ALTIN BİLGİ

3.8K 344 301
                                    



"Beni odaya attın." Diye küçük bir espri yaptı, Jungkook. Ama her zamanki gibi çok gülmemişti.

Taehyung gözlerini devirdi. "Otur."

Jungkook arkasında kalan beyaz yatağa baktı ve ucunda oturdu. Sağ tarafında kitaplıklı bir çalışma masası, sol tarafında ise televizyona bağlı bir oyun konsolu vardı. Konsolun yanındaki iki kapıdan biri giyinme odasının, diğeri banyonundu. Oda genel olarak beyaz ve kremdi. Masanın yanında da bir balkon kapısı vardı. Oda sigara ve parfüm kokuyordu.

"Hiç böyle beklememiştim." Dedi Jungkook, şaşkınlıkla.

Taehyung sabah giydiği pijamalarını masanın üzerinden alıp katladı. "Nasıl bekliyordun?"

"Bok gibi olmasını beklemiştim. Korkunç, dağınık ve izbe olmalıydı. Ama evin de odan da büyükannen de..." Doğru kelimeyi aradı. "Şahane." Dedi sonunda.

"Çünkü ben şahaneyim." Katladığı pijamaları giyinme odasına koyup geri geldi. "Annemle babam Kanada'da. İş için."

"Jimin bahsetmişti."

"Dedikoduda üstünüze yok." İki kişilik yatağa oturdu ve başlığına yaslandı. "Rahat otursana. Ucunda kaldın. Çok açsın, değil mi? Büyükannem doku yetiştiremedi, onun hazır olmasını bekliyor. Yarım saate yeriz."

"Sorun değil. Nazik olman tuhaf." Jungkook biraz daha kuruldu. Ona dönerek bağdaş kurdu ve Taehyung'u inceledi. Üzerinde bej rengi bir bahçıvan tulum; içinde lacivert, yer yer kırmızı çizgili bir triko vardı. Saçları kaşlarını örtüyordu. Oturuşu havalıydı. Jungkook ellerinin de çok güzel olduğunu düşünürken buldu kendini. Sonra tekrar gözlerine bakınca Taehyung'un dikkatle onu izlediğini gördü. Gözlerini utanarak açtı ve başını eğdi.

Taehyung biraz bekledi. Jungkook... Güzeldi. Keşke onu gülümserken de görebilseydi. O zaman büyüleyici olacağına emindi.

Düşündükleriyle kaşlarını çattı. Durup dururken neden onu övüyordu? İç çekti ve komodinin çekmesine uzanıp bir sigara paketi çıkarttı. İçinden bir dal alıp güzel dudaklarına yerleştirdi ve üzerinde V harfi olan çakmakla sigarasını yaktı. Dumanı içine çektikten sonra gözlerini tekrar Jungkook'a çevirdi.

Jungkook, kirpiklerinin altından, sigarasını tüttüren Taehyung'a karışık duygularla bakıyordu. Mesela şaşkındı. "Büyükannen bir şey demiyor mu?" Gelen dumanla yüzünü buruşturdu.

"Onunla yaşamayı kabul ederken bunları konuştuk. Odamda yaptığım hiçbir şeyi sorgulamayacak." Durdu. "Hiçbir şeyi." Diye vurguladı.

Jungkook yutkundu. "Sigara kötüdür."

Taehyung sırıttı. "Ağabeyin de içiyor. Üstelik nasıl içileceğini bana o öğretti." Yanındaki küllüğe fazla külü boşalttı. "Hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi?"

Çocuk üzüntüyle bir an cevap vermedi. Sonra başını eğdi ve onaylamak için aşağı yukarı salladı.

Taehyung istemeden elini uzattı. Jungkook'un çenesini tutup nazikçe kaldırdı ve yüzüne baktı.

Bir an tüm bedeni titredi. Sanki Jungkook'a dokunduğu eli uyuşuyordu. Sanki çocuk bir zehir gibi kanına karışıyordu.

Taehyung tekrar kaşlarını çattı. Elini çekti ve sigarasından bir nefes daha tüttürdü. "Üzülme." Dedi, Jungkook'un iri gözlerine bakarken. "Sana her şeyi anlatırım, olur biter."

Çocuk gülümsedi. "Herkes anlatmaya çekiniyordu. Herkes benden kaçıyordu."

"Hiç duymadın mı? Ben deliyim."

ALTIN PİÇLER ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin