Albina karanlık bir koridordaydı. Yanan birkaç mumla aydınlanan taşların üstünden bir gölge hızla geçti. Bir ağlama sesi yankılanıyordu. Hızla atılan ama fazla ses çıkarmayan minik ayakların sesleri, küçük çocuğun ağlama sesi ile ritim tutuyordu. Her bir adımda bir hıçkırık kopuyordu dudaklarından Sonra savaş sesleri duyuldu. İnsanların haykırışları, kılıçların o havayı delen keskin sesi...
Küçük çocuk koridorda ağlayarak koşarken bağırdı. "Anne!"
Albina çocuğun peşinden gitti. Küçük çocuk bir odanın kapısını açtığında karşısında cansız bir beden buldu. Yavaşça ona doğru yaklaştı. Yana doğru yatmış, kanlar içinde öylece yatıyordu. Yatan Rodrigo'nun annesi Harpita'ydı. Ve ona doğru yavaş adımlarla gidip küçücük elleri ile Harpita'nın açık gözlerini kapatıp yüzünü okşayan kişi ise Rodrigo'nun kendisiydi. Hıçkırıkları daha fazla arttı. Üstü başı kan içinde kalmıştı. Yavaşça annesinin yanına yattı ve saçlarını okşadı. "Gittiğin yerde mutlu ol anne. Ben bunun hesabını soracağım."
Albina Rodrigo'nun yanına giderken başka bir anıya geçti. Rodrigo biraz büyümüştü. Küçük yaşına rağmen kaşları çatık, bakışları keskindi. Elindeki kılıcı hırsla savuruyordu. Kalın kumaştan yapılan cansız beden silüeti, can bulsa kanlar içinde kalırdı. Kılıcını tekrar tekrar vuran Rodrigo öyle hırslıydı ki gözü kimseyi görmüyordu. Yanına babası geldiğinde bile onu fark etmedi. "Rodrigo?" Rodrigo babasını gördüğü an kılıcı ona doğrulttu. "Onunla evlendin... Hatta bir bebeğiniz olacak. Annemi ne çabuk unuttun baba."
"Rodrigo... Lütfen böyle yapma. Anneni çok sevdim ve hala seviyorum."
"Sevseydin aradan iki yıl geçer geçmez başka biriyle evlenmezdin."
"Sevginin nasıl bir şey olduğunu nereden biliyorsun Rodrigo? Henüz küçüksün."
"Annemi sevdim. Yetmez mi?"
"Yetmez." Rodrigo kılıcını babasının kalbine hizaladı. "Küçük olabilirim. Ama ben kör değilim."
"Rodrigo onu hayatım boyunca seveceğim. Hatta belki de onu sevdiğim gibi kimseyi sevmeyeceğim. Ama hayatıma devam etmem gerekiyor."
"Onunla neden evlendin baba?"
Gregeor dizlerinin üstüne çöktü ve Rodrigo'nun küçük kılıcını tutup kalbine götürdü. "Annen hep kalbimde kalacak Rodrigo. Bu halkımız için yapmam gereken bir evlilikti ama Mya çok iyi bir insan. Tanıdığında göreceksin. Lütfen buna izin ver."
Rodrigo kılıcını çekip oradan uzaklaştı. Tekrar çalışmaya devam ederken uzun bir süre geçmesine rağmen yanına biri geldiğinde yine onu fark etmemişti. Çok dalgındı. Gelen Rodrigo'nun yaşlarında bir oğlan çocuğuydu. "Beni baban gönderdi. Çalışma arkadaşın olacakmışım."
"Adın ne?"
"Aklo."
Rodrigo Aklo'ya baktı bir süre. Kendisinden biraz küçüktü. Cılızdı. Büyük gözleri ve uzun kirpikleri vardı. "Kimse benim arkadaşım olamaz. Anladın mı? Birlikte çalışmak mı istiyorsun?" Rodrigo Aklo'ya hızla yaklaşıp yana dönerek kılıcının kabzasıyla karnına vurdu. Aklo acıyla yere düştüğünde Rodrigo kılıcını kınına geri koydu. "Kabul. Ama canını yakacağım. Yeterince can yakmayı öğrenene kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT 2 : Koruyucular
FantasyDaha fazla karmaşa, daha fazla kötülük, daha fazla savaş... Akrepol'den sonra karışan başka bir kıta daha... Ve ateşten sonra buzu iliklerine kadar hissedecek olan Albina. Fedakarlık hiç bu kadar zor, hiçbir gerçek bu kadar sır dolu olmamıştı. Ve ta...