24.BÖLÜM

100K 5.4K 458
                                    



          MASUMİYET 24.BÖLÜM

"Baban, benimle evlenmek için günlerce peşimden koştu. "

Annem'in yüzündeki buruk tebessüme baktım uzun bir süre. Babamın biri için çabaladığını hayal edemiyordum. Belki de bu çabasını bana hiç göstermediği içindi.

"Ne yapardı?" diye sordum bende buruk bir şekilde. Uzun bir aradan sonra annemle eskisi gibi olmanın keyfini çıkardım.

"İnanmayacaksın belki ama her şeyi yaptı. Aklının alamayacağı kadar romantikti baban..." dediğinde gözlerimin dolmasına engel olamadım.

Annem, güçlü bir duruş sergileyerek bana gülmeye çalıştı. Bu tutumuna her zaman hayrandım. Yanında konuşan birçok kötü söze bile sessiz kalıp saygısını kaybetmeyen, asil bir kadındı. Elini uzatıp elimi sıktı.

"Her güzel şey gibi onunla aramızdaki aşkta bitti. "

Annem sakin ama kabullenmiş bir şekilde konuştuğunda boğazıma koca bir yumru oturdu, konuşamadım. Böyle olacağını hiç düşünememiştim. Her defasında anneme kızardım. Onun söylenenlere kulaklarını tıkayıp hiçbir şey olmamış gibi yaşaması öfkelendirirdi beni... Peki şimdi? Bu kabulleniş neden bu kadar canımı yakmıştı?

"Ne yapıyorsun bana?"

Kenn'in yorgun sesi beni geçmişimden sıyırıp gerçeğe getirdi bir anda. Boş bakışlarımı bir süre odada gezdirip ellerimi oynattım. Bu hareketim ile Kenn, bileğimdeki elleri gevşetti.

"Ben sana hiçbir şey yapmadım!" diye mırıldandım. Ses tonum duygusuzdu. Kenn, bileklerimi tamamen bıraktığında yüzünü boynumdan çekmeden arzu dolu bir ses tonuyla fısıldadı.

"Sadece 1 kere öpmeme izin ver." Ellerim Kenn'in omuzlarına düştüğünde kafamı olumsuz anlamda salladım.

"İstemiyorum!"

"Sadece 1 kere, sonrasında gideceğim!" diyen adam ile afalladım.

Benden resmen izin alıyordu. Bu düşünce annemi aklıma getirdi. Annemin söylediği her bir cümle, her bir anı beynimin dört bir yanından saldırıya geçtiler. Annemin kaderini yaşıyordum sanki...

Bir öfkeyle parmağımla Kenn'in boynundaki ruj izine bastırdım ve parmağımı kaldırıp Kenn'e göstermek için öne tuttum.

"Daha fazla kirlenmek istemiyorum..."

Bu çıkışımla birlikte Kenn, kendini yavaşça geriye çekti ve dönüp parmağıma baktı. Yüzünde alaylı bir ifade meydana gelirken bakışlarımı onun yüzünden bir an olsun kaçırmadım.

"Kızlar, rahat bırakmıyor..." Söylediği ile yüzüm düştü ve buruk bir şekilde ona bakmaya devam ettim.

"Sana sevmeyi ve sevilmeyi ben öğretemem, özür dilerim..." diye fısıldadım Türkçe bir şekilde.

Kenn, söylediğim ile kafasını kaldırıp gözlerini benim gözlerimle birleştirdi. Yüzündeki alaylı ifade yüzünden yavaş yavaş silindiğinde gözlerine bir burukluk çöktü sanki.

"Neden?" diye sordu beni şaşırtarak.

"Senden korkuyorum..." dedim yine Türkçe konuşarak. Kenn, söylediğim ile ellerini belimden gevşetti ve benden bir adım uzaklaştı. Gözlerini kısıp yüzümü incelediğinde kafasını olumsuz anlamda salladı.

MASUMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin