LII
Rüyam tekrar ediyor
Her şey şaka gibiydi. O atlarken biz sadece şok olmuş bir şekilde bakıyorduk. Oysa ne Martin ne de Jade buna şaşırmamıştı.
Sanki her zaman yaptığı şeydi, metrelerce yukarıdan bir binaya atlamak.
''İşte bu garip oldu.'' diye mırıldandı Luke.
Fazlasıyla, diye düşündüm.
''Aşağı gelin!'' diye bağırdı Jade. Tamam anlamıyla başımı sallayıp Alecto'yu aşağı yönelttim. Gredel'in arkasından yere indiğimizde yavaşça Alecto'nun üstünden kalktım. Burası da neresiydi böyle?
Bir tür depoydu burası. Bana garip bir şekilde İper görevinden önceki gittiğimiz şekerciyi hatırlatıyordu ki bu hiç de hoş bir şey değildi.
Kaç Myleen, diyordu iç güdülerim. Bir dakika bile durma burada.
Nerede o günler? Başta Jade olmak üzere, saçı bile bozulmamış Lora ve Martin içeri girerken biz de istemsizce içeri girdik. Arizona sıkıntıyla esnerken bizi takip etti. İçerisi dışarısından daha korkunçtu.
Burası, benim hafızamı silen, bellek tanrıçasının inine benziyordu. Tıpkı orası gibi her yer kitaplarla doluydu ve etrafta korkunç bir karanlık vardı. Fakat burası oradan kat be kat büyüktü. Üstelik kitaplar dışında oturmak için küçük bir salon tarafı ve mini bir sınıfı andıran bir köşe de vardı. İki sıra yan yana dizilmişti ve önünde kara bir tahta vardı.
''Burayı sevmedim.'' dedim sıkıntıyla etrafı tararken. Arizona da evet anlamıyla başını salladı.
''Çok basık bir yer.'' diye mırıldandı.''Ama mimari düzeni fena değil. Büyücülerin ini olduğunu da varsayarsak oldukça hoş.''
''Buranın sahibini Lora tanıyor. Güvenilebilir bir yer.'' dedi Jade bakışlarını Lora'ya çevirirken.''Sanırım.''
''Sanırım, öyle mi?'' diye sordu Luke.
Jade onu umursamadı. Aslında gıcık olduğu belliydi fakat belli etmedi. Lora mavi gözlerini ileriye çevirirken onun baktığı yerden topuklu sesleri geldi.
''Ah, Lora!'' dedi bir kadın sesi. Kadın ortaya çıktığında şok oldum. Kadın Amy'e o kadar benziyordu ki. Aynı turuncu saçlar, aynı beyaz yüz ve aynı gülümseme. Ama beni gördüğü anda gülümsemesi yüzünde soldu.''Misafirlerimiz var anlaşılan.''
Bu kadın beni tanıyordu. Yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirip bizi süzerken bunu belli etmemeyi hedeflemişti anlaşılan. Ama ne yazık ki ortadaydı her şey. Bu kadın, beni oldukça iyi tanıyordu.
''Hades'in ikizleri,'' diye mırıldandı.''Adınızı çok duymuştum.''
Sahi mi?
Tabi ki bunu sesli söylemedim. Bir Hades melezi olarak birçok gücüm olabilirdi. Ama iyi konuşmak bunlardan biri değildi.
Benim yerine Lola konuştu. Eliyle Jade'i göstererek hafifçe gülümsedi.''Bu Jade, arkadaşım.''
Kadın gülümsedi.''Melody Jade, demek büyüye inanmaya karar verdin.''
Jade dudağını büzerek kadına baktı.''Sarah, bize yardımcı olacak mısın, olmayacak mısın? Daha önce sana bir yardımda bulunmuştum. Şimdi borcunu ödeyebilirsin diye düşünmüştüm.''
''Siz tanışıyor musunuz?'' diye sordu Lora şaşkınlıkla. Sarah gülerken bakışları bana döndü. Beni de baştan aşağı süzerken sırıttı.
''Elizabeth Myleen Rank. Ya da Elysa Grentsank mı demeliyim? İper'de efsane oldun şekerim. O büyünü öğrenmek isterim.''
''Ne büyüsü?'' diye sordum şaşkınlıkla. ''Neyden-''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skinny (Percy Jackson Fanfiction)
FanficTamam, tam bir baş belası olduğumu biliyorum. Fakat bu kadarını ben bile tahmin edemezdim.