~SERSERİ~2

7.2K 183 15
                                    


Sabahın erken saatini belli eden güneş ışıkları sanki yüzüme yüzüme vurmak için çaba harcıyor gibiydi. Dün gece kurduğum alarm çalmış mıydı ? Ya da ben uyunamamış mıydım?

Hemen kalkıp üstüme siyah sade tişört ve siyah pantolon çıkardım.
Üstümde iyi duruyorlardı. Siyah şeyler,ımm sanırım harika.

Mutfağa indiğimde mis gibi kokularla karşılaşmak beni mutlu etmişti. Hey sigara böreği mi o?

"Bugün bir şey var da benim mi haberim yok?"dedim huzursuzca.
"Senin için hazırladım başka kim için olacak?"

Masaya kurulup bir kaç bir şey atıştırdım. Sonra da evden ayrıldım. Okulun ilk günü sandığımdan daha kolay geçmişti. Böyle olmasını pek beklemiyordum. Onur ve Dilara iyi gibilerdi. Dilara biraz daha kendi başına takılan insanlara pek ihtiyacı olmayan kızlardan gibi görünüyordu. Pek insanları takmıyordu. Sohbete nerdeyse hiç katılmamıştı. Onur daha iyiydi, artık bir sürü insan tanıdıktan sonra bir kaç konuşmayla insanların nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu anlamam uzun sürmüyordu.

^^^

"Sen nereden gelmiştin?"dedi Onur gülümseyerek. Arka sırada da Dilara oturmuş telefonu ile uğraşıyordu.

"İzmir"dedim buz gibi sesimle. Ne kadar da çok özlemiştim orayı. Bir anda gözlerim doldu. Onur anlamasın diye ona ters olan tarafa bakıp gözlerimi kırpıştırdım. Sonra da geri Onur'a döndüm.

"Noldu? Gözlerin kızarmış."dedi Onur.

"Hiç, sadece özledim."dedim titrek sesimle. Gerçekten de özlemiştim. Hande ve Selen'i pek sevmesem de zoraki konuşsam da bir sürü anılarımız vardı. En önemlisi de Meriç ne yapmaktaydı? Gününü kızlardan başka bir şeyle harcadığını sanmıyorum.

"Peki."dedi Onur ve önüne döndü.

Konuşmamız sonlanmıştı. Bende etrafa bakınıyor, insanları süzüyordum. Kapıdan gelen yeni öğrenciler diye düşündüğüm insanlar girdi. Bir kız üç erkekti. Kız sarışın ve düz saçlıydı. Uzun boyluydu. Erkekler de biri esmer, biri sarışın biri de kumraldı. Rengarenk gibiydiler. En arka cam kenarına ve yan sıranın en arka sırasına geçtiler. Kumral olan dün müdür odasında olan beni ezen çocuktu.

"Daldın yine çok dik dik bakma da."dedi Dilara. Sanki düşlerimden uyanmış, yukarıda gezinirken aşağı düşer gibi olmuştum.

"Nasıl yani?"

"Onlar problemli insanlar kavga eksik olmaz."dedi Dilara ve telefonuna geri döndü. O sırada hoca içeri girdi.

__
Ama biraz daha devam ederse midemin bulantısı dışarı çıkacak. Bu ne bitmez ders böyle?

-Fizik

Adını bile duyunca midem çalkalanıyor. Bir değişik oluyorum.

Keşke biraz daha düzgün anlatabilseydin. O etek boyu ne öyle? Hadi onu geçtim sımsıkı. Gidip bir beden büyüğünü alsaydı fena olmazdı. Hele o saçlarının rengi..

-sarı

Acaba dersler kaç dakika? Veya bu okulda hiç teneffüs yok herhalde.

O anda zil çaldığında ayağa kalktım. Hoca hala tahtaya birşeyler yazıyordu. Nasıl yani?

Ders devam mı ediyordu? Şaka!

Hemen yerime oturdum ve rezil olmuştum. Kendi kendime 'ihşallah kimse görmemiştir' diye söyleniyordum.

Hoca tahta kalemi masaya koyup çantasını alıp çıktı.

Onur'a döndüğümde telefonu ile ilgileniyordu.

~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin