Öncelikle bu hikayeyi Wattpad'de okumayanlar için yayınlıyorum. Bazılarının zaten Tff'de okuduklarını biliyorum, böyle kaçaktan okuyup yorum felan bırakmıyorlar... Burada birkaç yorum ve vote bırakırsanız sevinirim, burada takipçiler varsa burada da hikayeler paylaşmak istiyorum.
Multimedia'da Myleen var.
İyi okumalar!
- - -
Bizim bir problemimiz vardı, hem de büyük bir problem. Percy Jackson aslında tam olarak da orada değildi.
Bu nasıl anlatılırdı gerçekten bilmiyordum. Tek bildiğim Percy'nin orada gayet somut bir şey olsa da bazen bir titrek görüntü gibi gözüküyor olmasıydı. Eğer melezlerle dolu bir dünyada yaşamıyor olsaydım beynimin bana oyun oynadığını düşünebilirdim.
Dediğim gibi, yaşamıyor olsaydım.
''Neler oluyor?'' dedi Annabeth endişeyle, elini Percy'nin koluna dokundurdu.''Sana dokunuyorum ama sanki burada değilsin.''
''Zamanımız yok Annabeth.'' dedi Percy, yüzünden endişeli olduğu anlaşılıyordu.''Zamanımız yok.''
Tamamdır diye düşündüm. İşte şimdi ayvayı yedik.
- - -
Percy konuşmaya başladığında bir şeylerin ters gittiğinden artık tamamen emindim. Bu işe de Hera'nın karıştığı gerçeği direk 'Bu iş normal değil!' dedirtiyordu.
Hikayenin geri kalanı da farksız değildi.
''İşte böyle oldu her şey. Hera beni o gece başka bir yere yolladı. Tanrılara şükürler olsun ki Afrodit'in aşk radarları araya karışıp seni kısacık da olsa görmemi sağladı. Ama çok vaktimiz olmadığını söyledi. Ve de seni uyarmamı.'' dedi Percy. Annabeth kaşlarını çattı.
''Ne için?'' diye sordu Annabeth.''Ne için uyarmanı istedi?"
Percy Annabeth'in ellerini tuttu.''Beni takip etmeyi bırakman gerekiyor Annabeth.''
''Ne demek istiyorsun Annabeth? Sen nereye gideceksin ki? Hem ben niye seni takip edemem, ne yapm...''
''Annabeth. Hera bu işe karışan her şeyi engelleyeceğini söyledi. Afrodit bile bunu yapmak için onlarca şey yaptı. Sana zarar vermeyeceğini bilemeyiz. Sana zarar vermesine izin veremem.''
''O zaman sen gel! Ben seni bulamıyorsam, sen beni bul Percy. Seni nereye götürdüyse onca kötü savaş anından ne kadar daha kötü olabilir ki?''
''Annabeth, Afrodit beni buraya getirmeyi başarmış olabilir fakat Hera'nın bana yaptığı şeyi engellemedi. Her saniye, her dakikada yaşadıklarımı birer birer unutuyorum. Buradan gittiğimde belki seni de unutacağım ve beni bulsan bile öyle görmeni istemiyorum. Hiçbir şey hatırlamazken, yapacağım aptallıkları görmeni istemiyorum.''
''Percy,'' Bu sefer konuşan Sally Jackson oldu.''Annabeth'in seni bulma şansı var, değil mi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skinny (Percy Jackson Fanfiction)
FanfictionTamam, tam bir baş belası olduğumu biliyorum. Fakat bu kadarını ben bile tahmin edemezdim.