3 YIL ÖNCE
Kim Taehyung, evinin balkonuna kurulmuş, gelip geçen insanların fotoğraflarını çekiyordu.
Fotoğrafçılık kulübünün bir aylık ödev konusu "Pencerenden Görülen Hayat" idi. Taehyung her ne kadar dinlemese de eğitmenleri konuyu şöyle açıklamıştı: "Her insan hayata farklı pencereden bakar. Aynı mahallede yaşayan insanlar çıkacaktır burada ve göreceksiniz ki sizin çektiğiniz yaşlı amca, diğer arkadaşınızın dikkatini bile çekmemiştir. Dikkat edip fotoğrafını çektiyse bile sizden daha farklı bir yerden görmüştür onu. Hayatta kimse kötü olmak için kötülük yapmaz. Sadece insanlara yaptıkları doğru gelir, hepsi bu. Her davranış farklı bir penceredir. İnsanları çabucak yargılamayın."
Taehyung ödev yüzünden bir kez daha göz devirdi. Adamın dediklerini dinlemek istemiyordu, çünkü dinledikçe hak veriyor, hak verdikçe dinliyordu. Kısır döngünün kralını yaşıyordu. 14 yaşındaydı, asi zamanlarıydı. Birilerinin dediğini mantıklı bulmak onu sinirlendiriyordu. Üstelik anne ve babası yurtdışına taşınmıştı ve Taehyung artık büyükannesiyle yaşıyordu.
Kısacası öfkeliydi. Örnekteki sokaktan geçen yaşlı amcaya bile öfkeliydi.
Kış yeni başlıyordu. Hava soğumuştu ve güneş utangaçtı. Kaldırımlar sararmış yapraklarla örtülüydü. Bazen yağmur yağıyordu. Hastalık zamanlarıydı, herkes hastalanmaktan şikayet ediyordu. Büyükannenin romatizması artmıştı. Sürekli ağrılarından yakınıyordu.
Ve Taehyung, yine onu gördü.
Akşam güneşinin aydınlattığı sokağa giriyordu. Her zaman ki gibi elleri ceplerinde ve düşünceliydi. Yere bakıyordu fakat özgüveni uzaktan bile belli oluyordu. Hemen hemen her gün bu sokaktan, Taehyung'un apartmanının önünden geçip gidiyordu. Taehyung önce güzel bir fotoğrafını çekiyordu, sonra geceye doğru çete dedikodularının yayınlandığı sayfalara girip onun hakkında bir haber olup olmadığına bakıyordu.
Kim Seokjin.
Üçüncü nesli en iyilerindendi. İkinci nesildekilere kafa tutmayı seçen çete liderlerinden biriydi. Taehyung onun hayatını dedikodu sayfalarından öğreniyordu. Her gün farklı bir haber çıkıyordu. Yine birkaç çeteye çelme takmışlardı. Tek başına yürüdüğü yollarda onu alaşağı etmeyi deneyen üç kişiyi güzelce dövmüştü. Ya da sevgilisi kabul edilen Kim Namjoon'a yeni bir araba hediye ediyordu. Haber başlıkları genel olarak böyleydi. Adam popülerdi.
Taehyung yine nereye gittiğini merak etti. Apartmanın birinci katının balkonunda, büyükannesinin solmuş mum çiçeklerinin ardına saklanarak Seokjin'in birkaç poz fotoğrafını çekti.
Sonra Seokjin başını yerden kaldırdı. Tam apartmanın önündeyken durdu ve Taehyung'a baktı. Taehyung bu anın fotoğrafını çektiğinde saçma bir sevinç, daha önemlisi tarifsiz bir korku yaşadı. Çete üyesi Jin ona kızacak mıydı? Onu dövdürebilirdi bile. Taehyung iki haftadır sapık gibi onun fotoğraflarını çekiyordu. Eğer Jin bunu öğrenirse çükünü kesip süs niyetine arabasının aynasına asardı. Nasıl fark etmişti? O kadar net bir şekilde kameraya bakmıştı ki, Taehyung iliklerine kadar ürperdiğini hissetmişti.
Ve hala bakıyordu.
Jin, birkaç saniye daha baktı, sonra sıkıldı. Dudaklarının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. Üzerinde yırtık bir pantolon, kalınca, krem rengi, boğazlı bir örgü kazak vardı. Kumral saçları akşam güneşinde parlıyordu. Güzel gözlerini tekrar yola çevirdi ve gitti.
Taehyung, Seokjin ona baktığı süre boyunca nefes almadığını fark edip derin bir nefes aldı. Balkon duvarının dibine çökerken hemen fotoğraf makinesinin ekranına baktı.
Kim Seokjin, mükemmel görünüyordu.
Gözleri tamamen merceğe odaklanmıştı. Biraz alaycı, biraz soğuk, biraz öfkeliydi.
Taehyung bu fotoğrafları kimseye göstermeyecekti.
Çünkü kıskanırdı.
///
Birkaç gün boyunca Seokjin ortalıkta gözükmedi.
Taehyung her akşam okuldan gelince balkona geçiyor, onu bekliyordu. Elindeki büyükçe makineyi özenle kavrıyordu. Birkaç fotoğraftan daha zarar gelmezdi.
Ama Seokjin gelmedi. Taehyung dört koca akşam onu görebilmeyi umdu ama çete üyesi onun umutlarını suya düşürüverdi. Taehyung öfkeliydi. Niye gelmiyordu? Dedikodu sayfalarında da eskisi kadar adı çıkmıyordu. Onu özlemişti. Tanımadan özlemişti.
Beşince akşam apartmanın dışına çıktı ve küçük saksılardaki taç yaprakları yitip gitmiş ağlayan gelin çiçeklerinin üzerinde odaklama alıştırmaları yapmaya başladı. Her ne kadar eğitmeninin verdiği ödevin dışına çıkıyor olsa da evde oturmaktan sıkılmıştı. Makinenin merceğiyle oynadı, artık çirkin olan çiçeklere odaklandı. Birkaç fotoğraf çekip doğruldu. Kameranın ekranına bakarken etrafında döndü. Göz ucuyla, iki adım ötesindeki silueti gördü.
Başını heyecanla kaldırıp karşısındakine baktı. Seokjin yine elleri ceplerinde, duygu barındırmayan bir yüzle ona bakıyordu. Taehyung'un heyecanla kalbi tekledi. Çocuğun geçeceği yolun üzerinde durduğunu fark etti ama çekilmek istemedi. Gitsin istemedi.
Ağzını açıp bir şeyler diyecekken Seokjin hareketlendi. Omzundaki postacı çantasını Taehyung'a sürterek yanından geçti. Taehyung heyecanla "Kızdın mı?" diye bağırdı ve ona baktı. Aklına başka bir soru gelmemişti. Seokjin durup ona bakarken kaşları anlamadığı için çatıktı.
"Fotoğrafını çektim diye." Dedi Taehyung. Açıklamasını yetersiz görüp ekledi. "Senin fotoğrafını çekmiştim." Hatırlamadığını fark ederken sesi azalmış ve yok olmuştu. Ne sanmıştı? Seokjin'in onu bir kere görmesiyle tanıyacağını mı? Kendini o kadar önemli görmüştü ki, büyük ihtimalle her gün hayranları tarafından fotoğrafı çekilen Kim Seokjin'in, o fotoğraf çekti diye öfkeleneceğini sanmıştı. Ne kadar da aptaldı!
Ama Seokjin gülümsedi.
Bedenini Taehyung'a döndürürken mırıldandı. "Neden kızayım?"
Taehyung ilk defa sesini duyuyordu. Derin bir nefes alıp çıldırmamayı diledi. "Bilmem. Kızarsın sandım."
Seokjin tekrar güldü. "Kızmam." Tekrar gitmek için hazırlandı.
"Adım Taehyung." Çocuk son bir heyecan dalgasıyla seslendi. Seokjin şaşkınca ona bakınca küçük bir gülüş attı ortaya. "Belki merak edersin diye."
Seokjin sessiz kaldı. Gerçekten de merak etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN PİÇLER ŞEHRİ
FanfictionBurası normal bir şehir değil. Burası acıyla, tehditle ve kanla süslendi. Herkes intikam istiyor. Herkes birbirini suçluyor. Çeteler, hiç olmadıkları kadar öfkeliler. Çeteler, güç istiyorlar. Küçük bir çetenin lideri olan Kim Taehyung, unutamadığı g...