Albina yaklaşan katilleri izledi. Anton ile önü kesilmek üzereydi. İlk ve son şansın dedi Albina ve Anton'a doğru koştu. Anton kılıcı çektiğinde son anda Albina'nın hançerini durdurmuştu. Albina hızlı ve çevikti. Geri çekildi ve tekrar vurdu. Bütün yaptıkları aklına şimşek gibi çakıyordu. Babanı öldürdü, annenin ölümüne sebep oldu, seni Rodrigo'dan ayırdı, bütün dünyayı saran bir savaşı başlattı, Loras... Albina Loras'ı hatırladı. Kendisi için yaptığı fedakarlıkları düşündü. Onu kaybetmişti, Anton onları aynı parkura koyduğu için.
Albina Anton'un elinden aldıklarının acısını çıkararak, hırsla bağırdı ve sert darbelerle saldırmaya başladı. Öyle bir enerji hissediyordu ki bütün vücuduna yayılan bu histen daha da cesaret alıyordu.
Anton yılların verdiği deneyimini kullanıyordu. Albina'dan iyi olduğu bir gerçekti. Ama Albina melezdi. Saf soylulardan daha güçlüydü. Babasının taç giydiği turnuvayı hatırladı. Kral olacak kişi, kavgalı olduğu insanlarla dövüşüyor. Tek başına. Eğer kazanırsa aradaki sorunlar çözülüyormuş. Bir nevi turnuva yaparak adalet sağlanıyor. Eğer kral kazanamazsa tahta çıkamıyormuş. Ve taht için tekrar bir turnuva hazırlanıyor, en güçlü kişi tahta geçiyormuş. Ama Erom hanesi hiç yenilmemiş. Daha çok bu turnuva kralın gücünü göstermesi ve düşmanlarına göz dağı vermesi içinmiş. Ve kavgalı olduğu hanelerin başındakileri öldürmesiyle ülke karışıklıkları da önleniyormuş.
Erom ailesi hiç yenilmedi diye tekrarladı içinden. Öfkesini susturup dikkat kesildi. Kalp atışlarını, nefesini, attığı her bir adımın ezdiği kum tanelerine kadar dinledi, her bir adımını izledi ve hislerine kendisini teslim etti.
Anton'un kaldırdığı kılıcı engelleyip diğer elindeki hançeri karnına doğru savurdu. Anton geri çekilse de zırhını çizmişti. Albina üstünde zırhının olmamasını umursamadı. Babası da zırh giymemişti. Albina hançerlerini tekrar savururken iyice yaklaşan katilleri umursamadı. Anton ile savaşırken kılıçlar bir melodi gibiydi. Hiç durmadan, tekrar tekrar...
Ama Albina daha hızlıydı. Anton'u geri ittiğinde etrafında dönerek güç aldıktan sonra kılıcı Anton'a vurdu. Anton yere düşmek üzereyken bir katil onu tuttu. Katiller Anton'un yanında yerlerini aldıklarında Albina hepsine öfkeyle baktı. "Sizin bana bağlılık yemininiz var! Bir hainin yanında yer almakla büyük bir hata yapıyorsunuz! Bunun bedelini ödeyeceksiniz!"
Katillerin yüzünde hiçbir ifade değişmedi. Albina bir adım öne adım attı. "Ben..." Albina başında öyle bir ses duydu ki cümlesini bitiremedi. Katillerin yanında yerini alan büyücülerden biri Albina'nın zihninde dönen şeyleri bozuyor, karıştırıyordu. Albina dengesini kaybeder gibi olurken Ranya büyücüyü aramaya başladı. Arkadan birinin bakışlarındaki dikkati gördüğü an zihnine girdi ve Albina'nın ona baktığını, küçük bir bıçak çıkartıp fırlattığını gösterdi. Onu kandırmıştı. Büyücü hızla kaçarken Albina kendine gelmişti. Ranya açığa çıkan büyücüyü menziline girdiği an okla öldürdü ve her şey bundan sonra oldu. Sahilde kan akmaya başladı.
Albina şanslarının olmadığını biliyordu. Hava'nın dediğini hatırladı. Burası onlara zindan olacak. Yapmaya çalıştığın şeyi biliyorum. Ama başaramazsan sadece kaç ve saraya dön.
Anton'u öldüremezsin artık Albina. Albina geri adım attı. "Geri çekilin!" Albina Ranya ve Tobias'a baktığı gibi birlikte koşmaya başladılar. Ta ki biri Albina'nın saçlarından tutana kadar. Albina başını çevirdiği an siyah gözlerle karşılaşmıştı. Gözlerinde gördüğü kana susamışlık korkutucuydu. Albina'yı kendisine çevirdi. Kılıcını çıkarıp saplayacakken kolunu kavrayan başka biri onu tutup geriye doğru savurdu. Öyle ani ve hızlı olmuştu ki Ranya ve Tobias arkalarını döndüklerinde bir katil yerde yatıyor başka bir katil ise Albina'nın arkasını kolluyordu. Albina katile anlamaya çalışır gibi bakarken katil açıklamaya başladı. "Ben Janoel. Dejhcal'in arkadaşıyım. Acele edin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT 2 : Koruyucular
FantasíaDaha fazla karmaşa, daha fazla kötülük, daha fazla savaş... Akrepol'den sonra karışan başka bir kıta daha... Ve ateşten sonra buzu iliklerine kadar hissedecek olan Albina. Fedakarlık hiç bu kadar zor, hiçbir gerçek bu kadar sır dolu olmamıştı. Ve ta...