Arabayla 45 dakika öncesinden kaldığı otelin önüne gelmiştim. Çok heyecanlıydım. Onu görecek olmak beni heyecanlandırıyordu. Aradan 15 dakika geçti ve onu gördüm. Üstünde mavi bir takım elbise vardı. Özendiği çok belliydi. Rüyalarımdaki kadının silüeti şekilleniyordu. O Dilyar olmalıydı. Bunu bugün daha çok anladım. Endamı, duruşu, bakışı ve konuşurken ki tavrı muhteşemdi. Onu görür görmez şaşkına dönmüştüm. Onu gördüğümde ki bu sarhoşluğu seviyordum. Bana şiir yazdırabilecek bir kadındı. Arabadan koşar adımlarla indim ve kapıyı açtım. Bu hareketi yıllardır yapıyormuş gibi hissettim.
Onunla daha iyi iletişim kurabilmek için sakin bir yer tercih etmek istediğimden o gün restorantta kimse yoktu. Ona onun ne kadar özel olduğunu söylemesem bile her fırsatta hissettirmek istiyordum. Bugün önemliydi çünkü ona niyetimin ciddi olduğunu, gönül eğlendirmek için ona yaklaşmadığımı söyleyecektim. Konuşmam hazırdı ve yemekten sonra açılacaktım. Yemeği benim zevkime bıraktı ve muhtemelki oda beni merak ediyor ve anlamaya çalışıyordu. Bu beni birazda olsa ümitlendirmiş, cesaretlendirmişti. Yemeği yedikten sonra tatlıyı söyledik. Tatlı olarak muhallebiyi seçmişti ve bu benim yıllarca hayal ettiğim bir şeydi. Bana neden gülümsediğimi sordu. Önce söylemek istemedim ama ısrar edince söylemek zorunda kaldım. "Ben eski bir adamım, yani eskiden olan aşklara inanırım. O zamanlardaki ilişkilerden isterdim hep. Sizinde benim düşüncelerime yakın olduğunuzu düşünürdüm. İncesaz sevmeniz, nostaljik model kıyafetler seçmeniz ve üstüne bu muhallebi.. Biran hayal ettiğim hayatı yaşarken bulundum." dedim. Ki gerçekten de öyleydi. Nihayet benim gibi düşünen biri vardı karşımda. Ama kalkmak istediğini söyleyince çok şaşırmıştım. Acaba yanlış bir şey mi söylemiştim? "Sizi kıracak bir kelam mı ettim?." dedim. Öyle olmadığı, yalnızca kalkmak istediğini söylemişti. Hesabı ödedikten sonra kalktık. Yol boyunca neden böyle yaptığını merak ettim ama sıkıştırmak istemiyordum. Belkide ona karşı olan hislerimden haberdardı ve bunu duymak istemiyordu. Bir karar vermiştim ve artık onu rahatsız etmeyecektim. Zamanı ne zaman gelir bilmem ama onun hazır olduğunu hissetmeden kesinlikle açılmayacaktım. Otelin önüne geldik ve onu bırakıp bende evime gittim.
Birkaç gündür görüşmemiştik. Sahile inip hava almak istedim. Sahile gittiğimde bankta biri oturuyordu. O mu değil mi bilemedim ve gidip bakmaya karar verdim. Banktaki Dilyar'dı. Beni bekliyor gibiydi ve ağlamaklıydı. Bana baktı, gözleri dolu doluydu. "Geldiniz, size ihtiyacım vardı." Bu sözleri söylemesine çok şaşırmıştım. Bir derdi vardı. "Neyiniz var, iyi misiniz?" diyebildim. O güzel gözleri o yaşlarla dolmayı hiç haketmiyordu. Bankta yana kaydı ve yanını göstererek oturmam yönünde işaret etti. Birkaç dakika öylece oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahilde Bir Bank
RomanceDilyar, hayatı boyunca annesi ve teyzesi tarafından sevgi görüp, dışlanmış bir genç kız. Tahir, hayatı boyunca tek bir kadına kendini adamak için beklemiş yetenekli, yakışıklı bir doktor. Geriye dönüp baktığında çokta güzel anısı olmayan bir genç kı...