4. Bölüm

15.8K 1K 112
                                    

Gürül gürül erkek sesi, çalışma odasının her yanında çağladı. Adamın kahkahaları, karşısındakinin duygu ve düşüncelerine karşı kayıtsızlığının apaçık göstergesi gibiydi. Hele de bu adamın değil kahkahasını, ufak bir tebessümünü bile Londra'da gören insan sayısının ne kadar az olduğu düşünüldüğünde, sinir bozucu bile sayılabilirdi.

Oysa Drako Stone'un sinirlerini hiçbir şey bozamazdı; çünkü hiçbir şeyi sinirleri üzerinde etki sahibi olacak kadar ciddiye almazdı. Ne var ki şimdi kuzeni, karşısında, hiç susmayacakmış gibi gülerken; kendini ona vurmamak için güç tutuyordu.

"Bunun komik olmadığının farkında mısın?"

Sebastian, ona hiç aldırmadan gülmeye devam edince, "Değilsin!" diye homurdandı.

"Ama..." dedi Sebastian St. James derin bir nefes alıp kendine hakim olmaya çalışırken. "Komik!" Sonra kendini tutamayıp yeniden gülmeye başladı. Ama artık gülüşü; kahkahadan çok, bir çeşit kıkırdamaya dönüşmüştü.

"Lanet olsun!"

"Tanrım!" dedi Sebastian, gözlerindeki yaşları silerken. "Hayatımda hiç bu kadar gülmemiş olabilirim."

Böyle bir ihtimalin gerçekliği üzerinde az önce düşünmüş olan Drako, yeniden, homurdandı:

"Gülünecek bir şey yok!"

Sebastian, "Sen benimle alay mı ediyorsun?" biçiminde kaşlarını kaldırdı ve "Asıl İsabella duyunca, ne kadar gülecek, doğrusu merak ediyorum." dedi.

"O, duymayacak!" dedi Drako, üzerine bastıra bastıra.

"Nasıl duymayacak?"

"Sen, ona söylemeyeceksin!"

"Ben karımdan hiçbir şey saklamam!"

Drako gözlerini devirdi.

"Senden karından bir şey saklamanı isteyen yok! Tanrı aşkına! Onun konudan haberi bile yok!"

Sebastian omzunu silkti.

"Fark etmez. Nasıl olsa öğrenir. Benden öğrenmesi daha iyi."

"Sen söylemezsen kimden öğrenebilir? Sadece sana anlattım."

Sebatian, kuzenine onun nasıl bu kadar cahil olduğuna inanamıyormuş gibi bir bakış fırlattı.

"Kadınlarla yatak dışında biraz olsun vakit geçirmiş olsaydın..."

"Geçirdim..." diye atılan kuzenine dudağını büken Sebastian, "Ayakta veya bir yere dayalı sevişmeleri saymıyoruz." dedi.

Drako sırıttı.

"Otururken?..."

Sebastian kahkaha attı.

"Sen iflah olmazsın!"

"İflah olmak isteyen kim?"

"Artık iki çocuk babası bir adamsın. İki kız çocuğu!"

Drako somurttu.

"Hatırlatmana hiç gerek yok!"

Gerçekten de aklından bir an olsun çıkmayan bir şeyin hatırlatılmasına hiç ihtiyacı yoktu. Baba olmuştu! Baba! O!

İçinden, "Lanet olsun!" diye homurdandı.

"Bana gerek varmış gibi göründü." dedi Sebastian büyük bir ciddiyetle. "Baba olmak, hele de kız çocuğu babası olmak, sorumluluk ister."

"Bebeklerin cinsiyetlerini vurgulamak zorunda mısın?"

Drako'nun öfkesi Sebastian'ı eğlendirmiş gibi, adam sırıttı.

KADER BAĞLAYINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin