Gün kararırken saraya dönen Albina ve Rodrigo direk olarak yemek yemek için salona geçmiş ve herkesi orada toplanmış halde bulmuşlardı. Karşılıklı yerlerini aldıklarında Rodrigo Hava'ya döndü ve boğazını temizleyip sesini ayarladı. "Torununuz Albina ile evlenmeye karar verdik." Kısa bir süreliğine Hava'nın yediği yemek boğazında kaldı. Birkaç kez öldürdü. Su olacakları bekliyordu sadece. Hava'yı biraz tanıyorsa bundan oldukça rahatsız olmuştu.
Loras bir tepki vermedi. İkisinin arasında zaten uzun süredir bir ilişki vardı. Evlilik sadece adını koyacaktı. Loras bunu bekliyordu ama şimdi değildi. Albina'nın verdiği kararın sonuçları olacaktı. Albina buna hazır mıydı emin değildi. Zaten bakışları üstündeydi. O da emin değildi belli ki ama kararlıydı da. Loras güç verircesine güldü. Albina için yapmayacağı şey yoktu. Abisini bulup onu baskıdan kurtarmak da buna dahildi. Yalnız hissetmesini istemiyordu.
"Doğru mu?"
Albina Hava'ya çevirdi bakışlarını bu sefer. Yüzündeki ifadeyi okuyabiliyordu. Ona büyük bir soru soruyordu gözleri; Tacının ağırlığını kaldıramayacak mısın? Albina cevap verdi; "Evet."
Hava gözlerini sıkıca yumdu ve yeniden açtı. Bunun olmasını istemiyordu. Bu kararın onları ölüme götüreceğine neredeyse emindi. "Albina seninle özel olarak konuşmak istiyorum."
Albina başını salladı ve Rodrigo'ya veda edip Hava ile birlikte yemek salonundan çıktı. Sarayın sessiz bir yerine doğru giderken Hava sessizdi. Sinirli değildi. Aksine gayet sakin davranıyordu. Sonunda durduğunda Albina da durmuş ve ne diyeceğini beklemeye başlamıştı.
"Katillerle olan antlaşmanı biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum."
"Katiller buna izin vermez. Seni öldürmeseler bile Rodrigo'yu öldürürler ve seni alırlar. Bunların olmasını istemiyorsan bu evlilikten uzak duracaksın."
"Senin bilmediğin bir şey var Hava. Abim yaşıyor. Tahtın sahibi ben değilim. Onu bulmalıyım. Bunu da Albina Erom değil Rodrigo Gonzales'in karısı olarak yapacağım. Kimse kim olduğumu bilmeyecek."
Hava'nın yüzünü sabit tutuyordu. "Abini Toprak öldürdü."
"Öldürdüğünü gözlerinle gördün mü?"
Hava başını olumsuz anlamda salladı. "Nerede?"
"Toprak onu Anton'a verdi."
"Ve sen yaşadığını mı düşünüyorsun? Anton tüm aileni öldürdü Albina."
"Hayır. Abimi elinde tuttuğuna eminim. Katillerin sadakatini kaybederse onu kullanacaktır."
"Seni niye kullanmak istiyor sanıyorsun? Seni almak istemesinin bir sebebi var! Abin öldü Albina. Tek Erom çocuğu sensin."
"Buna inanmıyorum. Yaşıyor."
"Bana kanıtlarla gel Albina. Boş vaatlerin var."
İkisinin konuşmasını bölen Tjef olmuştu. "Yaşıyor."
İkisinin bakışları da Tjef'e döndü. Bunu beklemiyordu ikisi de. Albina içindeki tüm umuda rağmen şaşırmıştı çünkü Hava'nın da dediği gibi elinde kanıt yoktu, o zamana kadar. Yüzünü kaplayan gülümseme genişledi. "Biliyordum!"
Hava Tjef'den bakışlarını çekip Albina'ya döndü ve biraz düşündü. Albina tahta oturacak kadar güçlü bir iradeye sahip değildi. Duyguları onu çok fazla ele geçiriyordu. Zaten o tahta oturmamalıydı. Abisi varsa tahtın sahibi o idi. "Tamam Albina. Dediğin gibi olsun. Bundan sonraki tek görevin abini bulmak olacak. Rodrigo ile evlenmene de karşı değilim ama dediğin gibi gizli olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT 2 : Koruyucular
FantasyDaha fazla karmaşa, daha fazla kötülük, daha fazla savaş... Akrepol'den sonra karışan başka bir kıta daha... Ve ateşten sonra buzu iliklerine kadar hissedecek olan Albina. Fedakarlık hiç bu kadar zor, hiçbir gerçek bu kadar sır dolu olmamıştı. Ve ta...