~SERSERİ~24

1.8K 62 2
                                    

Güneş ışıklarının yüzüme vurması ile uyanmıştım. Bugün lunapark gezisi vardı. Dilara ile dünden beri konuşmuyorduk. Ateş umarım geziye gelmez diye dua ediyordum. Aslında lunaparka gitmek istemiyordum. Dilara istediği için gidecektim oda küsmeden önceydi. Anneme söylemiştim biyoloji sınavını oda parayı verince gitmek zorunda kalmıştım. Onur'a mesaj attım. "Geliyor musun?"
Banyoya girip işlerimi hallettim. Telefonuma baktım . Onur'dan mesaj gelmiş mı diye?  Hala gelmemişti neyse diyip dolabımdan lunapark gezisi için kıyafetler çıkardım. Hangisi daha güzel olurdu? Beyaz tişört ve asker yeşili pantolon mavi dar paça ile göbeği biraz açık tişört mü? Zaten hava da çok sıcaktı sanki yaz ayındayız mübarek (sonbahar ayındalar bu hikayemizde) diyerek mavi dar paçamı ve biraz göbeği açık bir tişört giyip saçlarımı taradım. At kuyruğu yaptım. Kulağımın arkasından bir kaç saç bıraktım. Odamın yanındaki çantanın içine kulaklık telefon cüzdan gibi gereken malzemeleri koydum ve çantamı alıp aşağı indim. Öncelikle çantamı görünen yer olarak kapıya koydum. Kahvaltımı hazır edip yedim ve toparladım. Onur'dan nihayet mesaj gelmişti. "Ben lunapark gezisine gelemeyeceğim daha yeni iyileştim ve sizin aranızda da kalmak istemiyorum. Size iyi eğlenceler"

Bende birşey yazmayıp evden çıktım. Telefon ile ilgilene ilgilene okula gelmiştim. Dilara'yı görmüştüm önce. Bir kız ile konuşuyordu. Ben kimle gezsem ki acaba? Diye düşünüyordum fakat herkesin arkadaşı vardı. Orda beklemeye başladım. İrem olur muydu? Tuğçe'nin arkadaşı birlikte gezerlerdi. Nilay bizim sınıftaki Nilay olabilirdi. O sıra da Nilay'ın yanındaki Dilara'yı görmem ile yine telefona döndüm. Gezecek insan yok! O sıra da omzuma dokunan ellerle onun sahibine doğru döndüm. Bu Ateş'ti. "Gezecek insan mı arıyorsun?"
"Hayır!" "Az önce dediğini duydum Mira." İlk defa sanki ismimle hitap ediyordu bana. Ufaklık derdi sürekli. Ben o kelimeyi dışımdan mı söylemiştim?

Gezecek insan yok!

Ama yoktu. "Ben ile gezmek ister misin?" Aslında kimse yoktu. Galiba evet diyecektim. "Hm bir düşüneyim mm sanırım evet"
"Harika! Orda baya bir şeylere bineceğiz. Korkmazsın değil mi?"
"Ne korkması ya niye korkayim ki ben?" "İyi ozaman a bak serviste gelmiş gel" diyerek o tarafa doğru yürümeye başladık. Aslında korkuyor gibiydim. Neyse deyip servisteki yerimi aldım. Dilara Nilay ile oturmuştu. Ateş ile beni görünce şaşırmış gibi görünüyordu. Yanlış anladığına emindim. Kaan Tuğçe Berk'in yanına oturduk.
"Oo yenge hoşgeldin" dedi. Anlamamış gözlerle ona baktım. Yenge? Ateş koluna vurdu Kaan'ın "aaa napıyorsun acıdı." Dedi Kaan. Ateş Kaan'a fısıldayarak "Biraz daha konuşursan o dilin kopacak !" Dedi. Dışarıyı izlemeye başladım. Zaten lunapark pek yakın değildi trafikte vardı zaten uykum da vardı. Diyerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.

     
                      🌸🌸🌸
"Mira! MİRA,uyanır misin?"
"Ha ha ne?"
"Geldik."
"Ne zaman?"
"Şimdi geldik."
"Tamam" diyerek servisten indik. Lunapark çok büyüktü ve çok güzeldi. İlk defa buraya geliyordum daha önce lunaparka gitmiştim fakat buradaki daha güzel ve fazlasıyla büyüktü. "Beğendin mi ufaklık?" Diyen sese doğru döndüm. Bunu söyleyen kişi tabi ki 'Ateş'ti' . "Evet güzel " "ozaman şuna binelim."

Dediği şey tren gibiydi fakat çok yukarı çıkıyordu sanırım terste dönüyordu. Binmek istemesem Ateş dalga geçecekti. Bu yüzden binmeyi kabul ettim. "Korkarsan binmeyelim." Dedi Ateş. "Yok niye korkayim ?"

Ateş'in bakış açısı
Korktuğunu çok açık bir şekilde anlayabiliyordum. Bilerek benim dalga geçmemden korkuyordu. Bu yüzden biniyordu Mira. Bu güzel olacaktı elbette 

Kaan Berk ve Tuğçe bize yaklaştı. "Siz de mi buna bineceksiniz?"dedi Tuğçe.
"Evet"dedi Ateş.
"Bakın bu hızlı bir alet yani korkarsınız binmeyin "dedi Berk.
"Korkuyor musun yoksa? "Dedim.
"Hayır canım sizin iyioiginiz için binmeyelim hadi gelin gidelim hadi!" Dedi Berk. Korktuğu apaçık belliydi.
"Tamam korktuysan binme Berk amma uzattın" dedi Tuğçe.
"Tamam binelim madem" dedi Berk korkak bir tavırla.

Çok fazla sıra yoktu ve hemen de bize gelmişti. Yerlerimizi aldık ben Ateş ile oturmuştum. Tuğçe ve Kaan ile Berk'te bir kız ile oturmuştu.

Şuanda çok korkuyordum. Daha Başlamamıştı bile ve ben şimdiden gereksiz stres yapmıştım. Bir anda kolumda baskı oldu. Sağ tarafa döndüğümde bu Ateş'ti. "Korkma ben yanındayım" "tamam" diyerek önüme döndüm. Herkes yerini aldıktan sonra başlamıştı. Bide biz Ateş ile en öndeydik. Ah işte adam butona bastı ve işte başladı. İçimden dua ediyordum. En tepeye çıkmıştık ben ise gözlerimi kapamıştım . "Birşey yok aç gözlerini" dedi Ateş. Yavaşça açtığımda ters döndüğümüzü hissettim. Bilerek yapmıştı! Odun!

Sinirle ona baktım fakat alet çok hızlı gidiyordu. Bir anda durmuştuk. Ne yani bitmiş miydi? Ne çabuk? "Bitti mi?" Dedim Ateş'e. "Evet korkmana deydi mı?" Dedi Ateş. "Ben korkmadım."dedim emin bir tonla "umarım öyledir "dedi Ateş. Yavaş yavaş aletten indik ve nereye gideceğimizi kararlaştırmaya çalışıyorduk. "Şuna binelim"dedi Tuğçe. Gösterdiği şey çok yukarı çıkan ve yukarda ters dönen bir aletti. Ben buna binemezdim. Berk'e baktığımda korktuğunu yüzünden anladım. Ama Tuğçe çok cesaretliydi. Çok kalabalık değildi. Sıraya geçtik bizde.  "Ben diyorum ki çantaları bana verin siz binin ben sizi burda beklerim olur mu?" Dedi Berk.
"Ya saçmalama Berk şurdaki dolaplara koyacağız hepimiz binelim"dedi Tuğçe. Aslında Berk'in fikri hiç fena değildi bende yanında durabilirdim. Sonunda bize sıra gelmişti ve hep birlikte koltuklara bindik. Artık geri dönüşü yoktu. Bu koltuklar 5 kişilikti. En sağda Ateş onun yanında ben Tuğçe Berk Kaan şeklindeydi. İşte başlamıştık. Bir an da ters dönünce korkmuştum yine bir baskı uygulandı koluma bu yine Ateş'ti. Korkmamamı söylüyordu. Bende onu onayladım. Berk'e baktığımda gözlerini kapamıştı. Kendini sıkıyordu. Ona biraz yüksek sesle "Korma!" Dedim. Oda bana döndü. "Çok kötü" dedi. Kesinlikle Berk'e göre değildi bu alet.

Kısa süre sonra bitmişti. Aslında korkmama değmemişti. Biraz daha gezdikten sonra yeni bir alet bulup ona binecektik. Bu çok fazla yükseğe çıkıp ters dönüyordu. Normal bir alet yok muydu burada? Binmemek için itiraz etsem zorla bindirirdi bu Ateş. Sıraya geçtik. Berk yine korkak bakışlarını bize sundu. Tuğçe ise cesaretli bakışları ile yüz yüzeydim. Kısa süre sonra da sıra bize gelmişti. Bu alet 2 kişilikti . Kaan Berk ile oturmuştu. Tuğçe mızmızlanıyordu Ateş ile binmek istediği belliydi. "Ben yalnız mi kalacağım?" Dedi Tuğçe " korkmuyorsun en azından Mira korkuyor biraz."dedi Ateş. "Ya ben korkmu-" dedim. Sözüm yarıda kalmıştı ve sözümü bölen kişi Ateş'ti. "hadi binelim." Diyerek birlikte oturduk. Adam emniyet kemeri gibi şeyleri bağlayıp gitti. "Korktuğun için yanında olmak istiyorum."dedi Ateş.

Selammmm arkadaşlar bu bölümünde sonuna gelmiş bulunmaktayız umarım beğenmişsinizdir. 

Sevgi dolu Kalın 💕

~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin