Mira Sönmez
Sanki ellerimi kanat gibi çırpsam uçacak ve herşey iyi olacakmış gibi geliyor. Uçup içimde ne olup bittiğini atmak istiyorum. Özgürce uçabilmek mesela benim için uygun muydu ki?Hayata bakış açım herzaman doğru düzgündü. Fakat buraya taşındığımızdan beri bir şeylerin farkındaydım artık eskisi kadar özgür olmadığımı. Sanki Ateş'ten uzaklaşınca rahatladı içim.. Bilemiyorum ki ya da diğerleri de yani Dilara Tuğçe berk falan. Kendimi şuan olmadık şekilde rahat hissediyorum özgür uçabilmek. O rüyayı hatırlıyorum da gerçekten korkunçtu. Ateş benden ayrılıyordu ve biraz zaman geçtikten sonra yani bugün bizde ayrıldık. İçimde adlandıramadığım bir his var. Mutlu muydum gerçekten eski Mira olabilecek miydim? Bence de hayır. Uçan kanatlarımı kırdılar benim. Artık uçamayan biriyim. Sonra beni kafese koydular özgürlüğüm gitti benim. Şimdi de yaralı kanatlarımı bantla yapıştırmaya çalıştılar! Ama sadece çalıştılar eskisi kadar iyi miydi ki?
- Elbette hayır!Kafesten çıkardılar peki biliyorlar mıydı psikoloji diye birşey olduğunu? Psikoloji nolurdu o insanda
-evet evet psikoloji kalmazdı o insanda.Aslında düşününce bazı iyi hatırlarda vardı. Düğünde bana çıkma teklifi etmesi, kampta bayıldığım zaman beni kucağına alması, beni alışveriş merkezinde ki bir çıkış odasında bırakması sonra beni Onur ve Dilara'nın bulması, uludağ kayak merkezinde kayarken bilmediğim halde yapmaya çalışıp kendimi sakatlamam ve meriç. Evet meriç benim için bir hiçten bile ibaret değildi. Sevgimi haketmemişti. En kısa zaman da da uludağ dan gelirken de eve dönmüştü. sanırım okulu bırakmıştı.
Sahile gelmiştim. Ne güzel deniz havası falan değil mi? Ama bence bu denizin de bir hikayesi var. Masum bir o kadar da hırçın. Bazen masum olabiliyor ama bazen de dalgalarını sert vurdutturabiliyor kayalara. O çıkardıkları ses güzel olsa da denizin ağlama sesini duymuyorlar oysakiii.
O hırçın dalgalar bir o kadar değer vermiş ama sonucunu bulamayan biriydi. Nefretini bu şekilde çıkarmak istemiş belkide..
Boş bank arıyordu gözlerim. Sonra da bir bank gördüm. Bir tane küçük kız oturdu sonra. Geri dönmeyi planlıyordum ki vazgeçtim, yanına oturabilirdim.
Gülümseyerek kıza yaklaştım ve banka oturdum. Kız beni görünce irkildi ve korkudan yana kaydı. Sonra da birşey olmadığını gözlerim ile anlatmaya çalıştım ve gülümsedim. Çok tombik olmasa da sıkmalık yanakları vardı. Üstünde pembe bir mont vardı ve mavi pantolonu ile pembe ayakkabıları onu tamamlayordu. Çok şirindi, dikkatle baktığında mavi gözlerinin olduğunu gördü. O kadar güzellerdi ki kendisin de olan mavilerinden bile güzeldi.
"Merhaba güzel kız napıyorsun burada bakalım annen baban nerede?"dedim gülümseyerek.
Kız bana baktı ve önüne döndü. bu biraz sinirlerimi bozsa da moralimi bozmaya yetmedi. Çünkü çok tatlı ve büyüyünce güzel bir kız olacağının habercisiydi.
Kız sanki en sonunda dayanamamış bana baktı o güzel tombik yanakları ile içimden gelen ses 'sık yanaklarını' diye bas bas bağırırken ben kendimi zor tutuyordum eski arkadaşlarımda böyle tombik yanaklıydı ve ben hep sıkmak isterdim.Onlar için acı gibi birşey olması gerek sanırım...
"Şey benim ismim Miray ve ben kayboldum."
"Miray mı?" Kız başını usulca salladı.
"Bende Mira."dedim.
"Anneni veya babanı bulmana yardım edebilirim."
"Buraya abim ile geldim. Fakat abim birden bire kayboldu buralardan."
"Öyle mi oyleyse buluruz biz abiyi."
"Gerçekten mi?"
"Tabiki."diye cevapladım ve banktan kalktık.
"Abini en son nerde gördün?"dedim gülümseyerek.
"Pamuk şeker almaya gitmişti."dedi Miray.
"Hmm peki bu pamuk şekerci nerede?"dedim. Miray da biraz ileride olduğunu söyledi. Çok tatlı ve çok akıllı bir kızdı. Kardeşim olmasını şuan gerçekten istemiştim. Hele ki Miray kadar akıllı ve tatlı o yanakları olmasını isterdim. Her zaman sıkardım. Ama abisinde de suç niye o zaman çıkartıyor dışarı da çocuğu tek bırakmak için mi? Bir göreyim onun abisini onun cevap vermesi için zaman bile olmayacak çünkü ben konuşacağım.pamuk şekercinin önüne gelmiştik fakat şuanda o çocuk görünmüyordu Miray umutsuzluk içinde bana baktı. belki de abisi şuan onu arıyordu umarım bulabiliriz diye geçirdim içimden.
"Miraycım merak etme bulacağız abini şurda bak simitçi var biraz ileride de baloncu var diye biliyorum belki orada olabilir ne dersin?"dedim.
"Gidelim o zaman Mira abla."dedi Miray.Elinden tekrar tutup yürümeye başladık. Simitçiye yaklaşmıştık. Bir kaç adam orada simit almak için duruyordu. Miray'in boyuna gelmek için dizlerimin üzerine çoktüm.
"Hangisi senin abin Miray?"dedim
"Hicbiri değil benim abimin üstünde kırmızı bir ceket var hatta ipleri de siyah."
"Tamam miray."
Diyerek baloncunun o tarafa yöneldik. Yine elinden tutup yürümeye başladık. O sıra da elimde bir boşluk hissettim. Miray koşuyordu. Ve birinin kucağına zıpladı. Abisiydi herhalde. Abisinin yüzünü görememiştim. Miray kaplıyordu."Abicim neredeydin sen?"dedi abisi ses çok tanıdık geliyordu fakat hala çıkaramamıştım. Neyse aman banane.
Diyerek arkamı döndüm ki ismim söylendi."Mira abla getirdi beni. Ben bankta otururken yanıma oturdu ve bana yardım etti abi."dedi Miray.
Adım sesleri yaklaşmıştı. "Teşekkür ed-"
Derken arkamı döndüm ki karşılayacağım bu surat beni dondurdu.
O da yutkundu ben de çünkü karşımda tam Ateş duruyordu. Beni mi takip etmişti bu mal?"Senin ne işin var burada?"dedi Ates
"Hoppala ssenin kardeşin olduğunu bilmiyordum getirdim insanlık ettim."Diyerek arkamı döndüm."Siz tanışıyor muydunuz?"dedi Miray.
O anda duyacağım ses beni benden aldı."Aşkım balon vurmada bana yardım etmen gerekiyor."dedi bir kız sesi.
O anda gözlerimden bir yaş düştü. Ben bunları hak edecek naptım ki? Benden ayrıldıktan sonra 1-2 saat geçmeden sevgili yapması mı canımı mı açıtmıştı?Fark ettim de biz iyi dayanmışız be bu kadar fazla çıkmamız bile bence bize fazla. O balonu göstereceğim sana şıllık.
Hemen göz yaşlarımı sildim ve Ateş'e doğru yaklaştım. o da yanında duran kıza yardımcı oluyordu Hah!
"Ateş!"diye bağırdım. Sonra o kızdan çıkıp bana yaklaştı.
"Sen benden sonra seviyeni çok düşürmüşsün be Ateş. Sen böyle kaşarlar ile oynamaya devam et üniversite sınavında göreceğim ben seni."
o anda arkamı döndüm tam ilerleyecekken Ateş'in sesini duydum. "Ne o beni mi kıskanıyorsun?"
Daha çok sinirlerimi germişti. doğru döndüm ve yaklaştım "Sen benim için bir hiçsin sana bakıyorum da hiçbirşey göremiyorum aynı sanki duvar ile bakışıyorum. Sen kıskanabileceğim kişiler arasında yoksun. Sen beni bitirdin kanatlarımı kırdın özgürlüğümü kısıtladın şimdi sıra ben de paşam bende seni bitireceğim Bay Ateş Kahraman."
Selam Ben geldim. Nasılsınız bakalım? Bolum nasildi? Okuyan herkese ve oy verenlere teşekkür ediyorum❤
![](https://img.wattpad.com/cover/153164445-288-k167247.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYOR
ChickLitBaşlama tarihi:26.06.2018 (20.Bölüme kadar düzenlenmiştir, hikaye eskisine göre değiştiriliyor. 20.bölümden sonrası garip gelebilir)