B31~Part1

463 65 2
                                    

-Mathius'un ağzından-

Uzun zaman sonra ilk defa tek başıma kalmıştım. Daph'in gitmesi ile yalnızlık hissini tekrar yaşamıştım. Daph'in varlığının yalnızlığı bana unutturduğunun farkında değildim.

Gitmesine izin vererek ne kadar doğru yaptım bilmiyordum. Kendimi iyi hissetmiyordum. Sanki Daph'in başına bir şey gelecekmiş gibi hissediyordum. Umarım sağa salim bana geri dönerdi. İçimdeki kötü hisleri Daph tekrar yanıma dönene kadar yok edemeyeceğimi biliyordum. Şimdilik sadece işime yoğunlaşmalı onu düşünmemeliydim.

Onlar gideli çok olmamıştı. Onlar evden çıktıktan sonra hemen kitaplarımı karıştırmaya devam ettim. Eğer mistik bir savaş olacaksa ben de mistik bir karakter olarak o savaşta yer almalıydım. Bu sayede hem kendi görevimi tamamlayabilecek hem de Daph'e yardım etmiş olacaktım.

Savaş ciddi bir meseleydi. Savaşırken her an ruhum parçalanabilirdi. Bu yüzden önce ruhumu korumak için bir büyü bulmak istemiştim. Düşündüğüm tarz da bir büyü benim basit kitaplarımda olamazdı o yüzden bunu Rathalos'a danışmam gerekecekti. Kadim dostum bu konu hakkında bana yardımcı olacaktır. 

Birkaç tane büyü bulabilmiştim. Bir tanesi Daph'in yaraları için yaptığım iksire benziyordu. Savaşta alınan darbeleri iyileştirmek için kullanılan bir iksirdi. Diğerleri ise güç büyüsüydü. Gücümü arttırması için kullanabilirdim. Ancak bu büyü daha çok Daph'in işine yarayabilirdi.

Brandon'ın gördüğüm ve tanıdığım kadarıyla o savaştan sağ çıkacağına inanıyordum. Benim endişem kendim de değildi. Asıl korktuğum Daph'in başına bir şey gelecek olmasıydı.

Morrigan'ın ve Dullahan'ın ona zarar verecek olması beni tedirgin ediyordu.

Derin bir nefes alıp kitaplarımı kapattım. Kulübenin duvarları üzerime doğru gelmeye başlamıştı.

Hışımla ceketimi üzerime geçirip kendimi dışarıya attım. Hızlı adımlarla Rathalos'un yanına geldim.

"Merhaba Kadim dostum." Beni görür görmez başını eğerek selam verdi.

"Merhaba Rathalos." Dedim içtenlikle. Ama sesimdeki sıkıntıyı hemen fark edecek kadar zeki bir kadim yaratıktı.

"İçini yiyip bitiren nedir?" Dedi. Başımı iki yana salladım.

"Endişeliyim."

"Her şey çok hızlı gelişti, gelişiyor ve gelişecek."

"Ne yapmam gerektiğini ilk defa bilmiyorum." Dedim sitemle. Bir an da içime dolan öfke ile Rathalos'un iri gözlerine baktım.

"Öfkeni sakla. İleride çok işine yarayacak Kadim dostum."

"Savaşta Daph'in ruhunu korumak için ne yapmalıyım? Yaraları iyileştiren büyüler olduğu gibi darbe yemiş bir ruhu korumak için bir büyü var mı Kadim dostum?"

"Bu sorunun cevabı ben de değil. Sadece Daph'i düşünmediğini de biliyor, görebiliyorum."

"Bizim tarafımızda olan kimseye bir şey olsun istemiyorum." Dediğim de kadim yaratığın yüzünde bir tebessüm oluştu. "Peki, sorumun cevabı kimde?"

"Kim de olduğunu biliyorsun."

"Kirke." Mırıldandım. "Onu nasıl görebilirim hiçbir fikrim yok. Onu nasıl çağıracağım?"

"Sen akıllı bir büyücüsün Kadim dostum."

"Teşekkür ederim Kadim dostum ama bu övgüyü şuanda pek hak ettiğimi düşünmüyorum."

"Mathius, yalnızken karşına çıkan sorunları nasıl çözüyordun?"

"Düşünüyordum. En basit yolu seçmeye çalışıyordum."

THE VISION-Mystic Truths (GÖRÜŞ-Mistik Doğrular)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin