49. Bölüm

17K 626 116
                                    

Mutlu yıllar dilerim Sevgili Okurlar
Aynı gecikme bir daha söz konusu olamayacaktır. Bilginiz olsun. Sabır ederek bekleyen herkese teşekkür ederim. Yeni bölüm önümüzde ki hafta Cuma günü sizinle 

Nilsu



''Kenn dur artık'' Kolundan tutarak onu uzaklaştırmaya çalışıyordum.

''Ne demek kapalı ne demek çıkamazsınız. Lütfen, bu çok önemli'' Galata kulesinde görevli adama yalvarıyor. Onunla kavgaya tutuşmuştu. Çünkü bu saatte kapalı olduğunu bildiğim halde onu buraya getirdim. Şimdi benimle burada onunla yukarı çıkmamı istiyordu.

Adam şaşkınlıkla, Kenn'i tavırlarını izliyordu. Kenn son çare olarak, cebinden çıkardığı dolarları adamın avcuna bıraktı. Gözleri açılmış şekilde hem bana ve hem Kenn'e bakan adam

''En fazla yarım saat' 'dedi.

''Gerekirse sabaha kadar onu tepesinde kalacağız.''

Adam bir çare hiçbir şey diyemedi. Zoraki gülümsedi. Bana baktı.

''Çok özür dilerim'' Mahcup bir eda tüm bedenimi sardı. Kenn korumaların yanına giderek, onlara bir şeyler söylüyordu. Fakat ben duyamıyordum. Saniyeler sonra yanıma gelerek, çocuk gibi bir neşe ile elimi tuttu.

''Hadi' 'dedi. Birlikte Galata Kulesinin merdivenlerini çıkıyorduk. El ele

Fakat, kaba ve bencil halleri para ile her şeyi satın alma cabasına sinirlenmiştim.

En tepeye ulaştık. Kenn, hızla soluk alıp veriyordu.

''Vay canına' 'dedi.

''Burayı para ile satın alamayacağın için mi üzülüyorsun yoksa'' Sessizlik çökmüş bakışları hızla beni bulmuştu.

Öfke dolu bakışları yüreğime ok gibi saplansa da söylediğim cümleden bir an bile pişman olmamıştım.

''Yalnız üzgünüm burayı satın alamazsın. Etrafında ki insanları satın aldığın gibi.''

"İpek diye gür sesi ile bağırdı. Galata kulesinin tepesinde. Umursamaz ve ne dediğimden emin bir ifade ile yüzüne baktım. Kararlı duruşum ve onun bu huyundan nefret eden halim elle tutulur bir şekilde oradaydı. O ise karşımda

''Bana sesini yükseltme!'' Kenn bulunduğu yerden üzerime doğru yürümeye başladı. Adımlarım o bana yaklaştıkça geriye doğru kaçacak gibi oldu. Fakat ondan uzaklaşmadım Olduğum yerde bekledim.

Kenn tam karşımda önüme geldiğinde elleri anında boğazımı buldu. Sıkmıyor sadece tutunuyordu. Hala üzerime gelmeye devam ettiğin de adımlarım geriye doğru hareket etmeye başladı. Sırtım soğuk duvarı bulunca, duran adımlarım ardından Kenn, bakışlarını benden ayırmadan yüzüme bakıyordu.

Gözlerimi ondan ayırmadım. Ondan korkmuyordum.

''Benim yaşadığım her şeyin sorumlusu sen değil misin?'' Yutkunmaya zorladım kendimi Gözleri, dudaklarım ve gözlerim arasında dolandığı esnada dişlerini sıkıyordu.

''Ben değilim!'' Kenn'in yüzü kırmızı kesilmiş. Kendini nefes alarak sakinleştirmeye zorluyordu. ''Sensin'' diye fısıldadım. Boynum da ki ellerini çekti. Ellerini omuzumdan güç almak istercesine tutuyordu. Kenn'in kulağına doğru eğildim.

''Kendi annen kapına gelsin diye amcamı satın aldın. Onu malından ederek, annenin ondan kaçıp sana sığınmasını istedin. Fakat bir şeyi hesaplamadın Kenn Clarck'' Yeniden gözlerine baktığım da kısa süreliğine gözlerini kapalı buldum. Gözlerini açtığımda, öfkeli, gergin ve huzursuzdu.

MASUMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin