~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYOR

~SERSERİ~6

Biri sanki bana sesleniyor gibiydi. Dilara mıydı o?

"Ya duymuyor musun sen? Ayfer hoca giyinin sonra da koşuya gideceğimizi söyledi." Ona sadece kafa salladım. Uyku sersemiydim ayrıca koşuya falan gidecek halim yoktu. Ayrıca saatin kaç olduğundan haberleri var mıydı?

Telefonumu açıp saate baktım umarım çok erken değildir diye düşünürken saati 7.20 görmekle yerimden sıçradım. Sıçramayla çadırın en üstün de ki kaplamaya denk gelmişti. Sert vurmuştum ve kafam sızlamaya başlamıştı.

"Sende yerinde rahat durmuyorsun he!"dedi Dilara. Bu dediğine sadece göz devirdim. Sabahın yedisinde koşu mu olurdu ya? Bu hangi vicdana sığardı?

O anda Dilara yerine uzandı ve sırtını bana döndü. Koşuya gidelim diyen bu değil miydi? "Kız kalk koşuya gideceğiz ya yoksa beni uyandırmak ama-" sözümü kesen çadırın tıklanmasıydı. Sonra bir kez daha ve sonra Ayfer Hoca'nın sesini duyduk.

"Kızlar müsait misiniz? Koşuya gidiyoruz haydi."dedi.

"Hocam tamam geliyoruz."dedim ama çok yorgundum. Acaba gelmesemiydim. Dilara tekrar sırtını dönmüştü. Bu kıza birşey olmuştu ama neyse.

"Hadi kalk."dedim.
"Ya ben sana söylemeyi unuttum ben hocaya çok karnım ağrıdığından dolayı gelemediğimi söylemiştim"dedi Dilara. Ne demek karnı ağrıyordu kesin gelmemek için uydurmuştu.

"Karnın falan ağrımıyor değil mi?"dedim.
"E tabiki uyumak için bir çözüm."dedi ve sırtını dönüp uyumaya devam etti. Ah Dilara diyerek iç geçirip üzerimi değiştirdim.

Sonra da çadırdan çıkıp spor ayakkabılarımı giydim. Toplanan bir ekip görmüştüm ve Ayfer Hoca da oradaydı. Bu yüzden o tarafa ilerledim.
***
Yavaş tempoda koşmaya başlamıştık. Ben şimdiden yorulmuştum. Kim bilir Dilara kaçıncı rüyasındaydı?

Yanımda uzun boylu ,esmer tenli yakışıklı çocuk ile koşuyorduk. Sanırım bizim okuldandı, okulda çok fazla görmemiştim gerçi sınıftan pek dışarı çıkmamıştım.

"Şey, saat kaç? Yanıma telefonumu falan almadım da?"

"8'e çeyrek var" gülümsedim ve önüme döndüm.
Daha 20-25 dakika olmuştu, koşu hala bitememiş ama ben bitmiştim. Bir an önce çadıra gidip kafamı yastığa koyup tüm gün uyumak için can atıyordum.

"İsim neydi bu arada?"

"Mira senin?"
"Burak"

Burak ile koşu yaparken bir kaç sohbet etmiştik. İyi birine benziyordu. Sohbeti de iyiydi, insanı germiyordu veya sıkmıyordu. Muhtemelen daha sonra da konuşacağım insanlardan biriydi.

Yaklaşık 45 dakikadır koşuyorduk. Tamamiyle ayaklarımı hissetmiyor olabilirdim.
"Yoruldun mu?"
"Hemde çok"
"Ben şu ağacın altında otursam azıcık, geri döndüğünüzde beni alsanız olmaz mı?" Burak şaşırmış vaziyette bana baktı. "Ayfer hocaya istersen bir sor."

Ayfer hoca sıranın başında yer alıyordu. Aslı hoca ise sıranın en arkasında yer alıyordu, amaç kimsenin ayrılmamasını sağlamaktı. Aslı hoca Ayfer hocaya göre daha nazik ve olumluydu, direk yanına yöneldim.

"Hocam ben çok yoruldum, şurada azıcık dinlensem olmaz mı? Beni dönüşte alırsınız ayaklarım pert oldu."

"Hepimiz sıcağın altında yorulduk Mira, seni burada yalnız bırakmam doğru olmaz." Hocaya yalvarmış, duygu sömürüsü yapmıştım. Aslı hoca bunun üzerine Ayfer hocanın yanına yönelmişti. Ayfer hoca da bunun üzerine bir süre burda oturup bizi beklemememi, birşey olursa telefonunu verip Aslı hocayı aramamı söylemişti. Onlarda yarım saat içinde döneceklerini söylemişti. Bende ağacın altına gölgeliğe oturup biraz uyukladım. Hocalar zaten yarım saat içinde yanımda olacaklardı, bende ayaklarımı dinlendirir ve biraz da uyurdum.