Güzel bahar sabahının haylaz ışıkları Taehyung'ın kapalı gözkapaklarına vurduğunda genç adam huzursuzca kolunu kendine siper etti. Bir süre daha kendisine mihnet veren ışıktan kaçındı. Sonra yüzüne vuran ışık apansız kesildi. Bu gereksiz rahatlamayı bünyesine çok görüp yavaşça gözlerini açtı.
Tepesinde dikilen üç kafayı görünce "Hassiktir." Dedi, uyuşuk sesiyle.
Bambam küfürle sırıttı, Hoseok derin bir nefes aldı ve Heechul dehşete kapılarak ağzını kapattı. "Ne kadar ayıp." dedi, elinde yelpazesini sallarken. Kınamayla yüzünü buruşturmuştu.
"Ne işiniz var burada?" dedi, onu umursamayarak.
"Derse gelmedin, Victory."
"Biliyorum, farkındayım."
"Ama bu çok sorumsuzca."
Taehyung gözlerini devirdi. "Heechul, sen hiçbir derse girmezsin."
"Biliyorum. Yine de sorumsuzca."
Taehyung doğruldu ve yatağında oturdu. Hoseok'a "ne oldu?" anlamında göz kırptı. Hoseok omuz silkti ve tekrar derin bir nefes aldı.
"Duydum ki dün Pembe Prens'e gitmişsin." Heechul pervasızca yatağa oturdu. "Ne umuyordun, ne buldun?" Meraklı görünüyordu. Ne zaman kafasında birden fazla soru işareti belirse aynı yüz ifadesine bürünürdü. Kaşlarını kaldırır, gözlerini kısar ve ağzını büzerdi. Heyecandan ayakta duramaz, oturmaya yer arardı. Parmak eklemlerini çıtlatmayı da ihmal etmezdi.
"Sadece halini görmek istedim. Kim Kai köpeğini beslemeyi bırakmış, barınağını dağıtmış. Ama bu köpeğin, hala aynı köpek olmadığı anlamına gelmez. Bilirsiniz, köpekler sadıktır."
"Ben bu konuda çekimserim, V." Heechul nazikçe dudak büktü. Taehyung'ın merakla kalkan kaşlarını görünce devam etti. "Bu sabah Choi Minho hakkında bir haber aldım. Üzücü bir haber. Minho Kim Kai'nin tarafında. Onu seçti."
V "Şaşırmam." Diyerek omuz silkti. "Para insanları satın alıyor."
Heechul konunun para olduğundan o kadar da emin değildi. Derin bir nefes verdi. "Şöyle ki, dün Minho'nun yanında Taemin hiç görülmemiş ki bu olabilir bir şey değil. Sonuçta sevgili olduklarını herkes biliyor. Diğer grup üyeleri de ağır dövülmüş. Key hastaneden daha bu sabah çıkmış."
"Ne demeye çalışıyorsun?" Taehyung biraz daha dikkatini verip diklendi. Kaşlarını çatıyordu.
"Diyorum ki, ortada bir tehdidin döndüğü çok belli. Tam olarak bir bilgi edinemedim henüz ama... Yani demek istediğim... Kim Kai tehdit etmeyi sever. Düşündüm de... Sen o geceyi merak ediyorsun. Neden olduğunu, neler olduğunu... Belki Minho'yu biraz dinlersen kafanda bazı sorular aydınlığa kavuşur."
"Anlamıyorum, Heechul. Minho'nun Monster'la ne ilgisi var?"
"İkisi aynı şeyi yaşamış olabilirler, Taehyung. Her ne kadar görmek istemesen de, Kris ve karısı ölürken Ölü Jin de oradaydı. Tüm suçu Monster ve Suga'ya yükleyemezsin. Belki de... Belki de... Bilmiyorum. Tehdit edilmiş olamazlar mı?"
"Olamazlar." Taehyung yataktan hızla kalktı. Hoseok ve Bambam'ın arasından geçip giyse odasının kapısına gitti ve apansız aklına gelmiş gibi Heechul'e döndü. "Onlarla bir seneden daha uzun süre yan yanaydım. Kim Kai'ye bile tehdit mesajları yollardık. Monster, Suga ve... Jin, Kai'nin tehdidiyle hayatlarını karartacak insanlar değiller."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN PİÇLER ŞEHRİ
FanficBurası normal bir şehir değil. Burası acıyla, tehditle ve kanla süslendi. Herkes intikam istiyor. Herkes birbirini suçluyor. Çeteler, hiç olmadıkları kadar öfkeliler. Çeteler, güç istiyorlar. Küçük bir çetenin lideri olan Kim Taehyung, unutamadığı g...