Evvet gençler hazır mısınız?😍
Ben çook heyecanlıyımm gelecek yorumları merakla bekliyorummm🙈
Küçükk bir duyuru bırakayım. FİNAL bölümümüz 15 Temmuz da,
SONSÖZ bölümümüz ise 20 Temmuz da yayınlanacak🎈
Hadi brn kaçtımmm keyifle okuyunnnn😍♡
♡
♡
♡
♡Mezarlığa girerken sessize aldığı telefonunun titremeye başlamasıyla toparladı kendini. Elindeki toprakları temizleyip ceketinin iç cebinden telefonunu çıkararak ekranına baktı. Telefonunda genellikle kayıtlı hiçbir numara yoktu. Adamlarından birine ait olduğu numaraya birkaç saniye baktıktan sonra aramayı yanıtlayarak telefonu kulağına dayadı. "Abi sana çok acil bir şey söylemem lazım," diyen ses adamlarından birine aitti. Ancak şu anda ismini hatırlayacak durumda değildi. Bu yüzden "Ne oldu?" diye sordu düz bir sesle. "Abi, Efsun Hanım tüm güvenlik bariyerlerini kaldırtmış. Bizim çocuklardan eli silah tutanları alıp eski evine doğru yola çıkmaya hazırlanıyormuş." Karşı taraftan duydukları üzerine boşta olan elini yumruk yaptı. Dişlerini sıktığı oynayan çene kaslarından anlaşılıyordu. "Ne yapıyor bu lanet olası kadın!" diye söylendi iç sesi. Bunun üzerine telefonun diğer ucundaki adam "Abi orada mısın?" diye sorduğunda iç sesini susturup "Evet," diyerek yanıtladı. "Kimden öğrendin?" dedi kısa bir süre sonra. Bu kez soru sorma sırası kendisine geçmişti.
"Beni de aradılar abi gelip gelmeyeceğimi sordular. Bende Mehmet abi emir vermediği sürece bir adım dahi atmam dedim."
"Anladım, ben eve doğru yola çıkıyorum. Benden haber bekle."
Telefonun diğer ucundaki adamın vereceği yanıtı beklemeden yüzüne kapattı. Hızlıca telefonunu ceketinin iç cebine atıp ayağa kalktı. Sinirliydi! Oldukça fazla sinirlenmişti. Tüm vücudunu etkisi altına alan sinir Efsun'un gırtlağına yapışmadan geçecek gibi değildi. Gitmek için bir adım atmıştı ki, nerede olduğunu hatırladı. Hala mezarlıktaydı. Meltem'inin yanında. Mezar taşına doğru hafifçe eğilerek bir öpücük bıraktı. Kendini sakinleştirmeye çalışırken bir eli toprağın üzerinde geziniyordu. "Şimdi gitmem lazım Meltem'im ama yine geleceğim."
Avucunun içine toprağın bir kısmını alıp burnuna yaklaştırdı. Yıllardır bu toprağın kardeşinin kokusuyla bulanmış olduğuna inandırıyordu kendisini. Sanki onu kokluyormuşçasına nefesini ciğerlerine hapsediyordu. Daha fazla oyalanacak vakti yoktu. Efsun her ne planlıyorsa onu durdurmalıydı. Güvenliği için gizlediği her şeye ulaşılması demek yerinin de kolaylıkla bulunmasına sebep olacaktı. Uzunca adımlar atarak mezarlığın çıkışına doğru ilerlerken neden böyle bir şey yaptığını düşünüyordu. Hepsine bir anlam çıkarsa da silahlı adamları neden istemişti, işte bunu bir türlü çözemiyordu. Çok geçmeden arabasının şoför koltuğuna kendisini atıp kemerini bağladı. Çalışır vaziyette bıraktığı arabanın gaz pedalına yüklenmesiyle artık mezarlığın kasvetli havasından kurtulmuştu. Ellerinin altındaki direksiyonu öylesine güçlü sıkıyordu ki neredeyse yerinden çıkaracaktı. Her şeyin sorumlusu Efsun'du! Esila'ya olan duygularını bile o aptal kadın yüzünden bastırmak zorunda kalmıştı. Bir kez daha yaptıklarına lanet etti. Bir kez daha sayısız küfürler savurdu kirlenmiş ruhuna.
Asfalt altından kayıp giderken beyninin içinde dönüp duran düşüncelerle bir savaş halindeydi. Kahretsin ki, Esila'yı özlemişti. Bir an önce her şeyin bitmesini ve ona kavuşmayı istiyordu. Ne yapmıştı? Otelden ayrılmış mıydı? Yoksa hala orada acı içinde ağlıyor muydu? Bir elini sertçe direksiyona vurdu. "Kahretsin! Kahretsin!" Kimeydi bu siniri? Bilmiyordu. Kendisine mi yoksa Efsun'a mı bir türlü çözemiyordu. Gaz pedalına var gücüyle biraz daha yüklenirken arabanın motoru adeta çığlık çığlığa bağırıyordu. Biraz da korkuyordu aslında. Yıllar önce kardeşine yetişemediği gibi bir başkasının hayatına da geç kalacak olmaktan korkuyordu. Tüm siniri belki de bu yüzdendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Beni Sevdin | Tamamlandı | Maviye Tutkun Serisi-1
Romantizm☆ Tüm hakları şahsıma aittir. ☆ Gölgesinde yaşayacağı geçmişi olmayan bir adam, Geçmişin acılarını unutmaya çalışan yaralı bir kadın. Ortaya çıkmayı bekleyen onlarca sır, aydınlatılmayı bekleyen karanlık bir geçmiş. İmkanların imkansızlığına yenik...