MASUMİYET 34.BÖLÜM
"Savaşmak?" Kenn, sinirli bir şekilde gülüp bakışlarını benden aldığında gerildiğini hissettim.
"Savaş istiyorsa savaşırız..."
Kenn'in söyledikleri karşısında kaşlarım havaya kalktı ve hayretle karşımdaki ciddi adama baktım.Denny'nin söyledikleri gerçek olabilir miydi? Bana gerçekten aşık mıydı? Sorular zihnime ulaştığında içimdeki o küçük kız yüzünde tuhaf bir gülümseme ile bana baktı. Ne yapabilirdim? Eğer gerçekten bana aşıksa... Aniden kafamı olumsuz anlamda salladım ve düşüncelerimin arasına erişilmez bir duvar ördüm. Böyle bir şey olamazdı!
"Benim için Seymen ile savaşmana gerek yok!" dedim katı bir ses tonuyla.
"Savaşı başlatan ben değilim! O kendini bir şey sanan adam." Kenn'in öfkesi tüm evi titrettiğinde derin bir nefes aldım.
"Gerçekten inanamıyorum. Bir cümleyi nasıl bu kadar yanlış anlayabiliyorsun?"
"Sen bu işe karışma!" Kenn'in keskin bir şekilde sözümü kesmesi üzerine elimi havada rastgele salladım.
"Benim yüzümden Seymen'e saçma sapan bir savaş açma! Sadece bir espriydi" dedim ortamı yumuşatmaya çalışarak. Kenn, tek kaşını kaldırıp bana baktığında sesimi kesmem gerektiğini biliyordum ancak susmak şu anda en son yapacağım şeydi.
"Seym..."
"Şu adamı bana savunmayı kes artık!"
Kenn'in bağırması üzerine sustum ve öfkeyle karşımdaki adama baktım. Seymen hakkında konuşmama izin bile vermiyordu artık. Ciddi anlamda psikolojik sorunları olmalıydı. Sonra bakışlarımı ondan çektim ve etrafta gezdirdim. Ev darmadağındı ve ben bu evi toparlayacak kadar kendimi iyi hissetmiyordum. Uzun bir süre öylece evi izledim ve sıkıntılı bir nefes verdim dışarı.
"Ne oldu?" Kenn'in sesiyle kendime geldim ve gözlerimi bir iki kere kırpıştırdım.
"Bu evi nasıl toparlayacağımı düşünüyorum." Dedim konuyu bambaşka bir boyuta taşırken. Sonra yerden kalktım ve elimi belime koyup etrafta bakışlarımı gerçek anlamda dolandırdım. Aptala yatmak bazen yapılabilecek en iyi şey olabiliyordu.
"Evi hallederler,sen onu düşünme!" Kenn'in rahat bir şekilde konuşması üzerine bakışlarımı ona çevirdim. Uzun bir süre ona öylece baktım. Kenn, bu bakış üzerine alaycı bir ifadeye büründü.
"Böyle bakınca acayip güzel oluyorsun..." Kenn'in söylediği ile bir utanç dalgası vücudumu sardı. Hemen gözlerimi çektim ve bakışlarımı boş bir şekilde etrafta gezdirdi.
"Utanınca daha da güzel oluyorsun..."
"Kenn!" dedim hafif hayıflanarak.
"Benimle dalga geçme!"
Ellerimle saçlarımı geriye verdim ve bakışlarımı Kenn'den kaçırarak onun etkisinden çıkmaya zorladım kendimi. Kendime bir cesaret verip ondan uzaklaşmak için bir adım attım ancak daha ilk adımımda beni engelleyen Kenn, buna izin vermedi. Kenn, kolumdan tutup beni kendine döndürdü ve kendisine bakmaya zorladı. Ona itaat ettim ve bakışlarımı onun bakışları ile buluşturdum.
"Sana bir şey itiraf edeyim mi? Kenn'in ciddi sesi ile kafamı uysal bir şekilde olumlu anlamda salladım.
"Çevremdeki çoğu kızdan daha güzel değilsin." Sonra bakışları aşağılara doğru kaydı ve arsızca tüm vücuduma baştan aşağı baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUMİYET
RomanceMasumiyet; bir genç kadının bedeninde değil yüreğinde yeşerdiğinde anlamlı oldu. Bir erkek masumiyeti o kadının gözlerine baktığında anladı. Değişmedi. Sadece gerçek benliğini bir kadının masumiyetinde buldu...