Albina sabah erkenden kalkıp banyo yapmış, kendine çeki düzen vermişti. Artık kötü günleri geride bırakmış, gücünü toparlamış bir şekilde ilerlemek istiyordu.
Banyodan çıktıktan sonra Hava'nın gönderdirttiği elbiseyi kırmızı elbiseyi eline aldı. Bilerek bu rengi, bu elbiseyi seçtiğini biliyordu. Üstündeki dalga dalga uzanan taşlar alevlere benziyordu. Bu bir uyarıydı. Ona Rodrigo'nun yanında yanacağını söylüyordu. Albina bu uyarıyı az çok anlamıştı ama Rodrigo'nun yanında olduğu için yanmayacaktı. Buna izin vermeyecekti.
Elbiseyi tereddüt etmeden giydi. Kırmızı elbisesi adeta uçuyordu. Kumaşı yumuşacıktı. Boğazından yere kadar uzanıyor, ince belini sıkıca sarıyordu. Çok güzel bir elbiseydi. Tek kusuru işlenen taşların vücuduna batmasıydı. Aynı ağır tacı taşımak gibi ona alevleri hatırlatmak ve odağını orada tutmak için bilerek yapılmıştı.
Albina duruşunu dikleştirdi ve Rodrigo'ya doğru ilerledi. Yatağın kenarına onu uyandırmamaya özen göstererek oturdu. Dağılmış saçlarını alnından çekti. Gece boyunca uyumadığını biliyordu. Sabaha karşı önce uyuması için uyarmış, sonra uyuyana kadar başında beklemişti.
Huzurlu değildi. Dişlerini sıktığını görebiliyordu. Kaşlarının arasında çizgiler oluşmuştu. Albina ellerini Rodrigo'nun kaşlarına çıkardı ama dokunmadı. Sadece o yolu izliyordu. Ardından gözlerine indirdi. Kirpiklerine değince elini çekmiş ama uyanmadığını görünce devam etmişti. Uyumadan önce üstünden çıkardığı cüppesinin ortaya çıkardığı yara izlerine indi yavaşça. Omzunda, yediği oktan geriye kalan iz en belirgin olandı. Albina kendini tutamayıp yara izine dokundu ve okşadı.
Rodrigo kıpırdandı ve uykulu sesiyle fısıldadı; "Albina?"
"Buradayım."
Rodrigo Albina'nın elini kavradı ve kendisine çekip öptü. Albina elinin üstünde sıcacık dudakları hissedince gözlerini kapattı. Tüm vaktini ona vermek istiyordu ama Hava onu bekliyordu. Az sonra kalkıp toplu kahvaltıya katılacaktı.
Loras'ın da orada olacağını bilmek içini ürpertiyordu. Daha düne kadar onun öldüğünü sanıyordu. Şimdi her şeyi bir kenara atıp yeni Loras ile masaya nasıl oturacağını bilmiyordu. Her şeye rağmen içinde bir umut vardı. Loras değişmemişti. Sadece dünyaya karşı gardını almıştı. O gardı indirmek için her şeyi yapabilirdi.
Ayağa kalkıp oradan ayrılacakken Rodrigo Albina'nın bileğinden yakaladı sıkıca. Gözlerini açmış Albina'nın tuttuğu elindeki sargıya bakıyordu. Albina bunun izini sadece vücudunda değil ruhunda da taşıyacaktı. Onu, zayıf kaldığı her anda saldıracak olan kötü anılar bekliyordu. Rodrigo onlarla baş etmekte çok zorlanıyordu. Bunun nedeni çok defa aynı büyüyü kullanmış olmasıydı ama Rodrigo büyülerle büyümüştü. Başa çıkabilecek deneyimi vardı. Albina'nın ise yoktu. Gerçekle hayali karıştırmasından korkuyordu. Albina elini çekecekken Rodrigo izin vermedi. "Aklından bile geçirme."
"Gitmem lazım."
"Henüz bunun hesabını sormadım ama istersen başlayabilirim." Albina başını sallasa da Rodrigo yatakta doğruldu ve oturur pozisyonda kaldı. "Canın yandı mı?"
Albina'nın kalp atışları hızlanmıştı. Acısını tekrar hisseder gibi oldu; ateşin tenini nasıl yaktığını... Sonra birden çığlıklarını duydu. Sanki kulağının dibinden geliyordu. Elini Rodrigo'dan sertçe çekti ve kulaklarını kapadı ama işe yaramıyordu. Başını öyle bir ağrıtıyordu ki bayılacağını sandı. Şu zamana kadar gördüğü halüsinasyonların hiçbiri bu kadar canını yakmamıştı. Ruhu parçalara ayrılıyor gibiydi. Başa çıkamıyordu.
Rodrigo hızla doğrulup Albina'nın yüzünü avuçlarının arasına aldı ve gözlerini kapattı. Zihnine girmişti. Albina yanaklarından yukarıya tırmanan sıcaklık hissediyordu. Alnında birleşip içine girmişti sanki. Hissedebiliyordu. Ruhunu parçalayan elleri tutmuştu. Onu susturmuş ve kendini dinleniyordu. Zihnine bazı şeyler fısıldıyordu ama Albina anlamıyordu. Belli belirsiz sözlerdi. Çok geçmeden fısıltılar bağırışları oradan çekip almıştı ve dünyadan sanki çekilmiş hissi onu terk etmişti. Albina başını kaldırıp Rodrigo'nun sert yüzüne baktı. "Büyü mü yaptın az önce?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT 2 : Koruyucular
FantasíaDaha fazla karmaşa, daha fazla kötülük, daha fazla savaş... Akrepol'den sonra karışan başka bir kıta daha... Ve ateşten sonra buzu iliklerine kadar hissedecek olan Albina. Fedakarlık hiç bu kadar zor, hiçbir gerçek bu kadar sır dolu olmamıştı. Ve ta...