deren'in çocukluklarının bile bir arada geçmiş olmasına imrenmiyor değildi.
Dakikalar sonra yeniden sessizce yemeklerine odaklanmıştı. Fakat Ilgar, karısına attığı küçük bir bakışla çatalındaki lokmasını ağzına götüremeden öylece kalmıştı. Ilım'ın açılıp kapanan ağzı, dudaklarının aldığı şekil ve ara sıra yediği şeyin tadını duyumsamak istermiş gibi kapattığı gözleri ona saatler öncesinde evlerinde yaşadıkları o hızlı ama bir o kadarda ateşli anlarını anımsatmıştı. Olabildiğinden daha fazla sertleşirken, dişlerinin arasından sessiz bir küfür savurdu. Bu kız hiçbir şey yapmadan bile onu mahvediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1
Romance☆ Tüm hakları şahsıma aittir. ☆ Gölgesinde yaşayacağı geçmişi olmayan bir adam, Geçmişin acılarını unutmaya çalışan yaralı bir kadın. Ortaya çıkmayı bekleyen onlarca sır, aydınlatılmayı bekleyen karanlık bir geçmiş. İmkanların imkansızlığına yenik...