47. Bölüm

18.2K 824 123
                                    


Geciken bölüm için hepinizden özür diliyorum. Yapılan tüm yorumları yanıtlayacağım. Sorduğunuz sorular da buna dahildir.  Duyuru ve bildirimler için; instagram hesabım. nilsu.oz

Yazarınız Nilsu

                                                                           &&&

''O Adam sana zarar verdi.'' Sakinleşmediği her halinden belliydi. Avuçlarının arasında ki ellerimi sıkıyordu.

''Canım acıyor.'' Avuçlarını sıkıp parmaklarımın acıdığını son anda fark etmişti. Kendini topladı.

''Özür dilerim.'' Öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu. ''Farkında bile değildim.''dedi.

''Bilge o nerede?'' Doğrulmaya çalıştım. Güçlü kollarıyla beni durdurdu. Bilge, beni o kapıdan çıkarken görmüş olmasaydı. Kenn beni yine de beni bulabilir miydi?

''Sakin ol! O iyi güvende'' Omuzlarımda ki ellerini çektikten sonra cebinden telefonunu çıkardı.

''Beni nasıl buldun? Bilge o beni gördü.''

''Seni görmeseydi. Seni bulmak zor olabilirdi. Aslında düşündüm de o kadar zor olmaya bilirdi.'' Arsız bir gülümse yüzüne yayıldı. Neler olduğunu anlamamıştım. Kulağına götürdüğü telefonu kısa bir süre sonra bana verdi. Bilge olduğuna emindim.

''Bilge'' Gözlerimi kapadım. Acılarım beni ağlamaya zorluyordu. Kenn'in varlığı için buna engeldi.

''Abla''dedi. Telefonun ucunda ki korkmuş ses.

Aklıma bakışları geldi. Masumdu...

O adama sırf o bakışlar için bile hesap soracaktım.

''Korkma ben iyiyim'' Telefonu yeniden Kenn'e uzattım. Ona yalan söylemek her ne kadar üzse de mecburdum. Kenn telefonu kapadı.

Onu izliyordum. Bakışları beni buldu. Arkasında ki adamın varlığını eminim unutmuştu.

''Onu aramaya devam edelim mi?'' Adamın merakla sorduğu soru üzerine. Kenn'den bakışlarımı ayırmadım.

''Hayır!''dedim. Keskin ve yorgun olan sesim ile.

Kenn bakışlarını hala benden ayırmıyordu.

''Dışarı çık!''

Kenn'in emirine uyan adam saniyeler sonra odadan ayrıldı. Hastane odasında, derin bir sessizlik çöktü. Kenn gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu.

''Sana bir şey olsaydı. Kendimi asla affetmezdim.''

''Olmadı''

Elleri ile üzerimde ki çarşafı kaldırdı. Ben ne yaptığını anlamaya çalıştım. Karnıma doğru dokundu. Sıcak elleri, morluklarla dolu olan çıplak karnıma dokundu. Parmakları karnımda ki morluklarda geziniyor, yüzümde ki ifadeyi inceliyordu. Acıdan dudaklarımı dişliyordum. Durdu.

''Olmamış hali bu mu İpek? O adamı öldürmeme engel için hiçbir sebep yok''

Gözleri karnımda ki morluklara öfke ile bakmaya devam ediyordu.

''Var'' Bakışları bana döndü. Şakındı.

''O adam adalete teslim edilecek. Eğer onu öldürürsen Kenn.'' Sustum, devamını bekler gibi bakan gözlerine kararla baktım.

''Giderim, kaybolurum bir daha yüzümü asla göremezsin''

''Beni tehdit etme!'' Öfke ile oturduğu yataktan kalktı. Elini saclarının arasına geçirdi. Tüm hastane sesini duyduğuna emindim.

MASUMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin