MASUMİYET 36.BÖLÜM
Değişim...
Bir insan, bir insanı ne kadar değiştirebilirdi? Ya da bir insan yaşadıklarından değişecek kadar etkilenebilir miydi?
Evet!
Değişiyordu...
Eskiden hayatımdaki insanların bana küçücük bir hatalarını bile affedemeyecek kadar kindardım. Bir insanı hayatımdan çıkarmak çok kolay geliyordu. İnsanlara ikinci şansın verilmemesini savunan o insanlardandım. Peki şimdi?
O ikinci şansı tüm insanlıktan artık ben istiyordum. O kadar insan kaybetmiştim ki yere düştüğümde beni ne arayan ne de soran olmuştu. Annem ve Babam öldüğünde bile bana destek olacak bir el yoktu. Ağladığımda, bağırdığımda hiç kimse elimden tutmamış. Beni sakinleştirmemişti. Ve Kenn... Tam umutsuzluğumun arasında bir hiçlik gibi girdi hayatıma.Sonra korkum oldu.Kaçıp kurtulmak istediğim bir korku. Şimdi neydi? Ne bir hiçti ne de korkum. Onu hiçbir kalıba koyamıyordum. Kenn, benim için neydi? Düşüncelerim arasından sıyrılıp Kenn'e durgun bir şekilde baktım.
"Seninle aynı yolda yürümek..." Cümlem yarıda kalırken Kenn, sözümü kesti ve devam etti.
"Bak, bana karşı hiçbir şey hissetmediğini söyleyemezsin!"
"Sana karşı bir şey hissetsem ne olacak Kenn? Şu anda olduğumuz durumdan daha iyi durumda olmayacağız bence..."
Kenn, söylediğimle derin bir nefes aldı ve ellerini saçlarına daldırıp geriye verdi. Bakışları boş odanın içinde gezindiğinde teşhisimi koymuştum. Yine söylediklerime sinirlenmişti ama kendini sakinleştiriyordu böyle yaparak.
"Sadece bir süre"
"Benimle yaşamayı dene!" Kenn tekrardan konuştuğunda kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Sana zorluk çıkarmayacağım. Özgürce yaşayacaksın. Hem okulun hem işin olacak!" Kenn'in vaatleri artarken beni ikna etmek için oturduğu sandalyede biraz daha öne kaydı ve bana yakınlaştı.
"Sana karışmayacağım! Okulunda, işinde, evinde düzenine hiç karışmayacağım!" Kenn'in son söylediği ile tek kaşım havaya kalktı.
"Senin bana karışmaman mümkün mü? Hayal bile edemiyorum."
"Ben yalan söylemem İpek! Karışmayacağım diyorsam karışmam." Kenn'in kararlı duruşuna bakakalırken ciddi anlamda şaşırdığımı söylemeliydim. Bir ruja bile takıntılı olan bu adamın bana gerçekten karışmaması ilginç olacaktı.
************************************************************************
2 SAAT SONRA
"Benim şirkete gitmem lazım."
Kenn, koltuktan doğrulurken elime aldığım telefondan bakışlarımı aldım ve Kenn'e baktım. Kenn, gömleğini düzeltirken bakışlarım kırışmış gömleğinde takılı kaldı. Dün geceden kalmaydı hala...
"Böyle mi gideceksin?" Kenn, bakışlarını bana çevirip kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Yolda değiştiririm." Söylediğine karşın kafamı küçük bir baş sallamasıyla geçiştirdim ve tekrar elimdeki telefona baktım.
"Senin de okula gitmen lazım." Kenn'in ayağa kalktığını fark ettiğimde kafamı kaldırıp tekrar ona baktım.
"Neden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUMİYET
RomanceMasumiyet; bir genç kadının bedeninde değil yüreğinde yeşerdiğinde anlamlı oldu. Bir erkek masumiyeti o kadının gözlerine baktığında anladı. Değişmedi. Sadece gerçek benliğini bir kadının masumiyetinde buldu...