ALTIN KAÇIŞ

2.4K 252 191
                                    





Balo, tüm ihtişamıyla devam ediyordu.

Salonun sonunda, büyük, mor bir perdenin önünde küçük bir orkestra klasik müziğini konuşturuyordu. Altın Piçler Şehri'ne o kadar tezat bir müzikti ki, sessiz bir espriden farksızdı. Ama insanlar o anda bunu umursayamayacak kadar gergindiler. Herkes diken üstündeydi, herkes ölüm korkusuyla içkisini yudumluyordu ve herkes, Kim Kai'den acımasız bir saldırı bekliyordu.

Taehyung da tehlikeyi bekleyenler arasındaydı.

Kim Kai'den afilli bir zarfın içinde o meşhur davetiyeyi aldığından beri her saniye, kafasında onlarca senaryo kurmuştu. Öncelikle, balo tarihi fazlasıyla manidardı. Bu tarihi seçmesi, Kai'nin küçük, rahatsız edici bir oyunuydu elbette ancak bu günün önemini bilenlerin dışındaki hiç kimse, bundan rahatsızlık duymamıştı.

Taehyung, tarihi bir kenara bıraktığında bile senaryoları sevimli bir hal almıyordu. Kai herkesi zehirleyebilir, bu devasa salonu içindekilerle beraber yakabilir ya da herkesin kafasına birer kurşun sıkabilirdi. Taehyung, bunları düşünmesine rağmen gelmişti çünkü o Kardeşlerdendi ve eğer gitmezse korkak olarak damgalanırdı. Korkak bir Kardeş, ölü bir Kardeşti. Kimse onu dinlemezdi. Kris Wu'nun gücünü kaybetmesinin nedeni de buydu. Korkmuş ve kaçmıştı.

İşte, şimdi buradaydı. Elinde ekşi bir içki, yanında da ilginç takım arkadaşları vardı. Eski düşmanları Suga ve Monster onunlaydılar. Jungkook'u Monster'ın kardeşi sanmıştı ama çocuk eski aşkı Seokjin'in kardeşi çıkmıştı ve şimdi de sevgilisiydi. Hoseok bir ajandı ve Taehyung bunu bile bile onu yanında tutuyordu.

Takımı gerçekten ilginçti.

Atması gereken tüm adımları atmış, oynaması gereken tüm oyunları oynamıştı. Artık hamle sırası Kai'deydi ama o, milletvekilleri ve elçilerle sevimli sohbetine devam ediyordu. Sanki gerçekten elit bir muhitin insanıydı. Bir meleği andırıyordu. Ona bakan kimse bir tecavüzcü ve bir kardeş katili olduğunu düşünmezdi.

Gerçi, şehir herkese maske takmayı öğretmişti. Kimse göründüğü gibi çıkmıyordu. 

"Victory." Heechul ona arkadan yaklaşıp sırıttı ama pek de keyifli görünmüyordu. "Neden sevgilinin yanında değilsin?"

"Monster onu eski arkadaşlarıyla tanıştırıyor. Sıkıldım." Bir yudum daha içki içti. Canı sigara istiyordu. Cebinde tek dalı kalmıştı ve diğer paketini arabadan inerken Jungkook'a emanet etmişti. "Sen ne yapıyorsun?"

Heechul şaşırarak kaşlarını kaldırdı. "İlk defa halimi hatırımı soruyorsun. Bu gün tarihe geçecek."

"Bu gün zaten önemli." diye fısıldadı Taehyung ama Heechul onu duymadı. Kendi endişeleriyle boğuşuyordu.

"Kai'yi hatta Cl ve Dara'yı yıkmak istediğini biliyorum. Hepimizin amacı artık bu. Ama bilirsin, onların yeri porno sektöründe zencilerin yeri gibi. Kaliteyi arttırıyorlar." Yelpazesiyle Kai'nin yanındaki vekili gösterdi. "Yüksek zümrelerden tanıdıkları var."

"Onları da öldürürüz."

"Ayol Luhan'a benziyorsun git gide. Nedir bu kan sevdan?" Durdu. Ona Bogum'la konuştuklarını anlatıp anlatmamak konusunda çok kararsızdı. Şimdi böyle bir şeyle kafasını karıştırmak istemiyordu ama sır tutmak konusunda da berbattı. "Victory, şey- Hassiktir." Onlara doğru gelen Kai'yi görünce sustu. 

İkisinin de gerginliğine karşın Kai fazlasıyla mutluydu. "Kardeşim." diyerek seslendi Taehyung'a. Karşısında durup sırıttı ve Heechul'ü görmezden geldi. "Hoş geldin. Umarım balo hoşuna gidiyordur. Birazdan resmi açılışını yapacağım. Her yıl düzenlemeyi planlıyorum. Geleneksel olacak." Şarabından bir yudum alırken kendinden emindi.

ALTIN PİÇLER ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin