22.BÖLÜM

99.3K 5.4K 344
                                    


        MASUMİYET 22.BÖLÜM

"Otur şuraya, Güneş'i kaybetmek akıl sağlığına zarar verdi sanırım. Saçma sapan konuşmaya başladın!"

Kenn'in sert çıkışıyla bakışlarımı ona çevirdim. Aralarındaki konuşmaya resmen Fransız kalmıştım. Hiçbir şey anlamıyordum. Denny, tekrardan kafasını olumsuz anlamda salladığında kolunu Kenn'in elinden sertçe çekti.

"Onu kaybettiğinde anlayacaksın ne demek istediğimi... O yüzden şimdi susacağım!" dedi gergin bir ses tonuyla. Bu söylediği ile kaşlarımı kaldırıp Denny'nin söylediğini idrak etmeye çalıştım. O sırada Denny'nin bakışları yine bana döndü. Bu sefer bakışları daha insancıldı.

"Benim Güneş'i ne kadar çok sevdiğimi bilmiyor musun? Nasıl bana inanmazsın?" Bana doğru sakince bir adım attığında tekrardan konuşmaya devam etti.

"Ben hamile olduğunu bilseydim asla öyle bir şey söylemezdim. Şu anda o da perişandır. Beni düşünmüyorsan onu düşün. Üstelik hamile..."

Söylediği ile bakışlarımı onun bakışlarından çektim. Şu anda ne söyleyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Tüm kararlılığım Denny'i gördüğüm anda tuzla buz olmuştu. Öyle yıkılmaz duruşu vardı ki bu yıkım, benim kararlarımı sorgulamama sebep oldu.

"Senin bu çocuğu aldıracağını düşünüyor..." diye mırıldandım istemsizce.

Denny, bu söylediğimle birlikte gözle görülür bir rahatlama yaşadı. Üstündeki tüm gerginliği giderken bana doğru bir adım attı. Bana minnettarmış gibi bakıyordu.

"Çocuk istemediğim doğru ama bu hamile olduğunu bilmeden önceydi..." Denny'nin söylediklerinden etkilensem de bir tarafım hala ona güvenmemem gerektiğini söylüyordu. Denny'i Güneş kadar tanımıyordum ne de olsa.

"Sadece telefonla konuştuk, nerede olduğunu bilmiyorum." dedim yalan söyleyerek. Denny, söylediğimle birlikte gözlerini kapattığında bakışlarım Kenn'e düştü. Gözünü kırpmadan bana bakıyordu.

" Benim temiz bir geçmişim yok İpek, çocuğumun ileride geçmişi öğrenip benden nefret etmesinden korktum sadece. "

Denny'nin acı dolu bir sesle konuşmasıyla bakışlarımı Kenn'den aldım ve tekrar Denny'e çevirdim. Ne söyleyeceğimi bilemedim o an. Bu duygular aslında bana hiç yabancı değildi. Benim düşüncelerimin dile getirilişiydi sanki... Bu yaşadığım durum tüm duygularımı altüst ettiğinde Denny konuşmaya devam etti.

"O anda bu korkuyla saçma sapan bir cümle kullandım ama inan pişmanım. Söyle bana nerede?" Denny'nin yalvaran sesi kararlılığıma vurulan son darbe oldu. Onu anlarken elimi kaldırıp işaret parmağımı Denny'e salladım.

"Eğer onu üzecek tek bir kelime söylersen..."

"Sana söz veriyorum." Sözümü kesen Denny'e Kenn ile ikimiz şaşkın bir şekilde baktık. Söz mü vermişti Denny...

"Sen hangi ara birine söz vermeye başladın?" Kenn'in alaylı bir şekilde sorduğu soru Denny'nin öfkeli bir şekilde dönüp Kenn'e bakmasına sebep oldu.

"Kendi canından bile sevdiğin biri söz konusuyken tüm kuralların, alışkanlıkların canı cehenneme..." dedi ciddiyetle.

Bu tepkisi karşısında derin bir iç çektim. Güneş gerçekten çok şanslıydı. Kenn umursamaz bir şekilde kafasını olumsuz anlamda salladığında Denny tekrar bana döndü.

"Hadi gidelim." Söylediğine karşın kafamı olumlu anlamda salladım ve arkamı dönüp kapıyı açtım. Direk odadan çıktığımda Kenn'in

"Sen benim arabayı takip et!" dediğini duydum. Direk kaşlarım çatıldı ve olayı anlamaya çalıştım.

MASUMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin