~SERSERİ~28

1.8K 61 2
                                    

Alışveriş merkezinden çıkmıştık. Dilara'ya teselli veriyordum. Ama neden çok fazla giymek istediğini pek anlamamıştım aslında. Bu işin içinde bir iş olduğu belliydi. Özellikle sarı olmasının amacı neydi? Dilara'nın tanıdığı bir terziye gitmek üzere yoldaydık. Zaten alışveriş merkezine yakındı terzi. Bu yüzden yürümeyi tercih ettik. Sohbet ede ede terziciye gelmiştik. Dışı normal terziciler gibiydi. Mavi bir kapısı ve beyaz bir binanın en alt katında küçük bir dükkandı. Üstünde "Veli Terzi" yazıyordu. İçeri girdik. Dikiş makinesi önünde oturan 55-60 yaşlarında bir kadın oturuyordu. "Merhaba Fatma teyze -elindeki ceketi göstererek- bu ceketim yırtıldı bunu dikebilir misin?" Dedi Dilara. Kadın gözlüklerini indirdi ve Dilara'ya baktı. "Ver bakayim şu elindekini." Dedi. Dilara'da elindeki sarı ceketi teyzeye uzattı. Teyze önce inceledi ve "Çok fazla yırtılmış bu yavrum ama dikerim sorun olmaz yalnız dikiş izleri belli olur. Senin için sıkıntı olur mu?" Dedi yaşlı kadın.
"Sarı iplik kullansanız
, olmaz mı?" Dedi Dilara üzgün bir şekilde.
"Yavrum sarı iplik kullansam da diktiğim yerler belli olur. Ama yani uzaktan o kadar belli olmaz." Dedi yaşlı kadın.
"Ozaman siz dikin ben öyle bakarım." Dedi Dilara.
"Tamam yavrum Dilara'ydı ismin değil mi?"
"Evet de kaç gün de hazır edebilirsiniz?"
"2-3 güne hazır olur. "
"Tamam. Ben ne olur nolmaz diye 3. günü alırım."
"Tamam."
"İyi günler" deyip terziden çıktık. Saate baktığımda 6.30 olduğunu gördüm. "Dilara artık eve gideyim annem merak etmesin." "Tamam" diyerek yollarımızı ayırdık. Otobüs çekecek halim yoktu. Bu yüzden taksiye atlayıp gideceği yerin adresini verdim. Annem daha eve gelmiş olamazdı galiba diye düşünüyordum. Ben böyle düşünürken taksicinin sesi ile kendime geldim.

"Geldik abla 35TL"
Ücreti verip aşağıya indim. Çantamdan anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. İçeri girdim. Salona geçtim. Annem gelmemişti. Cipsleri kaseye döküp yemeye başladım. O sıra da anahtar sesi duydum. Annem gelmiş olmalıydı.

Arkama döndüğümde annem gelmişti. "Hoşgeldin anne" diyerek televizyonu izlemeye koyuldum. Galiba 2 dk sonra gelseydim yine soru yağmuruna tutulabilirdim.

Dakik bir insanım galiba. "Hoşbulduk kızım yarın bir yerlere gidelim mi? Restaurant gibi?"
"Ne işimiz var ki orda?"dedim.
"Yemek yeriz."dedi annem
"Peki" dedim.
"Ben yatıyorum yorgunum."
"Tamam" dedim ve annemde merdivenlerden çıktı kendi odasına girdi.

Serpil Sancak (Mira'nın annesi)
Odama çıktım. Kafam allak bullak olmuştu nasıl açıklayabilirdim ki Mira'ya? Düşünüp duruyordum. Eğer bunu Erdem öğrenirse çok fazla işler karışacaktı.

En önemlisi de kızım! Bu konularda bağırmayı çok sever. Karşı çıkacağından çok emindim. Fakat onunda bir babaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Erkan'ın da ona iyi bir baba olacağını düşünüyordum. Erdem sıkıntıydı. Sürekli beni arayıp kızımı yanına almak istediğini söylüyordu. Benim kızımdı o onun yanına asla gitmeyecekti. Bende mutlu bir yuva kurmak istiyordum. Çok şey istemiyordum ki bir yuva!

Erdemsiz bir yuva istiyordum sürekli arayarak beni tehdit etmesinden çok rahatsız olmuştum. Kızım ile burdan kaçmak istiyordum fakat Erkan çıktı karşıma onu yalnız bırakamazdım. Yaklaşık 2 yıldan beri ona karşı duygular besliyordum. 1 yıldır sevgili ergenler gibi dolaşıyoruz hatta kızıma yalan söylemek benim hoşuma gitmiyordu. Ama hoş karşılamayacağını düşünüyordum.

Kim karşılardı ki? Ama bende yuva istiyorum. Kızımda mutlu olsun istiyordum. Erkan çok sıkıyordu. Evlenmek ben de onunla çok istiyordum fakat kızımla konuşmam gerektiğini düşünüyordum. Yarın restaurantta konuşacaktım.

~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin