Tahir Mavioğulları

280 14 0
                                    

Kahvaltıdan sonra kitap okumaya odama geçtim. Gizli hazinem kitaplarımın dolu olduğu gizli bölmeli saklı cennetimin de bulunduğu odam. Hiç çıkmadan burada yaşayabilirim. İnsanlar nerde huzurlularsa orda olmaları gerekir. Kendilerini bulmaları içinde kitap okumaları gerekir. Hayatımda yaşamadığım çoğu olayı kitaplardan bildiğim kadarıyla anlamaya çalışıyorum. Ama insan tecrübe etmedikçe bildiğiyle kalır.
Kitabın en heyecanlı yerindeyken annem seslendi. "Tatlım, Tahir müsait misin canım? Girebilir miyim?" Toparlandım ve "Buyrun annecim." Annem yüzündeki o tatlı gülümsemeyle içeri girdi. Bu kadın hayatımın anlamı olmalıydı. Hayatıma yön veren kadın. "Tatlım birazdan babanın arkadaşı, eşi ve çocuklarıyla gelecek. Hazırlanır mısın?" Daha önce görmediğim babamın iş ortaklığına hazırlandığı arkadaşı gelecekti. Hazırlandım ve aşağıya indim. Hasan amca göbekli gür saçlı neşeli kahkahaları olan bir adamdı. Eşi Nimet hanım da bir onun kadar donuk yüzlü, hiçbir şeye gülmeyen bir kadındı. İki çocukları vardı. Oğulları Can aşağı yukarı 23-24 yaşlarında kızları Ege de 26 civarındaydı. Yemek bitiminde dışarıya bahçeye biz havuz başına onlarda çardağa geçtiler. Can asosyal bir çocuktu. Kolay kolay konuşmuyordu. Ege de kibar bir kızdı ve ne konuşması gerektiğini iyi biliyordu. Kalkma zamanları geldi ve kapıya kadar eşlik ettik. Hasan amca yine neşeli kahkahalarıyla babama "Murat, bak iş ortağı oluyoruz zamanı gelince dünürde olurmuşuz" diye espiri yaptı. Nimet teyze de yarım gülüşüyle istemeye istemeye başını salladı. O gece yorucu bir şekilde bitmişti.
Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. İlk iş günüm için fazla heyecanlıydım. Yıllarca özel hastanelerden sonra devlete geç de olsa atanmıştım ve mutluydum. Atanamam birçok talihsiz olaylardandı. Dedemin vefatı, halamın eşiyle olan durumları vs. ailecek zor günler yaşamıştık. Başka aile olsa o kadar umursamaz ama biz birbirine çok bağlı bir aileyiz. Her derdimize koşar iyi günü de kötü günüde birlikte yaşarız. Yoğun temponun ardından emeklerimin meyvesini alma zamanıydı. Hastane evimize çok uzak değildi ama yinede heyecanımı bir nebze de olsa azaltmak için kendi arabamla gidecektim. Arabama binip hastane yoluna girdim. Hastaneye geldiğimde içimde tarifsiz bir huzur oluştu. Belki de bu hastane bana hayatımın en çarpıcı olaylarına tanık olacaktı. Kim bilir..

Sahilde Bir BankHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin