Acaba adamı rahatsız mı etmişimdir diye düşündüm. Ama zaten kalkacağını söylemişti ama yinede çok düşünceli görünüyordu. Manzara güzeldi ve ben bu güzel manzaranın tadına varmak istiyordum. Yerleşmiş olmanın verdiği rahatlık ve huzurla birkaç saat oturduktan sonra saatin geç olduğunun farkına vardım ve kaldığımız otele doğru yürüdüm. Neyse ki çok uzak değildi. İçeri girdim annem uyumuştu ve bende yatağın üstüne kıvrıldım. Yol yorgunuyduk hemen uyuyakalmışım.
Geçen iki gün boyunca ev baktık. Yorgun düşmüştük ve yatağa yatmayı dört gözle bekliyorduk. Güzel bir uyku çektikten, iki günün acısını iyi çıkardıktan sonra gezmeye karar verdik. Uyandım ve annem çoktan uyanmıştı. Masanın üzerine bir not buldum "Kızım ben aşağıdayım, kahvaltıya bekliyorum." Hemen giyindim ve aşağıya indim. Annem yüzünde gülümsemeyle karşıladı beni ama rahatsız görünüyordu. Mide ülseri vardı ve strese gelemiyordu. Uzun süre bir şeyde yememiş olması muhtemeldi. "Başlasaydın annecim keşke." dedim. "Seni bekledim." dedi. Hemen siparişleri verdik ve kahvaltımızı yaptık. Ama annemin rengi halen yerinde değildi. Dayanamadım sordum "Anne, iyi misin?." Annem başıyla iyi olduğunu onayladı ama benim içim rahat etmedi. "Hadi kalk bir hastaneye gidelim bir şeyler yapalım." İtiraz etmedi, demekki çok ağrısı vardı. Bir taksiye bindik ve en yakın hastaneye gitmek istediğimizi söyledik. 5-6 dakika sürdü ve ücreti verip taksiden indik. Ama benim bir şey dikkatimi çekti. Anneme döndüm ve "Anne, burası benim yerleşip atanmayı beklediğim hastane değil mi?. Şaşırmıştım. Ne garip bir tesadüftü bu? Aslında tesadüflere inanmam. Her şeyin bir sırası olduğuna, zamanı geldiğine olacağına inananlardanım. Bende sıramı bekliyordum. Demekki kısmetimize yaklaşmıştık. Demekki kaderim bu hastaneydi. Zaman kaybetmeden acile girdik. Sıra çok yoktu. Hemen doktorun yanına gittik. "İyi günler, annemin mide rahatsızlığı var ve nüksetti. Lütfen ağrısını biraz da olsa hafifletici bir şeyler yapar mısınız?" dedim. Doktor bir şeylerle uğraşıyordu ve önündeki kağıtlara bir süre baktıktan sonra kafasını kaldırdı ve "Peki, herhangi bir ilaç kullanıyor mu?" diye sordu. Yüzü çok tanıdık geliyordu. Görsel hafızaya sahiptim ve bir gördüğümü unutmazdım. Bu adamı daha önce bir yerde mutlaka görmüştüm. Ama şuan stresli olduğumdan hatırlayamıyordum. Yana serbest taramış açık kumral saçları, açık kahverengi gözleri vardı. Çenesi çok geniş değildi ama elmacık kemikleri belirgindi. Muhtemelen nöbetten çıkacaktı ve ve uykusuz görünüyordu. Hafif kirli sakalı ayrı bir hava katmıştı görüntüsüne. "Hanımefendi!" dedi. "Sa.. sadece bir tane. Bir tane kullanıyor." dedim. Dalmıştım. Neden böyle olduğuma anlam veremedim. Çok eskiyi çağrıştırıyordu bana. Daha önceden yıllardır tanıyormuşum gibi hissettim. İlacın ismini verdim ve annemi muayene ettikten sonra serum taktı ve müşadede yarım saat dinlendirdikten sonra tekrar görmek istediğini söyledi. Yanına gittiğimizde nöbetten çıkıyordu ve yakalayamadık. Başka bir doktor bizimle ilgilendi ve bir takım mide ilaçları yazdı. Annem biraz önceye göre daha iyiydi. Ağrısı yok denecek kadar azalmıştı. Otele gidip biraz dinlenecektik. Eğer kendini iyi hissederse o zaman çıkıp gezebileceğimizi söyledim. Bir taksi çevirdik ve otelin adını verdik.
![](https://img.wattpad.com/cover/112091266-288-k648618.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahilde Bir Bank
RomanceDilyar, hayatı boyunca annesi ve teyzesi tarafından sevgi görüp, dışlanmış bir genç kız. Tahir, hayatı boyunca tek bir kadına kendini adamak için beklemiş yetenekli, yakışıklı bir doktor. Geriye dönüp baktığında çokta güzel anısı olmayan bir genç kı...