Dilyar

58 2 0
                                    

'Evet' demişlerdi. Bir ömür birlikte yaşamaya, hastalıkta sağlıkta yaşlanmaya 'Evet' demişlerdi. Hayalini kurduğum hayatı yaşamaya, her sabah birlikte uyanmaya, mutlu olmaya 'Evet!' Darağacındaydım ve ayaklarımdaki tabureyi itmişlerdi. Boğuluyordum. 

Ölümümü izlemeye dayanamadan kendimi dışarıya zor atmıştım. Daha sonra da nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Yol nereye kadar gidecekti, bilmiyordum? Sonum ne olacaktı, bilmiyordum? Tahir artık Onun olmuştu. Buralarda duramazdım artık. Ayaklarım, sahile getirmişti yine beni. Dönüp dolaşıp geldiğim yer oluyordu burası artık. Nefes alabildiğim tek alan oluyordu. Tahir'i bulduğum, Onunla buluştuğum tek yer oluyordu. Eşyalarımı toparlayıp çıkmıştım otelden. Son kez banka gittiğimde, Tahir buradaydı. "Ne oldu? Neden buradasın?" dedim telaşla. "Nefes almaya gelmiştim. Sensiz her günüm burada seni bulmaya çalışarak geçti biliyor musun? Denize hep seni anlattım. Sana anlattı mı beni deniz?" "Ben gidiyorum, hayatın her zaman iyilikle dolu olsun." dedim ve arkamı dönüp gidecekken "Bir kez olsun be, bir kez olsun 'Seviyorum' diyemez misin?!" diye bağırmıştı. Ona bakarak "Her şeyi daha da zorlaştırmayalım ne olursun. Evlisin artık, karının yanına dön." "Senin yüzünden, biliyorsun değil mi?! Senin yüzünden! Bırakıp gitmeseydin beni, şuan bu parmaktaki yüzüğün diğer teki sana bağlanmış olacaktı.!" Yürekten bağlıydım Ona oysa. Hava birden bozmuştu ve dalgalar sert kayalara hiddetle vuruyordu. "İstesem hayatıma girecek bir sürü kadın olabilirdi çevrem buna müsaitti çünkü ama ben seni bekledim her zaman. Bu mu karşılığı ha?! Nasıl yandığımı görmüyor musun?! Nasıl bir kalbin var senin?! Hayatta her zaman kötü anılara bağımlı yaşıyorsun! Senin için hiçbir zaman şuan olmayacak mı?! Hep geçmişte yaşıyorsun! Bak etrafına, seni seven insanları gör! Çok değiliz belki ama sana yeteriz! Evlenmiş olabilirim bugün ama kalbim, ruhum senin olmaktan asla vazgeçmeyecek! Sensiz ne bir yemek ne de bir su bedenime iyi gelecek! Senden başka kimseye yüzüm gülmeyecek! Bambaşka bir Tahir'i çıkardın sen içimden. Az vakitte, çok şey öğrendim sende!" Bizim kaderimizde buydu, biz kavuşamamak üzere yazılmıştık. Sesini alçaltıp yüzüme bakmıştı en sonunda "Çok seviyorum ya ben seni." Hiçbir şey söyleyememiştim. Arkamda Onu bırakıp gitmek istemiyordum çünkü bir kere bunu yaptığımda çok pişman olmuştum. Susmayı tercih etmiştim. Başım yerde, elim göğsümde susmuştum öylece. "Peki öyle olsun. Dur karşımda duvar gibi. Kendine iyi bak. Vedaları sevmem heleki sana olunca ama, hoşçakal." Burası şimdide Tahir'in gidişi olmuştu bana.

Sahilde Bir BankHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin