Tahir Mavioğulları

164 6 0
                                    

Durumu iyi bir ailenin çocuğuydum. Ama okul yıllarımda bile harçlığımı kendim kazanmak için türlü işlerde çalıştım. Bir gün babam karşıma oturup "Oğlum söyle harçlığın yetmiyorsa daha fazla verebilirim." demişti. "Hayır baba. Ben hayatta sorumluluk almak istiyorum. Benim yaşıtlarımda benim kadar şanslı olmayan çocuklar var. Benim gibi çalışamayacak durumda olanlarda. Sen bana vereceğin harçlığı ihtiyacı olanlara burs ver. Ben hayatı anlamaya çalışmak istiyorum." demiştim. Babam daha 18 yaşında bir gencin ağzından bunları duyduğuna şaşırmıştı. Tek kalıp, harçlığımı çıkartmaya çalıştığımda bile o kadar zorluk çekmemiştim. Hakkımla üniversiteyi kazanıp, hakkımla bitirmiştim. Babamın şirketlerinin birinde çalışmayı reddedip bir hastanede Acil doktoru olarak çalışmam önce insanların garibine gitsede bu duruma onları alıştırmıştım.

Nöbet çıkışında çok yorgun olduğum için birçok imzalanacak evrağı bile unutmuştum. Doktorsuzluğu uzun zamandır yaşayan insanlar, birden akın etmeye başlamışlardı ve bilhassa gece geliyorlardı. Sağlık personeli eksikliğinden diğer işlerle de biz ilgileniyorduk. Neyseki kısa bir süre sonra yeni çalışanların atanacağını duyduk. Ama onlar gelene kadar biz yine çok yorulacaktık. Mesleğimi çok sevdiğim için bana zor gelmiyordu. Eve gidip dinlendiğimde her şey bitiyordu.
Eve nasıl gittiğimi bilmeden direkt odama çıktım ve olduğum gibi yatağa kıvrıldım. Titiz bir insandım ve hastaneden gelir gelmez mutlaka duş alır olmadı üstümü değiştirirdim. Yatar yatmaz aklıma geldi ve birden yerimden sıçradım. Duşumu uyuklaya uyuklaya alıp yatağıma temiz bir şekilde uzandım.

Uyandığımda saat 15.36 yı gösteriyordu. Elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim. Çok güzel dinlenmiştim. Annem beni görür görmez "Oğlum, aç mısın tatlım?" dedi. Her zaman ki anneler. Bir şeyler hazırlayıp önüme koydu ve o çok sevdiğim bergamotlu çaydan demledi. "Bu aromayı sevmeyen insanları anlayamıyorum. Neden yani, bu çay nasıl sevilmez anlat bana anneciğim?." dedim çayı yudumlayıp bardağı izlerken. Annem bana baktı ve "Söz oğlum, sana bergamotlu çay seven bir gelin alacağım." dedi. Öyle tatlı söylemişti ki kendimi gülmekten alamamıştım. Daha sonra odama çıktım ve akşama kadar İncesaz dinledim.

Sahilde Bir BankHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin