Sahilde Bir Bank

D' O Bizim Kavuşmalarımız Mahşere Kaldı

5-6-16

"İncesaz sevdayla hesaplaşılmaz.. Demek sizde seviyorsunuz?" Tanıdık bir ses geldi ve dönüp arkama baktığımda o geceki gördüğüm kızdı.Karşımdaki kız 19-20 yaşlarındaydı. Hayatımda kızlara çok dikkatli bakmazdım ama anlam verememiştim. İkinci kez karşılaştık bugün. Onunla konuşurken sesim titredi, elim ayağıma dolaştı. İçine çeken güzel küçük gamzeleri vardı. Yalnızca dikkat edenlere has bir gamze. Kaderimmiş gibi hissetmiştim. Ama bir daha Onunla karşılaşacağım bile meçhuldü. 

Ne demiş Tanju Okan bir şarkısında...

' En güzel aşkı bulacaksın 
Bir akşamüstü onunla karşılaşınca 
Aşkı bulacaksın onunla 
Göz göze gelip yüzün kızarınca 

Bir anda kalbin tutuşacak
Elin ayağın dolaşacak
En güzel aşkı bulacaksın
Güneş batarken onunla karşılaşınca

Aşkı bulacaksın onunla
Bir şeyler söylemek için dilin tutulunca Her taraf aydınlık olacak
Ve gözlerin kamaşacak

Bu ne biçim iştir diye bana sorma
Her ne halin varsa kendin gör
Bu ne biçim aşktır sızlanıp yakınma
Dünyada senden mutlusu yok

Bak haberin olsun aklını kaçırma
En güzel şey bu hayatında
Ve sakın unutma kulak ver dostuna
Dünyada senden mutlusu yok.

En güzel aşkı bulacaksın
Bir akşamüstü onunla karşılaşınca
Aşkı bulacaksın onunla
Göz göze gelip yüzün kızarınca '

5-6-16

Umudumu yitirmeden yıllarca bekledim seni ve artık karşımdasın. O güzel gözlerinle, tatlı kelamlarınla. Seni buldum ve bunca yıldır beklememe değdin. Hep hayali kurdum ve düşlerime girdin. Karşıma o bankta çıktın ve sonsuza dek kalbime girdin. O gün tesadüf değildi karşılaşmamız, seni hakkıyla beklediğim yılların kaderle birleşmesiydi yalnızca. Onu sevmeye başlıyorum.

6-6-16

Öğrendim ki sevgilisi varmış. Aşkı varmış ve birine aitmiş. Bana gönderildiğini sanarken, onun kalbi başkası için atıyormuş. Onu kahvaltıya davet ettim ve bana o büyük ve güzel gözleriyle bakıp 'Evet.' dedi. Sanki ömür boyu seninle olmaya evet demişti. Onun için her şeyin en iyisini yapmak istiyorum. Çayını 1,5 şekerle içiyor, oldukça kibar yiyor. Çayını yudumlarken ve ekmeği reçele banarken serçe parmağı havada kalıyor ve bu onun sempatikliğine sempatiklik katıyor. Stresli olduğu zamanlar parmaklarını çıtlatıyor ya da parmaklarını sırayla masaya vuruyor. Bunu birlikte geçirdiğimiz 2.5 saatte anlayabilmiştim ki aslında sakin biriydi ama gergin olduğu zamanlarda çok kolay sinirlenebiliyordu. Kahvaltı bittikten sonra istemeyerek onu başkasına götürdüm. Aşkım dediği insana götürdüm içim kan ağlayarak. Bu yürek yanmasıyla anladım ki artık Onu seviyorum..

13-6-16

Hastanede çok kötü bir halde buldum Onu.. İçim parçalandı onu öyle görünce. Bütün bir gece başında bekledim ve gözüme uyku girmedi. Sabah olunca gözlerini güzelce süzerek açmıştı ve güneşim doğmuştu. Sevgilisi de yokmuş. Aşkım dediği annesiymiş. Öyle mutlu oldum ki.. Bana akşam yemeği davet etti ve 24 saat uykusuz olmama rağmen istese Onunla dünyanın sonuna dahi giderdim. Çok şık olmalıyım bugün çünkü Ona açılacağım. Burcunun şanslı taşını buldum ve güzel bir yüzük yaptırdım buna beğeneceğine eminim. Çünkü maddiyata değil maneviyata önem veren biri ve bu onun için çok anlam yüklü olacak. Onu çok seviyorum..

14-6-16

Biranda huzursuzlanıp kalkmak istediği için Ona açılamadım. Acaba anladı ve bu yüzden mi kalkmak istedi? Yüzüğü atmaya da kıyamadım. Kalkmasının sebebinin onun için olmama ihtimali de vardı. Her saniye gözleri aklımda. Onu görmediğim zamanlarda bile hemen herkesi Ona benzetiyorum. Onu gerçekten çok seviyorum.

16-6-16

Tekrar şiirler yazdırıyor bana.. Gözlerine bakarken sıraladığım dizeler, kafamdan uçuyor hepsi. Yüzüğünü küçük narin parmaklarında hayal ediyorum. Kabul edeceğini bilsem gücümün yettiği bütün dünyayı alırım Ona. O her şeyin en iyisini hak ediyor. Onun gelinim olması için dua ediyorum ve Onu her şeyden daha çok seviyorum.

17-6-16

Bağlandım ve kopamıyorum. İlk aşlar unutulmaz derlerdi ama ilk aşkımın O olmasını isteyip beklediğimden hiç tadamadım. Birkaç gündür görmüyorum ve telefonla arasam da açmayacağını düşünüyorum. Bilmeden bir yanlış yapmışımdır. Affedebilmesi için her şeyi yapacağım. Ona layık olmaya çalışacağım. Onu çok özlüyorum. Onu çok ama çok seviyorum.

Her okuduğum kelimede yüreğimde yangınım çoğalıyordu. Beni bu kadar sevmesini hak edecek ne yapmıştım? Bütün günlüklerini okumam mümkün değildi. Aşağıya indim ve kaza sebebini sordum babası Murat amcaya. "Arabayla tırın altında kalmış. Çok iyi ve dikkatli araba kullanır, nasıl böyle bir şey oldu hala anlayamıyoruz. Neye dalgındı bu kadar?" "Benim yüzümden." dedim. Sorar gözlerle bana baktı ve ağlamaya başladım. "Senin ne suçun olabilir kızım? Kadere ve kazaya inanan bir aileyiz. Kendini böyle harap etme." Söylemesi kolaydı. "Sizden bir şey rica edebilir miyim?" dedim. "Tabiki kızım buyur." "Günlüklerinin hepsini okumam mümkün değil. Buraya gelip okusam olur mu acaba?" dedim. Evin anahtarını verdi ve bizi otele bıraktılar.